Bozkırlı olma kavramı çok prim yapmasına rağmen gerçek icraatta bunu görmek pek mümkün değil. Gönül ister ki bu sözler daha gerçekçi olsun. Konuşurken mangalda kül bırakmayanlar iş başa düştüğünde elini taşın altına koymuyor.
Ülkemizin her yerinde okullar mevcut. Geçmişten bu yana bu okullar pek çok mezun vermiştir. İnsanlarımız yetiştikleri ortamları unutup farklı yerlerde yaşamlarını sürdürürken geçmişte yaşadıklarını hatırlamayarak aynı sıkıntıların yaşanmasına fırsat veriyorlar. Örneğin Bozkır ‘daki okullardan mezun olup en üst konuma gelenler acaba neden mezun oldukları yerlere yardımcı olmuyorlar? Zor şartlarda yetiştikleri halde bir şükran duygusu olarak okullarına bilgisayar, projeksiyon vs cihazlar hediye etseler fena mı olur. Maalesef bunları pek fazla görmek mümkün değil. Daha yakın zamana kadar Bozkır’da ev kiraları el yakıyordu. Emeği geçenler sağ olsun, TOKİ ‘yi getirerek buradaki insanlara kolaylık sağladılar. Uzun zamandan beri sıkıntı veren kız ve erkek öğrenciler için yurt sorunu, emeği geçenler sağ olsun, nihayet İmam Hatip Lisesi erkek yurdu sayesinde rahatladı, ama eksiklik devam ediyor. Diğer özel ve yükseköğretimdeki yurtlarında katkısını unutmamak gerekir tabi. Bozkır’a hizmet veren herkesten Allah razı olsun. Bir hizmet geleceği zaman illa Bozkırlı olsun mantığı da çok yaygın. Hâlbuki hizmet varsa nereli olduğu önemli olmasa gerek. Bu bazen alış veriş merkezi olabilir bazen sürücü kursu, bazen yurt fark etmez. Sonuçta orada Bozkır’dan birileri çalışacak. Piyasada dolanan bir laf var ki çok üzücü. Dışarıdan gelen bir alış veriş merkezi için açılmasın diye zorlandığı, hatta önüne çöp tenekeleri konularak sıkıntı verildiği şeklinde. Bu durum gözden geçirilmesi gereken bir konudur. Bozkır’a bir şeyler yapmaya çalışanlara engel olmak yerine yardımcı olunmalı.
Adamın birisi bakkala gidip sürekli yorgan iğnesi var mı? Diye soruyor. Bakkal; iğne satılmaz diye getirmedik der. Adam bakkal iğne getirsin diye: Getirsen çoksatarsın mahallede iğne ihtiyacı çok diye ısrar eder. Hatta başka kimselere de iğne var mı? Şeklinde sordurtur. Bakkal dayanamaz epey yüklü miktarda iğne alır ve tezgâha koyar. İğne soran adam yine iğne var mı? Şeklinde sorunca var der bakkal. O zaman bana bir iğne ver diyerek bir adet iğne alır. Aradan zaman geçer iğne soran adam bir nedenle bakkala işi düşer. Bakkal; hani iğne çok satılır burada diyordun, senden başka alan olmadı diye sorunca: Ya benim iğneye ihtiyacım vardı. O ihtiyacımı da senden aldım. Gerisini ben bilmem. Satılmazsa ne yapayım diye cevaplar. Hikâye örneğine benzer bizce de Bozkır’a bazı temel eksikler olduğunu söylemek isteriz. Bozkır’da çok memur bulunuyor. Çalışan ailelerin çocuklarına bakacak kimse konusunda sıkıntılar var. Bunların başında; bakacak olan kimselerin niteliği, ödenen paralar ve çocukların yeterli derecede sosyalleşememe, şeklinde özetlemek gerekir. Piyasa da pek çok okul öncesi ve anaokulu öğretmenleri işsiz gezerken, neden güzel ve temiz bir ortamda çocuklara bakılmasın. Neden güzel ve kaliteli bir kreş oluşturulmasın? Bu konuda bir alt yapı çalışması yapılıp uygulanmaya konulmasında yarar vardır.
Bozkır’da en önemli sorunlardan bir kaçı da kapalı otoparkın olmamasından kaynaklanan caddelerdeki araçların durumu, Çarşamba çayının kenarının düzenlenerek sadece erkeklerin oturacağı bir bölge olması yerine, çimli bir mesire alanı oluşturulması, Pazarın üstü ve yeri Seydişehir vb gibi yerlerdekilere benzer nitelikte olması, çöplerin ve plastiklerin ıslahı gibi sorunlar alarm vermekte. Umarız ilgili dostlar bunlar üzerine kafa yorarak çözerler.
