Geçmiş tarihte köyün birinde halkın şaka yoluyla da olsa hocalar hakkındaki sürekli ileri geri konuşmalarından bunalan köyün hocası kürsüye çıkar ve: “Aziz cemaat, nedir bu sizin hocalarla alıp veremediğiniz. Çocuğunuz olur hocam kulağına bir ezan okuyuver, Kuran öğrenecek öğretiver, evlenecek nikahını kıyıver, nazar değer okuyuver, ölünüz olur yıkayıver, cenazeniz olur namazını kıldırıver, mevlidiniz, hatminiz olur okuyuver. Kardeşim doğarken hoca, ölürken hoca hatta öldükten sonrada hoca. Sizin her şeyiniz hocayla olduğunu göre nedir sizin bu hocalarla alıp veremediğiniz. Bu köyün günah keçisi hoca mı?... der ve kürsüden iner.
Yaklaşık 22 yıldır Bozkır ve Bozkır için uğraşıp çabalayan; fakat Bozkır’a bir türlü yaranamayan Bozkır Postası da Bozkır’ın mı Günah keçisi?
Bozkır Postası yaklaşık 22 yıldır Bozkır’ımız için canla başla mücadele etmeye çalışmaktadır. Bu yolda genelde yalnız kalmasına rağmen tek başına da olsa kararlılıkla Bozkır’a hizmet için yoluna devam etmeye çalışmaktadır.
Her hafta, Bozkır Postası’nda manşetinde ne var diye merak etmemize rağmen okuyucu ve Bozkırlı olarak gazeteye gereken desteği verememekteyiz.
Genelde söyleyen değil söylenen bir Bozkırlı olduğumuz için hizmetler hep aksamıştır. Bozkır Postası Bozkırlı olarak bizim söylenmekten öte götüremediğimiz konular manşete taşıyarak Anakara’ya kadar sesimizi duyurmaktadır. Buna rağmen hala bu gazete eleştiriliyor. Tabi ki herkes gibi bizlerde kolay olanı yapıyoruz. Belki Bozkır’da yerel basına gereken destek verilse Bozkır’ımız bir Bozkır daha olacaktı.
Her hafta dükkanımıza kadar gelen bu gazeteyi eleştirmek yerine ben yapabilir düşüncesine girmeyiz. Oysa bir gazete almak için gazeteciye gidip selam veriyoruz, parasını vererek gazetemizi alıp eyvallah diyerek o zahmete katlanırken her hafta ayağımıza kadar bu gazeteyi getirene bir teşekkürü dahi çok görüyoruz.
Bozkır Postası’nın manşetlerinin tartışıldığı ve Bozkır Postası’ndan sonra Bozkır’ın gündeminin belirlendiği çay boyundaki sohbetlerin birinde bir arkadaş Bozkır Postası köy ve kasabaların şenliklerini neden haber yapmıyor diye bir soru sorar.
Aslında bu sorunun muhatabı ne gazetem ne de benim. Bu sorunun muhatabı şenlikleri organize eden ve gazeteyi sadece sıkıştıkları zaman arayanlara sormak lazım; ama ben yinede arkadaşın sorusuna sorularla karşılık verdi.
Çağrılmayan yerlere kimler gider?
Sizin senliğinize Bozkır Postası’nı davet etinizde haberi yapılmadı mı?
Siz, sizi davet etmeyen bir köyün yada kasabanın şenliğine gider misiniz etik olarak?
Arkadaş bunun üzerine; gazete değil mi haber peşinde koşacak. Arkadaş kusura bakma! Bozkır Postası’nın bir ağırlığı vardır....
Biz Bozkırlı olarak şunu da yaz Yunus, bunu da yaz Yunus diyoruz. Peki; Bozkır Postası eleştirilirken destek verebiliyor muyuz? Yorumuna size bırakıyorum.
Gazete otururken bazen küçük öğrenciler gelir. Gazete alabilir miyim? Yunus Abi, Dursun yada Özgür olsun tabi ki derler. Bunu üzerine çocuğun; Ne kadar? diye sorusuna gazetedekiler borcun yok, okuman yeterli demesine rağmen çocuğun gözündeki şaşkınlık ve mesaj, biz büyüklerin yapamadığını onlar gözlerindeki mesajlarıyla vermektedirler. Saygı ve Teşekkür.
Bozkır Postası Bozkırlı olarak bizim. Yaklaşık 22 yıldır Bozkır’ımıza gelen hizmetlerde basın olarak büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Onun için gazeteye bir Bozkırlı olarak sahip çıkılması düşüncesindeyim.
