19 Ekim 2009 tarihli yazımda belirttiğim üzere, Bozkır – Kadıbeli – Kuruçay’dan sonraki yayla yolunun Karayolları 3. Bölge Müdürlüğünce mükemmel bir şekilde asfaltlanmış olmasını şimdilik Bozkır’dan, Akdeniz’e açılan güzel bir pencere olarak görüyoruz.
İktidar ve muhalefetteki Bozkır’ın milletvekillerinden Sayın Hüsnü Tuna bey, Sayın Muharrem Candan bey, ve Sayın Mustafa Kalaycı beyin Bozkır’dan Akdeniz’e açtırdıkları bu pencereyi Kadıbeli – Kuruçay yolunun devamı olan ikinci etap yolun ödeneğini çıkarttırarak ihalesinin yapılmasına öncülük etmek suretiyle bu kez Bozkır’dan Akdeniz’e büyük bir kapıya dönüştüreceklerine inanıyoruz.
Böylece Bozkır’ın ekonomik çehresinin olumlu yönde nasıl etkilenip geliştiği görülecektir.
Torosların yaylalarından geçen bu yolun yerli ve yabancı turistleri de cezbedecek bir güzergah olabileceğini, buraların doğal yapı ve güzelliklerini görmek isteyeceklerini hayal ve tahmin ediyoruz.
Yurdumuzun muhtelif yörelerini gezip görmeye gittiğimde bir gezginin, bir turisttin o yörenin ilginç ve görülmeye değer yerlerine gösterdikleri ilgi ve merakı aynen taşımaktayım. Bu nedenledir ki, Bozkır ve çevresinde görülmeye değer çok çok ilginç yerlerin olduğunu görüyorum.
Aygır gediğinden çıkıp Sorkun – Dere – Çat kasabalarından bir vadi boyunca gelip Bozkır ilçesinin ortasından boydan boya geçen Çarşamba çayı ilçeye görülmeye değer bir esnetik ve güzellik katmaktadır. Böylesi bir manzara yurdumuzdaki diğer il ve ilçelere çok az nasip olur.
Çarşamba çayı çevresinde organik sebze ve meyvecilik yapan köylülerin ürünlerini sağlıklı yetiştirebilmeleri ve çayın ilçeye görüntü olarak sağladığı doğal güzelliği dikkate aldığımızda Çarşamba çayının çevrenin kanalizasyonundan arıtılarak ıslahını zorunlu görmekteyiz diyerek notumuzu da düşmek istedik.
Çayın Fart köyü içinden geçerek Pınarcık Köyünün altından seyri sırasında köylülerin Delikdaş olarak niteledikleri mevkiinin haşin güzelliğini görmek gerekir. İleride ise çayın iki tarafından yükselen sarp kayalıklar arasındaki dar boğazdan geçerek Mavisu ile birleştiği üç ağızlı vadinin manzarası bir doğa harikasıdır.
Padişah Abdülhamit döneminde yapımı o zamanki müttefikimiz Almanlarca başlanıp tamamlanan yüz yıllık tarihi kanalla Beyşehir gölünden gelen mavisuyun Sazlı köyü önlerinden başlayan vadiye, kanyona girdiği görüntüsünü kanal boyunca kanyonda biri birini kesen dik yamaçlı kayalar arasından gezerek seyretmenin zevk ve tadını almak gerekir.
Organik sebze ve meyvelerin yetiştirildiği subaşlarındaki köyler, dağ köyleri ve yaylaların ise görülmesi gereken yerlerdir. Bozkır’ın bir bölümünü aktardığımız doğa güzeli bu yerler anlatılamaz. Ancak buralara ulaşılarak havasını teneffüs ederek bu güzellikler yaşanır.
Küçük bir mukayeseli örnekle ifade etmem gerekirse, bence mavi kanyonun muhteşem doğa görünümünü Fethiye’ye varmadan Kınık yakınlarından 15-20 Km içerdeki kanyonu ile ünlü Saklıkent ve Kapadokya’daki Ihlara Vadisinden geri kalır bir yanının olmadığını söyleyebilirim. Bence aradaki fark Torosların bu güzelim bölgesinin yeterince tanıtılmamasından kaynaklanıyor. Ayrıca Bozkır’daki bahsettiğim bu Mavi kanyonu ise birçok yerli halkın da bilinmediğini söylersem yanılmamış olurum..
Bu vesileyle Konya istikametinden gelip çevre yoldan Bozkır sanayi sitesi istikametindeki duble yolun araç sürücülerini son derece rahatlatan, mutlu eden bir yapıya kavuşmasını takdir ediyoruz. Belediyeyi bu hizmetinden dolayı kutluyoruz. İleriki günlerde ise Bozkır’ın bu girişinin peyzaj çalışmaları ile daha da güzelleşip Bozkır’a yakışır bir vitrin görünümü alacağını, sayın belediye başkanımızdan diğer güzel çalışmalarında olduğu gibi Bozkır halkı olarak bekliyor ve ümit ediyoruz.
