İlkokul yıllarım gaz lambasının altında ders çalışmakla geçmiş, Ortaokul için Dere’ye yazıldığımda elektrik ile orada tanıştım. Tenefüste Dereli arkadaşlar televizyon denen aleti anlatıyorlardı. O zaman içimden kendi kendime biz teknolojinin bayağı gerisinde kalmışız diye hayıflanmıştım. Birkaç yıl sonra elektrik Çat’a da geldi. Sadece televizyonla kalmadı yanında birçok cihaz getirdi. Bu değişim herkesi derinden etkilemişti.
Son yıllarda toplumumuzda aynı değişimi hissetmekteyim. Bu cep telefonuyla başlayan bilgisayar ve internetle devam eden bilişim rüzgârı artık hayatımızın bir parçası olmuş istesek de istemesek de birçok işi onların aracılığıyla yapmaktayız. Fakat biz toplum olarak bir şeyin cılkını çıkarmak konusunda üstümüze yoktur. Biz sadece değişip gelişmiyoruz ki birazda başkalaştığımızı hatta yozlaştığımızı düşünüyorum.
Cep telefonlar ilk çıktığı zamanı hatırlıyorsunuz değil mi aynı masada çay içen gençler bir birine çağrı atıp taciz yaparken akşam olurdu. Bir ara polis hattı öğretmen hattı vs çıktı. Arkadaşlar konuşmaya başladı mı bitmek bilmezdi. Şimdi ise internet çılgınlığı başladı. Kâfelerde yaptığım gözlemlere dayanarak şu iddiada buluna bilirim: İnternet deyince akla oyun, cetleşme, pornografik resim ve görüntüler gelmektedir.
Geçen gün bir internet kafeye gittim. Tüm bilgisayarlar dolu kafe sahibi hocam akşama kadar ful doluyuz dedi. Orada 3 saat kullanan 1 saat bedava diye yazmışlar pes doğrusu. Baktım bütün genç ve çocuklar savaş ve futbol oyunu oynamaktaydı. En tuhafıma giden ise futbol oynamalarıydı. Bu oyunda sanal oynanmaz ki… Şöyle sahada doyasıya oynanırsa güzeldir gerçi biz doyamadık ama olsun.
Çok az sayıda gencimiz interneti eğitiminde ve işinde etkin kullanabilmektedir. Oysa bu konu gerçekten basit bir hadise olamayıp yerinde kullanıldığı zaman birçok güzel nimet sunduğuna şahsen şahit olmaktayım. Ulusal ve yerel çapta yayın sunan birçok sitede makalem yazmaktayım. Yazılarım ile ilgili birçok ileti almaktayım bu sebepten her sabah ilk işim e-postama gelen iletileri kontrol ederek onlara cevap veriyor, yeni kişilerle tanışıyor, eski dostlarım ve öğrencilerim ile hasret gideriyor onların mesajlarını keyifle okuyorum.
Bu teknoloji ile 1997 yılında okulumuza Bozkır’da her okuldan iki öğretmen End. Mes. Lisesinde bilgisayar kursuna katılması için yazı gelmişti. O zaman bu tür görevlere en çömez arkadaş gönderilirdi. Bende Bozkır Atatürk İ.Ö.O. en çömezi olarak kursa katıp bilgisayarla tanışmıştım.
O zaman sadece günlük ve yıllık planlarımı yapıp sürekli aynı şeyi yazmaktan ve müfettiş dırdırından kurtulayım demiştim. Gidiş o gidiş birçok kursa gitmeme rağmen hala yeni konularda bilgisayar kurslarına gitmek için müracaat etmekteyim. Her türlü işimi bu teknoloji sayesinde yapıyorum ama aldığım mesafeyi hala çok yetersiz buluyorum.
Bütün kurslardan birçok şey öğrendim ama en son gittiğim kursta Prof. Dr. Halil ARDAHAN Hocamın anlattıkları bazılarını alaya almış olsalar da bana eğitimde yeni ufuklar kazandırmıştır.
