1929 yılında Bozkır’ın Hisarlık kasabasında doğmuştur.
Hisarlıklı Mustafa Efendi’nin torunlarındandır. Eğitiminin bir kısmını kasabasında yaptıktan sonra, babasının isteği üzerine Konya’ya gider. Hacıveyiszade’ den Kur’an dersleri aldı. Daha sonra askerliğini 2,5 yıl Muş ve Urfa’da yaptı. Tekrar babasının ısrarı üzerine diğer on arkadaşı ile(Seyit Abdulkadir,Seyit Ahsen,) Ahırlılı Tevfik Efendi’den üç yıla yakın ,nahiv,mantık,felsefe,belagat dersleri aldı. Tevfik Efendi, kendisine Ahırlı imamlığını teklif etti. Tevfik Efendi o dönemde avukatlık yapıyordu. İyi bir eğitim alması için hocasının önerisiyle 1954’te İstanbul’a giden muhittin CANDAN, orada üç yıla yakın Kemal KACAR ile Süleyman Hilmi TUNAHAN’dan baydürer ve akaid dersi aldı. Kendisine ayrı bir ilgi gösteren Süleyman Efendi, onun yetişmesi için elinden geleni yapar.
Kendisine ayrı bir ilgi göstermesi diğer öğrencilerin de dikkatini çeker. Hatta Süleyman Hilmi Efendi kendisine bir portakal ikram etmesi kendisini daha bir farklı hissetmesine neden olur. Başından geçen iki olayı anlamakta güçlük çektiğini söyler. Bu olayları şu şekilde dile getirir, Muhittin hoca ; “Süleyman Hilmi Tunahan’ın çok değerli bir âlim olduğunu belirtirken, şöyle devam etti: Bir Pazar günü Konya’ya gelmişti. Ben de onu karşılamaya gittim. Bir ara Mevlana türbesini ziyaret etmek istediğini söyleyerek, Mevlana’ya doğru gittik. Ben ise içimden bugün pazar, her yer kapalı, görevli yoktur diyecektim.
Ancak bir bildiği vardır herhalde diye düşündüm. Varınca, kapıyı çaldık, kapıdaki görevli buyurun deyince çok şaşırdım. Zira tatil olması gerekiyordu. Diğer olay Hacıveyiszade ile ilgiliydi: O dönemlerde ben köyden geldiğim için derslerden geri kalmıştım. Sabaha kadar çalışılmalıydım. Ogün sabaha kadar çalışırken gaz lambasını söndürmeden uyumuş kalmışım. Sabah derse gelince bana lambayı söndürmeden uyuma diye uyarmıştı.
Hacıveyis hocamız bizi çok severdi. Derse geç kalanlara ismiyle: Duzsuz nerede kaldın derdi. Bir arkadaşımız duzssuz, sözüne alınmıştı, ona dönerek; Ulen duzssuz helvada duzssuz bilmez misin demişti.”
Muhittin hoca 1957’de Konya’ya gelerek kurs açar. Burada bir yıl Arapça öğretmenliği yapar.1959 da Süleyman Hilmi Efendinin önerisiyle Antalya merkez vaizliğine atanır.18 ay kadar çalışan Muhittin hoca ihtilal olunca istifa ederek ayrılır. Bir müddet çalışmadan devam eder, sonra köyüne döner. Bir süre sonra Seydişehir’e imam aranmaktadır. Seydişehir ileri gelenleri hocayı önerirler. Böyle Muhittin hoca gayri resmi olarak burada çalışır. Bir yıl sonra da Seydişehir Müftülüğü’ne atanır.1963–1965)Daha sonra 1965 yılında Cihanbeyli müftülüğüne atanır. Burada 4 yıl çalışır. Bozkırlı hemşerilerinin isteğini kıramaz ve 1969 yılında Bozkır müftülüğüne tayin ister. 15 yıl Bozkır müftülüğü yapar.1977’de Hollanda da bir ay kalır ve sonra Hacca gider. 1983’te Almanya’da bir ay görev yapar.1984’te tekrar Almanya’ya dönerek burada altı ay daha çalışır ve kendi isteğiyle geri döner.1984 ‘te emekli olur.1994 ‘te kasabasına belediye başkanı olur. Başkanlığı döneminde yolların asfaltlanması, iki bina yapılması, büyük arabaların alınması, yaylaya elektriğin götürülmesi gibi hizmetlerde bulunmuştur. Sonra politikayı bırakmış bir daha dönmemiştir.
Muhittin Hoca özellikle Memiş Efendi’ye ayrı ilgi duyarak onun hayatı hakkında etraflıca bir bilgiye sahiptir. Ayrıca Ahırlılı Tevfik Efendi’ye karşı ayrı bir saygısı vardır. Gezlevili Müsevvit Mehmet ULUCAN’IN da yakın arkadaşı olması aralarında geçen bazı hatıraları gülümseyerek aktaran hocamızın değeri umarım hayatında fark edilir. Şuan kasabasında gelen misafirleri ağırlayarak, bazen de rahatsızlığı nedeniyle pek fazla sohbet edememesine üzülüyor. Kendisine sağlıklı günler dileriz.
Muhittin hoca 1957’de Konya’ya gelerek kurs açar. Burada bir yıl Arapça öğretmenliği yapar.1959 da Süleyman Hilmi Efendinin önerisiyle Antalya merkez vaizliğine atanır.18 ay kadar çalışan Muhittin hoca ihtilal olunca istifa ederek ayrılır. Bir müddet çalışmadan devam eder, sonra köyüne döner. Bir süre sonra Seydişehir’e imam aranmaktadır. Seydişehir ileri gelenleri hocayı önerirler. Böyle Muhittin hoca gayri resmi olarak burada çalışır. Bir yıl sonra da Seydişehir Müftülüğü’ne atanır.1963–1965)Daha sonra 1965 yılında Cihanbeyli müftülüğüne atanır. Burada 4 yıl çalışır. Bozkırlı hemşerilerinin isteğini kıramaz ve 1969 yılında Bozkır müftülüğüne tayin ister. 15 yıl Bozkır müftülüğü yapar.1977’de Hollanda da bir ay kalır ve sonra Hacca gider. 1983’te Almanya’da bir ay görev yapar.1984’te tekrar Almanya’ya dönerek burada altı ay daha çalışır ve kendi isteğiyle geri döner.1984 ‘te emekli olur.1994 ‘te kasabasına belediye başkanı olur. Başkanlığı döneminde yolların asfaltlanması, iki bina yapılması, büyük arabaların alınması, yaylaya elektriğin götürülmesi gibi hizmetlerde bulunmuştur. Sonra politikayı bırakmış bir daha dönmemiştir.
Muhittin Hoca özellikle Memiş Efendi’ye ayrı ilgi duyarak onun hayatı hakkında etraflıca bir bilgiye sahiptir. Ayrıca Ahırlılı Tevfik Efendi’ye karşı ayrı bir saygısı vardır. Gezlevili Müsevvit Mehmet ULUCAN’IN da yakın arkadaşı olması aralarında geçen bazı hatıraları gülümseyerek aktaran hocamızın değeri umarım hayatında fark edilir. Şuan kasabasında gelen misafirleri ağırlayarak, bazen de rahatsızlığı nedeniyle pek fazla sohbet edememesine üzülüyor. Kendisine sağlıklı günler dileriz.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.