İktidar ve muhalefetteki Bozkır’ın milletvekillerinden Sayın Hüsnü Tuna bey, Sayın Muharrem Candan bey, ve Sayın Mustafa Kalaycı beyin Bozkır’dan Akdeniz’e açtırdıkları bu pencereyi Kadıbeli – Kuruçay yolunun devamı olan ikinci etap yolun ödeneğini çıkarttırarak ihalesinin yapılmasına öncülük etmek suretiyle bu kez Bozkır’dan Akdeniz’e büyük bir kapıya dönüştüreceklerine inanıyoruz.
Böylece Bozkır’ın ekonomik çehresinin olumlu yönde nasıl etkilenip geliştiği görülecektir.
Torosların yaylalarından geçen bu yolun yerli ve yabancı turistleri de cezbedecek bir güzergah olabileceğini, buraların doğal yapı ve güzelliklerini görmek isteyeceklerini hayal ve tahmin ediyoruz.
Yurdumuzun muhtelif yörelerini gezip görmeye gittiğimde bir gezginin, bir turisttin o yörenin ilginç ve görülmeye değer yerlerine gösterdikleri ilgi ve merakı aynen taşımaktayım. Bu nedenledir ki, Bozkır ve çevresinde görülmeye değer çok çok ilginç yerlerin olduğunu görüyorum.
Aygır gediğinden çıkıp Sorkun – Dere – Çat kasabalarından bir vadi boyunca gelip Bozkır ilçesinin ortasından boydan boya geçen Çarşamba çayı ilçeye görülmeye değer bir esnetik ve güzellik katmaktadır. Böylesi bir manzara yurdumuzdaki diğer il ve ilçelere çok az nasip olur.
Çarşamba çayı çevresinde organik sebze ve meyvecilik yapan köylülerin ürünlerini sağlıklı yetiştirebilmeleri ve çayın ilçeye görüntü olarak sağladığı doğal güzelliği dikkate aldığımızda Çarşamba çayının çevrenin kanalizasyonundan arıtılarak ıslahını zorunlu görmekteyiz diyerek notumuzu da düşmek istedik.
Çayın Fart köyü içinden geçerek Pınarcık Köyünün altından seyri sırasında köylülerin Delikdaş olarak niteledikleri mevkiinin haşin güzelliğini görmek gerekir. İleride ise çayın iki tarafından yükselen sarp kayalıklar arasındaki dar boğazdan geçerek Mavisu ile birleştiği üç ağızlı vadinin manzarası bir doğa harikasıdır.
Padişah Abdülhamit döneminde yapımı o zamanki müttefikimiz Almanlarca başlanıp tamamlanan yüz yıllık tarihi kanalla Beyşehir gölünden gelen mavisuyun Sazlı köyü önlerinden başlayan vadiye, kanyona girdiği görüntüsünü kanal boyunca kanyonda biri birini kesen dik yamaçlı kayalar arasından gezerek seyretmenin zevk ve tadını almak gerekir.
Organik sebze ve meyvelerin yetiştirildiği subaşlarındaki köyler, dağ köyleri ve yaylaların ise görülmesi gereken yerlerdir. Bozkır’ın bir bölümünü aktardığımız doğa güzeli bu yerler anlatılamaz. Ancak buralara ulaşılarak havasını teneffüs ederek bu güzellikler yaşanır.
Küçük bir mukayeseli örnekle ifade etmem gerekirse, bence mavi kanyonun muhteşem doğa görünümünü Fethiye’ye varmadan Kınık yakınlarından 15-20 Km içerdeki kanyonu ile ünlü Saklıkent ve Kapadokya’daki Ihlara Vadisinden geri kalır bir yanının olmadığını söyleyebilirim. Bence aradaki fark Torosların bu güzelim bölgesinin yeterince tanıtılmamasından kaynaklanıyor. Ayrıca Bozkır’daki bahsettiğim bu Mavi kanyonu ise birçok yerli halkın da bilinmediğini söylersem yanılmamış olurum..
Bu vesileyle Konya istikametinden gelip çevre yoldan Bozkır sanayi sitesi istikametindeki duble yolun araç sürücülerini son derece rahatlatan, mutlu eden bir yapıya kavuşmasını takdir ediyoruz. Belediyeyi bu hizmetinden dolayı kutluyoruz. İleriki günlerde ise Bozkır’ın bu girişinin peyzaj çalışmaları ile daha da güzelleşip Bozkır’a yakışır bir vitrin görünümü alacağını, sayın belediye başkanımızdan diğer güzel çalışmalarında olduğu gibi Bozkır halkı olarak bekliyor ve ümit ediyoruz.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.