Dostlar gündelik yaşamımızda ihtiyaçlarımızı karşılamak için her an yapmakta olduğumuz alış verişlerimiz de bir birimize karşı sorumluyuz.
Esnaf olanlarımız müşterilerine karşı dürüst olmalı, samimi davranmalı yalan söyleyerek kandırmaya çalışmadan velinimetolarak görmeli, güler yüzlü, tatlı dilli hoşgörülü, gerekli saygı ve sevgi kuralları çerçevesinde ikili ilişkilere girmelidir. Kısacası müşterilerimize güven vermeliyiz.
Müşterilerimizin dükkânlarımızdan hoşnut olarak ayrılmalarını sağlamamız ilerisi için en önemli yatırımımız olacaktır. Bu gün on kuruşluk alış veriş yapan müşteri memnun oldu ise yarın binlerce liralık alışveriş yapmak için sizi tercih etmesinde kazanan kim olacak dersiniz.
Çin atasözünde “ gülümsemesini bilmeyen esnaf olamaz,”
Alman Atasözünde ise “ geri gelmeyen müşteri kayıpların en büyüğüdür.” Denilmiştir.
Alış veriş de kesinlikle yemin kullanılmamalı çünkü aşağıda bahsedeceğim hadislerde buyruluyor ki;
Malını, yemin ederek beğendirene kıyamette merhamet edilmeyecektir.) (Müslim)
Alış-verişte "Vallahi böyle, billahi öyle değildir" diye yemin edenlere ve sanatkârdan, "Yarın gel, öbür gün gel" diye sözünde durmayanlara yazıklar olsun! (Deylemi)
Yalan yemin ile mal çok satılsa da böyle kazancın bereketi olmaz. (Buhari)
Alıcı ile satıcı birbirine doğru söyleyip, nasihat edince, kazançları bereketli olur, malın kusurunu gizleyip, yalan söyledikleri zaman bu bereket kalkar. (Buhari)
Alış verişte çok yemin etmek, malın bereketini giderir.(Müslim)
Bir zaman gelecek ki, insanlar, yalnız malın, paranın gelmesini düşünüp, helalini, haramını düşünmeyeceklerdir.(R. Nasıhin)
Malını müşteriye gösterirken tüccarın Allah demesi, Kelime-i tevhid okuması günahtır. Bunları para kazanmaya alet etmek olur.(El-İhtiyar)
(meşhur Hanefi fıkhı) kitabındaki bu ifadeden, müşteri çekmek gayesiyle dükkânına dini levhalar asmak da, dini ticarete alet etmek olacağı anlaşılmaktadır. Hele dinden imandan habersiz kimselerin bu hareketi, din istismarı olur.
(meşhur Hanefi fıkhı) kitabındaki bu ifadeden, müşteri çekmek gayesiyle dükkânına dini levhalar asmak da, dini ticarete alet etmek olacağı anlaşılmaktadır. Hele dinden imandan habersiz kimselerin bu hareketi, din istismarı olur.
Akıllı, ahiretin sonsuz kazancını dünyanın geçici kârı ile değiştirmez. Bütün iyiliklerin, dinin emirlerine uymakta ve yerine getirmekte olduğunu bilir.
O halde sattığımız ne olursa olsun kusuru kabahati var ise bildiklerimizi müşterilerimize açık açık sunmalı beğenirse almasını sağlamalıyız.
Alışverişlerimizde esnafı yemin etmeye ve yalan söylemeye mecbur bırakmamamız gerekir. Onların bizlerin ihtiyaçlarımızı karşılayabilmemiz için geçimlerini sağlayacak paraları kazanmaları gerekmektedir. Kimse anasının babasının hayrına esnaflık yapmayacaktır. Müşteri olarak bizlerde sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz.
Alış verişlerimizde karşılıklı yapılan sözleşmelere sadık kalınmalı ortak menfaatler birlikte korunmalıdır. Herkes kendisine yapılmasını istemediği bir davranışı karşısındaki nede yapmaktan kaçınmalı.İğneyi kendimize çuvaldızı karşımızdakilere batırmalıyız.
Huzurlu, sağlıklı, mutluluklarla dolu, bol kazançlı gün ve yıllar sizler ve dostlarınızın olsun.
Başka konularda görüşmek ümidi ile Allah’ a emanet olunuz.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.