Yani evden çocuğunuzu okula gönderirken haydi çocuğum, iyi dersler diyemediğiniz bir çocuk.Çocuğu siz elinden tutarak yâda kucaklayarak normal çocukların 10 dakikada gittiğini, siz bu çocuğunuzla en az 20–30 dakikada gidiyorsunuz. Yolda size acıyarak bakan gelip geçenleri umursamadan okula geliyorsunuz. Çocuğunuzun okulda dersi bitinceye kadar yeri geliyor okulda kalıyorsunuz. Normal çocukların teneffüste koşup eğlendikleri gördükçe içinizi parçalandığını hissetmenize rağmen teneffüste de çocuğunuzla ilgileniyorsunuz. Bütün planlarınızı ve hayatınız bu çocuğa göre planlıyorsunuz. Ve bu çocuğun hayatı sürekli size bağımlı olarak yaşamaktadır ve yaşayacaktır. Her şeyini siz yapıyorsunuz. Yemesinden tutunda tuvaletine kadar her şeyiyle size bağımlı bir çocuktur. Biran dahi olsa gözünüzden ve yanınızdan ayırmıyorsunuz. Bir yere gitmek isteseniz kimseye bırakamıyorsunuz. Bu çocuklar diğer çocuklar gibi kendi ihtiyaçlarını karşılayamadığı gibi diğer çocuklar gibi de size sarılıp kucaklayamıyor. Amacımız sadece bu çocukların kendi ihtiyaçları dediğimiz öz bakım becerilerini kazanmalarını istiyorsunuz. Şu liseyi yâda şu fakülteyi kazanmasını istemiyorsunuz istediğiniz tek şek şey çocuğumuz kendi kendine yetmesi. Hatta düşüncelerin en acısı ve en kötüsü de ben ölürsem bu çocuğa kim bakacak diye derin bir üzüntü duymanızdır…”
Bazı aileler için bu bir senaryo olsa da hayatın ta kendisidir. Bu konuda özürlü ailelere Allah yardım ve sabırlar vermesini temenni ederim. Düşüncem o ki Allah’u alem ben onları “Cennetlik Analar” olarak düşünüyorum. Gerçektende bu iş, sabır ve yürek işidir.
Özürlü çocuğa sahip değilsek bile hayat şartları bizi de çocuğumuzu da bir gün özürlü getirebilecek şekildedir. Doğum öncesi ve doğun sonrasını bir yana bırakın da küçük ve büyük kazalar çocuklarımızı olduğu kadar bizleri de özürlü yapabilecek şekildedir.
İşte ilçemiz Bozkır Derviş Mustafa Öztunç İlköğretim Okulu’ndaki Özel Eğitim Sınıfı’nda özürlü çocuklar okumakta ve onlara eğitim verilmektedir. Daha düne kadar varlığından ilçemizin haberdar olmadığı bu sınıf; Bozkır Postası Gazetesi’nin köşe yazarı Filiz Kılınçel’in olağanüstü gayret ve desteğiyle fark edilmeye ve ihtiyaçları giderilmeye çalışılmaktadır.
Şimdiye kadar ne yapıldı diye soracak olursanız bunu ben söylemeyeyim. Hem bu çocukları hem sınıflarını hem de eksiklerini yerinde görerek çorbada sizinde tuzunuzun olmasını sağlamak için bu okulu ziyaret etmenizi öneririm..
Okulumuzun Özel Eğitim Sınıfı’nın ihtiyaçlarını gündeme getirip ve ihtiyaçların giderilmesinde ön ayak olan Filiz Hanım’a ve Bozkır Postası Gazetesi’ne öğrencilerimiz, velilerimiz ve okulumuz adına teşekkür ederim.
Her zaman Bozkır Postası ile birlikte eğitim ve eğitimcinin yanında olan Filiz Kılınçel’e yaptığı çalışmalarından dolayı teşekkür eder ve size gelip teşekkür edemeseler de bu çocuklar ve bu çocukların velilerinin dualarının sizinle olduğunu bilmenizi isterim
Ayrıca Filiz Hanım’ı ve Bozkır Postası’nı bu konuda maddi ve manevi olarak destekleyen Bozkır Belediye Başkanı Mustafa Uyar’a ve Bozkır esnafına desteklerinden dolayı onlara da teşekkür ederim.
En cılız yaprağın üzerinde bile açmaya hazır bir tomurcuk olduğunu unutmamak dileğiyle...
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.