Gazetenin ayakta kalabilmesi ve bozkırımızın sesinin daha güçlü çıkabilmesi için bazı desteklere ihtiyacı vardır. Bunun içinde gazeteye abonelik, davetiyelerin, kartların, kayıp ilanların, imsakiyelerin Konya’daki gazete ve matbaalara değil Bozkır’ımızın yaklaşık 22 yıldır sesi kulağı olan Bozkır Postası’na yaptıralım. Çünkü güçlü basınla sesimizi Ankara’ya daha güçlü gidecektir.
Selam ve Dua ile....
Yaklaşık 22 yıldır Bozkır ve Bozkır için uğraşıp çabalayan; fakat Bozkır’a bir türlü yaranamayan Bozkır Postası da Bozkır’ın mı Günah keçisi?
Bozkır Postası yaklaşık 22 yıldır Bozkır’ımız için canla başla mücadele etmeye çalışmaktadır. Bu yolda genelde yalnız kalmasına rağmen tek başına da olsa kararlılıkla Bozkır’a hizmet için yoluna devam etmeye çalışmaktadır.
Her hafta, Bozkır Postası’nda manşetinde ne var diye merak etmemize rağmen okuyucu ve Bozkırlı olarak gazeteye gereken desteği verememekteyiz.
Genelde söyleyen değil söylenen bir Bozkırlı olduğumuz için hizmetler hep aksamıştır. Bozkır Postası Bozkırlı olarak bizim söylenmekten öte götüremediğimiz konular manşete taşıyarak Anakara’ya kadar sesimizi duyurmaktadır. Buna rağmen hala bu gazete eleştiriliyor. Tabi ki herkes gibi bizlerde kolay olanı yapıyoruz. Belki Bozkır’da yerel basına gereken destek verilse Bozkır’ımız bir Bozkır daha olacaktı.
Her hafta dükkanımıza kadar gelen bu gazeteyi eleştirmek yerine ben yapabilir düşüncesine girmeyiz. Oysa bir gazete almak için gazeteciye gidip selam veriyoruz, parasını vererek gazetemizi alıp eyvallah diyerek o zahmete katlanırken her hafta ayağımıza kadar bu gazeteyi getirene bir teşekkürü dahi çok görüyoruz.
Bozkır Postası’nın manşetlerinin tartışıldığı ve Bozkır Postası’ndan sonra Bozkır’ın gündeminin belirlendiği çay boyundaki sohbetlerin birinde bir arkadaş Bozkır Postası köy ve kasabaların şenliklerini neden haber yapmıyor diye bir soru sorar.
Aslında bu sorunun muhatabı ne gazetem ne de benim. Bu sorunun muhatabı şenlikleri organize eden ve gazeteyi sadece sıkıştıkları zaman arayanlara sormak lazım; ama ben yinede arkadaşın sorusuna sorularla karşılık verdi.
Çağrılmayan yerlere kimler gider?
Sizin senliğinize Bozkır Postası’nı davet etinizde haberi yapılmadı mı?
Siz, sizi davet etmeyen bir köyün yada kasabanın şenliğine gider misiniz etik olarak?
Arkadaş bunun üzerine; gazete değil mi haber peşinde koşacak. Arkadaş kusura bakma! Bozkır Postası’nın bir ağırlığı vardır....
Biz Bozkırlı olarak şunu da yaz Yunus, bunu da yaz Yunus diyoruz. Peki; Bozkır Postası eleştirilirken destek verebiliyor muyuz? Yorumuna size bırakıyorum.
Gazete otururken bazen küçük öğrenciler gelir. Gazete alabilir miyim? Yunus Abi, Dursun yada Özgür olsun tabi ki derler. Bunu üzerine çocuğun; Ne kadar? diye sorusuna gazetedekiler borcun yok, okuman yeterli demesine rağmen çocuğun gözündeki şaşkınlık ve mesaj, biz büyüklerin yapamadığını onlar gözlerindeki mesajlarıyla vermektedirler. Saygı ve Teşekkür.
Bozkır Postası Bozkırlı olarak bizim. Yaklaşık 22 yıldır Bozkır’ımıza gelen hizmetlerde basın olarak büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Onun için gazeteye bir Bozkırlı olarak sahip çıkılması düşüncesindeyim.
Gazetenin ayakta kalabilmesi ve bozkırımızın sesinin daha güçlü çıkabilmesi için bazı desteklere ihtiyacı vardır. Bunun içinde gazeteye abonelik, davetiyelerin, kartların, kayıp ilanların, imsakiyelerin Konya’daki gazete ve matbaalara değil Bozkır’ımızın yaklaşık 22 yıldır sesi kulağı olan Bozkır Postası’na yaptıralım. Çünkü güçlü basınla sesimizi Ankara’ya daha güçlü gidecektir.
Selam ve Dua ile....
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.