2004 yılından bu yana özellikle Bozkır Belediyesi eski başkanı Sayın Mehmet Ülker ve Sorkun Belediye Başkanı Sayın Abdurahman Keşir Hocamı bu projenin hayata geçirilmesi hususunda yoğun gayret ve çalışmaları olduğunu yakinen bilmekteyim.
Bu hikâye uzun zamandır bölge siyasetçilerinin ve belediye başkanlarının dilinde adeta sakız olmasına karşın hala yeterince gündeme taşınmamıştır. Konu hakkında detaylı bilgileri 20.06.2009 da Sorkun Kasabası’nda katılmış olduğum düğün daveti üzerine Belediye Başkanı Sayın Abdurahman Keşir hocam ile konuyu enine boyuna konuştuk. Keşir Hocam tüm yazışma evraklarını ve protokolleri göstermek suretiyle konu hakkında detaylı bilgi vermiştir. Hocama gösterdiği duyarlılıktan ve misafirperverliğinden dolayı çok teşekkür ediyor, yapmış olduğumuz değerlendirmeyi sizler ile paylaşmak istiyorum.
Bilindiği gibi Aygır Şelalesi’nden başlayan Çarşamba Çayı; Karacahisar, Sorkun Kasabası, Dere Kasabası, Çağlayan Kasabası ve Bozkır merkezinden geçmektedir. Bu güzergâhta bulunan tüm köy ve kasabaların kanalizasyonları doğrudan bu çaya karışması sonucunda Çarşamba Çayı’nda yoğun bir kirlilik yaşamaktadır.
İlgili proje bu günkü vaziyetiyle % 80 hibe olan 8 Trilyon kanalizasyon 10 Trilyon arıtma tesisi toplam maliyeti 18 trilyondur. Projenin hayata geçirilmesi için öncelikle her belediye kendi hudutları içerisindeki şahıs arazilerinden geçiş izinlerini biran önce almaları gerekmektedir. Projenin ihale edilebilmesi için bu izinler gereklidir ancak daha hiçbir belediye konu ile ilgili hiçbir çalışma yapmamıştır.
Projenin Çarşamba Çayı üzerindeki Bozkır, Çağlayan Kasabası, Dere Kasabası ve Sorkun Kasabası için gerekli geçiş izinleri alınmıştır. (D.S.İ. 03.04.2009 tarih ve 28731 sayılı protokol) Projeye ait baca geçiş noktalarını belirten listeler de onaylanmıştır. ( 26.12.2008 tarih ve 1573 sayılı yazı) Aynı projenin Karayolları geçiş izinlerinin belirli bir ücret ödenmesi gerektiği, Sorkun Kasabası 2790 TL Dere Kasabası 2790TL ve Çağlayan Kasabası için 1163TL belirlenmiştir.(10.06.2009 tarih ve 3114 sayılı protokol) Bu bedeller biran önce Karayollarına ödenmesi işlemleri hızlandıracaktır. Bu hususta gerekirse sivil toplum örgütleri ve zengin hemşerilerimizin katkılarına müracaat edilmelidir.
Teamüllere göre İller Bankası tarafından ihalelerin Agustus aylarında bittiği ilgili makamlardan kişisel ilişkilerimden dolayı öğrenmiş bulunmaktayım. Bu durum göz önüne alınarak konunun acilen masaya yatırılması ve gerekli izinlerin biran önce alınması proje için çok önemlidir. Aksi halde her şeyi hazır bir projenin iptali söz konusudur.
% 80 kısmı devlet tarafından karşılanan Bozkır ve çevre için faydalı olan projenin ihale edilebilmesi halinde en az 5–6 yılda bitirileceğini düşünürsek Çağlayan Kasabası, Dere Kasabası ve Sorkun Kasabası’nda 5–6 yıl sonra köy statüsüne dönüşmesi durumunda kalan maliyetin % 20 lik diliminin de büyük bir kısmının da İl Özel İdaresince karşılanacaktır. Bu açıdan da düşünülürse bu projenin çok faydalı olmasının yanında çok az bir maliyetle tamamlana bileceği görülmektedir.
Keşir Hocamla yaptığım değerlendirmede Konu ile ilgili tüm belediye başkanlarımızın hassasiyetlerini sorduğumda Başta Dere Kasabası belediye başkanı, Çağlayan ve Bozkır Belediye Başkanları ile ortak hareket etmekteyiz dedi Birliktelikten memnun olduğunu ancak vatandaşlarımızın da bu konuya gerekli kolaylığı sağlamaları gerektiğini gelecek nesiller için bu projenin çok önemli olduğunu belirtti.
Sonuç olarak kendilerini Bozkır ve çevresini en iyi şekilde yöneteceğim diye vaat ederek seçilen başkalarımıza buradan çağrıda bulunmak istiyorum: “Siyasi çekişmelerinizi bir kenara bırakınız ve Bozkır için faydalı işlere imza atınız! Yoksa nice beş yıllar gelir geçer ama yalnız memlekete hizmet edenler hayırla yâd edilir.”