Bozkır dedikleri şirin bir kasaba değil, şirin bir ilçe olsa fenamı olur?
Ülkemizin her yerinde okullar mevcut. Geçmişten bu yana bu okullar pek çok mezun vermiştir. İnsanlarımız yetiştikleri ortamları unutup farklı yerlerde yaşamlarını sürdürürken geçmişte yaşadıklarını hatırlamayarak aynı sıkıntıların yaşanmasına fırsat veriyorlar. Örneğin Bozkır ‘daki okullardan mezun olup en üst konuma gelenler acaba neden mezun oldukları yerlere yardımcı olmuyorlar? Zor şartlarda yetiştikleri halde bir şükran duygusu olarak okullarına bilgisayar, projeksiyon vs cihazlar hediye etseler fena mı olur. Maalesef bunları pek fazla görmek mümkün değil. Daha yakın zamana kadar Bozkır’da ev kiraları el yakıyordu. Emeği geçenler sağ olsun, TOKİ ‘yi getirerek buradaki insanlara kolaylık sağladılar. Uzun zamandan beri sıkıntı veren kız ve erkek öğrenciler için yurt sorunu, emeği geçenler sağ olsun, nihayet İmam Hatip Lisesi erkek yurdu sayesinde rahatladı, ama eksiklik devam ediyor. Diğer özel ve yükseköğretimdeki yurtlarında katkısını unutmamak gerekir tabi. Bozkır’a hizmet veren herkesten Allah razı olsun. Bir hizmet geleceği zaman illa Bozkırlı olsun mantığı da çok yaygın. Hâlbuki hizmet varsa nereli olduğu önemli olmasa gerek. Bu bazen alış veriş merkezi olabilir bazen sürücü kursu, bazen yurt fark etmez. Sonuçta orada Bozkır’dan birileri çalışacak. Piyasada dolanan bir laf var ki çok üzücü. Dışarıdan gelen bir alış veriş merkezi için açılmasın diye zorlandığı, hatta önüne çöp tenekeleri konularak sıkıntı verildiği şeklinde. Bu durum gözden geçirilmesi gereken bir konudur. Bozkır’a bir şeyler yapmaya çalışanlara engel olmak yerine yardımcı olunmalı.
Adamın birisi bakkala gidip sürekli yorgan iğnesi var mı? Diye soruyor. Bakkal; iğne satılmaz diye getirmedik der. Adam bakkal iğne getirsin diye: Getirsen çoksatarsın mahallede iğne ihtiyacı çok diye ısrar eder. Hatta başka kimselere de iğne var mı? Şeklinde sordurtur. Bakkal dayanamaz epey yüklü miktarda iğne alır ve tezgâha koyar. İğne soran adam yine iğne var mı? Şeklinde sorunca var der bakkal. O zaman bana bir iğne ver diyerek bir adet iğne alır. Aradan zaman geçer iğne soran adam bir nedenle bakkala işi düşer. Bakkal; hani iğne çok satılır burada diyordun, senden başka alan olmadı diye sorunca: Ya benim iğneye ihtiyacım vardı. O ihtiyacımı da senden aldım. Gerisini ben bilmem. Satılmazsa ne yapayım diye cevaplar. Hikâye örneğine benzer bizce de Bozkır’a bazı temel eksikler olduğunu söylemek isteriz. Bozkır’da çok memur bulunuyor. Çalışan ailelerin çocuklarına bakacak kimse konusunda sıkıntılar var. Bunların başında; bakacak olan kimselerin niteliği, ödenen paralar ve çocukların yeterli derecede sosyalleşememe, şeklinde özetlemek gerekir. Piyasa da pek çok okul öncesi ve anaokulu öğretmenleri işsiz gezerken, neden güzel ve temiz bir ortamda çocuklara bakılmasın. Neden güzel ve kaliteli bir kreş oluşturulmasın? Bu konuda bir alt yapı çalışması yapılıp uygulanmaya konulmasında yarar vardır.
Bozkır’da en önemli sorunlardan bir kaçı da kapalı otoparkın olmamasından kaynaklanan caddelerdeki araçların durumu, Çarşamba çayının kenarının düzenlenerek sadece erkeklerin oturacağı bir bölge olması yerine, çimli bir mesire alanı oluşturulması, Pazarın üstü ve yeri Seydişehir vb gibi yerlerdekilere benzer nitelikte olması, çöplerin ve plastiklerin ıslahı gibi sorunlar alarm vermekte. Umarız ilgili dostlar bunlar üzerine kafa yorarak çözerler.
Bozkır dedikleri şirin bir kasaba değil, şirin bir ilçe olsa fenamı olur?
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.