Yerel seçimler her zaman genel seçimlerden daha heyecanlıdır. Çocukluğumdan bu yana ailemin politikayla uğraşan üyeleri olduğundan hiçte yabancı değilim bu heyecana ve ikinci kez aday gösterilişim sonucunda birebir yaşıyorum bu heyecanı. Sadece aday olanların değil ilçemizde yaşayan herkesin içinde bir merak ve heyecan var mutlaka “kim kazanacak bu seçimi?” İllaki gönlümüz kendi adayımızdan yana ama öncelikle Bozkır’ımız için hayırlı bir seçim olmasını diliyorum. Zaten şimdiye kadar ilçemizde hiç bir seçimde ya da seçim sonunda kavga gürültü yaşanmamıştı, şimdide yaşanmayacaktır.
Herkesin istediği adayı istediği gibi destekleme hakkı vardır. Kimse kimseye baskı yapamaz ve hiçbir oy parayla satın alınamaz. Son zamanlarda sık sık parayla oy satıldığı gibi söylentiler yayılsa da, ben kimsenin kendini üç beş kuruşa düşürüp, kendine değer biçebileceğine inanmak istemiyorum. Bu söylentilerin aslı olmadığını, şakadan ibaret olduğunu düşünüyorum. Çünkü oy namustur ve kim namusunu parayla satar? Kim bu kadar küçülür? Kim bu kadar haysiyetsiz olabilir ki…Bu tür dedikoduların Bozkırlımıza yakıştırılan en korkunç iftiralardan biri olduğunu düşünüyorum.
İnsanları Alici Velici diye ayırmanın da bir haksızlık olduğunu düşünüyorum. Mademki demokratik bir ülkede demokratik bir seçim yaşayacaksak neden insanların üzerine “Şucu Bucu” damgası vuruluyor ve özellikle devlet memuru arkadaşlar tedirgin ediliyor anlayabilmiş değilim. Sanırım demokrasiyi henüz tam olarak içimize sindiremedik. İnsanlar seçim meydanlarında adayların konuşmalarını bile dinlemeye gitmekten korkar durumdalar. Partiler arasında fişlenmekten, bizden değil damgası yemekten korkuyorlar. Belki haklılarda, geçmişte yaşadıkları olumsuzlukları yeniden yaşamak istemiyorlardır ama, yinede demokrasi gereği kimsenin kimseye baskı ve tehditte bulunamayacağını hatırlatmak istiyorum.
Bir başka konu bayanların çekingenlikleri… Özelikle meydanlarda, hayatın bir çok alanında olduğu gibi hep kenarlarda sessiz ve sanki bir suç işlemiş gibi tedirgin beklerken görüyorum. Hayatın her alanında başarılara imza atmış kadınlarımızın seçim zamanında kenarlarda beklemesi en çok beni üzüyor. Yönetimlerde yer verilmediği gibi kadınların kocalarının oy verdiği partiye oy vereceği zorunluluğu varmış gibi bir durum ortaya çıkıyor. Oysaki her kadın bir bireydir ve onlarında yönetimlerde söz sahibi olmaları haklarıdır. Seçim meydanlarında hangi partiden olursa olsun kadınları ön saflarda görmekten mutluluk duyacağım.
Seçim sonuçlarının ülkemize ve ilçemize hayırlı olmasını diliyorum.
Herkesin istediği adayı istediği gibi destekleme hakkı vardır. Kimse kimseye baskı yapamaz ve hiçbir oy parayla satın alınamaz. Son zamanlarda sık sık parayla oy satıldığı gibi söylentiler yayılsa da, ben kimsenin kendini üç beş kuruşa düşürüp, kendine değer biçebileceğine inanmak istemiyorum. Bu söylentilerin aslı olmadığını, şakadan ibaret olduğunu düşünüyorum. Çünkü oy namustur ve kim namusunu parayla satar? Kim bu kadar küçülür? Kim bu kadar haysiyetsiz olabilir ki…Bu tür dedikoduların Bozkırlımıza yakıştırılan en korkunç iftiralardan biri olduğunu düşünüyorum.
İnsanları Alici Velici diye ayırmanın da bir haksızlık olduğunu düşünüyorum. Mademki demokratik bir ülkede demokratik bir seçim yaşayacaksak neden insanların üzerine “Şucu Bucu” damgası vuruluyor ve özellikle devlet memuru arkadaşlar tedirgin ediliyor anlayabilmiş değilim. Sanırım demokrasiyi henüz tam olarak içimize sindiremedik. İnsanlar seçim meydanlarında adayların konuşmalarını bile dinlemeye gitmekten korkar durumdalar. Partiler arasında fişlenmekten, bizden değil damgası yemekten korkuyorlar. Belki haklılarda, geçmişte yaşadıkları olumsuzlukları yeniden yaşamak istemiyorlardır ama, yinede demokrasi gereği kimsenin kimseye baskı ve tehditte bulunamayacağını hatırlatmak istiyorum.
Bir başka konu bayanların çekingenlikleri… Özelikle meydanlarda, hayatın bir çok alanında olduğu gibi hep kenarlarda sessiz ve sanki bir suç işlemiş gibi tedirgin beklerken görüyorum. Hayatın her alanında başarılara imza atmış kadınlarımızın seçim zamanında kenarlarda beklemesi en çok beni üzüyor. Yönetimlerde yer verilmediği gibi kadınların kocalarının oy verdiği partiye oy vereceği zorunluluğu varmış gibi bir durum ortaya çıkıyor. Oysaki her kadın bir bireydir ve onlarında yönetimlerde söz sahibi olmaları haklarıdır. Seçim meydanlarında hangi partiden olursa olsun kadınları ön saflarda görmekten mutluluk duyacağım.
Seçim sonuçlarının ülkemize ve ilçemize hayırlı olmasını diliyorum.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.