Bu hikâye uzun zamandır bölge siyasetçilerinin ve belediye başkanlarının dilinde adeta sakız olmasına karşın hala yeterince gündeme taşınmamıştır. Konu hakkında detaylı bilgileri 20.06.2009 da Sorkun Kasabası’nda katılmış olduğum düğün daveti üzerine Belediye Başkanı Sayın Abdurahman Keşir hocam ile konuyu enine boyuna konuştuk. Keşir Hocam tüm yazışma evraklarını ve protokolleri göstermek suretiyle konu hakkında detaylı bilgi vermiştir. Hocama gösterdiği duyarlılıktan ve misafirperverliğinden dolayı çok teşekkür ediyor, yapmış olduğumuz değerlendirmeyi sizler ile paylaşmak istiyorum.
Bilindiği gibi Aygır Şelalesi’nden başlayan Çarşamba Çayı; Karacahisar, Sorkun Kasabası, Dere Kasabası, Çağlayan Kasabası ve Bozkır merkezinden geçmektedir. Bu güzergâhta bulunan tüm köy ve kasabaların kanalizasyonları doğrudan bu çaya karışması sonucunda Çarşamba Çayı’nda yoğun bir kirlilik yaşamaktadır.
İlgili proje bu günkü vaziyetiyle % 80 hibe olan 8 Trilyon kanalizasyon 10 Trilyon arıtma tesisi toplam maliyeti 18 trilyondur. Projenin hayata geçirilmesi için öncelikle her belediye kendi hudutları içerisindeki şahıs arazilerinden geçiş izinlerini biran önce almaları gerekmektedir. Projenin ihale edilebilmesi için bu izinler gereklidir ancak daha hiçbir belediye konu ile ilgili hiçbir çalışma yapmamıştır.
Projenin Çarşamba Çayı üzerindeki Bozkır, Çağlayan Kasabası, Dere Kasabası ve Sorkun Kasabası için gerekli geçiş izinleri alınmıştır. (D.S.İ. 03.04.2009 tarih ve 28731 sayılı protokol) Projeye ait baca geçiş noktalarını belirten listeler de onaylanmıştır. ( 26.12.2008 tarih ve 1573 sayılı yazı) Aynı projenin Karayolları geçiş izinlerinin belirli bir ücret ödenmesi gerektiği, Sorkun Kasabası 2790 TL Dere Kasabası 2790TL ve Çağlayan Kasabası için 1163TL belirlenmiştir.(10.06.2009 tarih ve 3114 sayılı protokol) Bu bedeller biran önce Karayollarına ödenmesi işlemleri hızlandıracaktır. Bu hususta gerekirse sivil toplum örgütleri ve zengin hemşerilerimizin katkılarına müracaat edilmelidir.
Teamüllere göre İller Bankası tarafından ihalelerin Agustus aylarında bittiği ilgili makamlardan kişisel ilişkilerimden dolayı öğrenmiş bulunmaktayım. Bu durum göz önüne alınarak konunun acilen masaya yatırılması ve gerekli izinlerin biran önce alınması proje için çok önemlidir. Aksi halde her şeyi hazır bir projenin iptali söz konusudur.
% 80 kısmı devlet tarafından karşılanan Bozkır ve çevre için faydalı olan projenin ihale edilebilmesi halinde en az 5–6 yılda bitirileceğini düşünürsek Çağlayan Kasabası, Dere Kasabası ve Sorkun Kasabası’nda 5–6 yıl sonra köy statüsüne dönüşmesi durumunda kalan maliyetin % 20 lik diliminin de büyük bir kısmının da İl Özel İdaresince karşılanacaktır. Bu açıdan da düşünülürse bu projenin çok faydalı olmasının yanında çok az bir maliyetle tamamlana bileceği görülmektedir.
Keşir Hocamla yaptığım değerlendirmede Konu ile ilgili tüm belediye başkanlarımızın hassasiyetlerini sorduğumda Başta Dere Kasabası belediye başkanı, Çağlayan ve Bozkır Belediye Başkanları ile ortak hareket etmekteyiz dedi Birliktelikten memnun olduğunu ancak vatandaşlarımızın da bu konuya gerekli kolaylığı sağlamaları gerektiğini gelecek nesiller için bu projenin çok önemli olduğunu belirtti.
Sonuç olarak kendilerini Bozkır ve çevresini en iyi şekilde yöneteceğim diye vaat ederek seçilen başkalarımıza buradan çağrıda bulunmak istiyorum: “Siyasi çekişmelerinizi bir kenara bırakınız ve Bozkır için faydalı işlere imza atınız! Yoksa nice beş yıllar gelir geçer ama yalnız memlekete hizmet edenler hayırla yâd edilir.”
Selam ve dua ile
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.