Şunu hiç unutmayalım ki ne kadar da dirensek de direnelim “Dünyada değişmeyen tek şey değişimdir.”
Selam ve dua ile…
Son yıllarda toplumumuzda aynı değişimi hissetmekteyim. Bu cep telefonuyla başlayan bilgisayar ve internetle devam eden bilişim rüzgârı artık hayatımızın bir parçası olmuş istesek de istemesek de birçok işi onların aracılığıyla yapmaktayız. Fakat biz toplum olarak bir şeyin cılkını çıkarmak konusunda üstümüze yoktur. Biz sadece değişip gelişmiyoruz ki birazda başkalaştığımızı hatta yozlaştığımızı düşünüyorum.
Cep telefonlar ilk çıktığı zamanı hatırlıyorsunuz değil mi aynı masada çay içen gençler bir birine çağrı atıp taciz yaparken akşam olurdu. Bir ara polis hattı öğretmen hattı vs çıktı. Arkadaşlar konuşmaya başladı mı bitmek bilmezdi. Şimdi ise internet çılgınlığı başladı. Kâfelerde yaptığım gözlemlere dayanarak şu iddiada buluna bilirim: İnternet deyince akla oyun, cetleşme, pornografik resim ve görüntüler gelmektedir.
Geçen gün bir internet kafeye gittim. Tüm bilgisayarlar dolu kafe sahibi hocam akşama kadar ful doluyuz dedi. Orada 3 saat kullanan 1 saat bedava diye yazmışlar pes doğrusu. Baktım bütün genç ve çocuklar savaş ve futbol oyunu oynamaktaydı. En tuhafıma giden ise futbol oynamalarıydı. Bu oyunda sanal oynanmaz ki… Şöyle sahada doyasıya oynanırsa güzeldir gerçi biz doyamadık ama olsun.
Çok az sayıda gencimiz interneti eğitiminde ve işinde etkin kullanabilmektedir. Oysa bu konu gerçekten basit bir hadise olamayıp yerinde kullanıldığı zaman birçok güzel nimet sunduğuna şahsen şahit olmaktayım. Ulusal ve yerel çapta yayın sunan birçok sitede makalem yazmaktayım. Yazılarım ile ilgili birçok ileti almaktayım bu sebepten her sabah ilk işim e-postama gelen iletileri kontrol ederek onlara cevap veriyor, yeni kişilerle tanışıyor, eski dostlarım ve öğrencilerim ile hasret gideriyor onların mesajlarını keyifle okuyorum.
Bu teknoloji ile 1997 yılında okulumuza Bozkır’da her okuldan iki öğretmen End. Mes. Lisesinde bilgisayar kursuna katılması için yazı gelmişti. O zaman bu tür görevlere en çömez arkadaş gönderilirdi. Bende Bozkır Atatürk İ.Ö.O. en çömezi olarak kursa katıp bilgisayarla tanışmıştım.
O zaman sadece günlük ve yıllık planlarımı yapıp sürekli aynı şeyi yazmaktan ve müfettiş dırdırından kurtulayım demiştim. Gidiş o gidiş birçok kursa gitmeme rağmen hala yeni konularda bilgisayar kurslarına gitmek için müracaat etmekteyim. Her türlü işimi bu teknoloji sayesinde yapıyorum ama aldığım mesafeyi hala çok yetersiz buluyorum.
Bütün kurslardan birçok şey öğrendim ama en son gittiğim kursta Prof. Dr. Halil ARDAHAN Hocamın anlattıkları bazılarını alaya almış olsalar da bana eğitimde yeni ufuklar kazandırmıştır.
Şunu hiç unutmayalım ki ne kadar da dirensek de direnelim “Dünyada değişmeyen tek şey değişimdir.”
Selam ve dua ile…
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.