Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a); “yavrum ne oldu niye acele acele camiye koşuyorsun”? der. Bu soruya karşılık çocuk da; “efendim namaza gidiyorum” der.
Hz. Ömer (r.a): “Yavrum, sen daha küçüksün, sana namaz farz olmamıştır” der.
Çocuk da: “Ya Emirel Müminin! Bu işin büyüğü küçüğü olur mu? Benden daha küçük bir çocuğu dün mezara koydular.” der. Bu cevaba çok duygulan Hz. Ömer (r.a) gözyaşlarını tutamaz.
Allah’ın bir emaneti olarak verilen bu çocuklar, anne babalar için de birer imtihandır. Çocukları en güzel şekilde yetiştirip büyütmek, anne babaların en başta yer alan görevlerinin arasında bulunmaktadır.
“Allah anne babasına bağışlasın” diye dua ettiğimiz bu çocuklar, bu dünyada anne babalar için vazgeçilmezlerin en başında yer almaktadır. Çocuklar için canlarını vermeye hazır olan anne babalar içinde bu, fedakârlık boyutunu da göstermektedir.
Eskilerin tabiriyle ceketini satıp bu çocuğu okutmak isteyen günümüz anne babaları da çocukları için ellerinden geleni fazlasıyla yapmaya çalıştıklarını görmekteyiz.
Çocuklar büyüyüp okul çağına gelmeye başlayınca anne babaları da tatlı bir telaş sarmaktadır. Anne babalar çocuklarını en iyi okul ve en iyi öğretmene verebilme gayreti içine girmektedirler. Bu konuda gerekirse adres değişikliğine giden anne babaların hedefi de çocuklarına en iyi eğitim verdirebilmedir. Bunun dışında ekonomik durumu iyi olan aileler ise durumlarına göre çocuklarını, bulundukları yerin en iyi özel okuluna vermeye çalışacaklardır.
Çocukların yaşıyla birlikte sınıfları da büyümeye başlayınca aileler, bu seferde çocuğun eğitimine dışarıdan takviyeler yapmaya çalışacaklardır. Çocuklarının geleceklerinin iyi bir eğitimden geçeceğini bilen bu anne babalar, imkânlar ölçüsünde bu çocuklara özel dersler verdirme veya özel dershanelere göndermeye çalışacaklardır. Amaçları çocuklarının iyi bir iyi bir gelecek hazırlama adına en iyi lisede okutarak eğitim aldırmaktır. Yine bu anne babalar, çocuklarının eğitim için fedakârlıklarını lise öğrenimi ve üniversite öğrenimi içinde aynen devam ettirmeye çalışacaktırlar.
Çocuklarının geleceği için her fedakârlığı yapmaya çalışan bu anne babalar; aslında önemsemedikleri ya da ikinci plana attıkları bir gerçeği akıllarına getirmek istememektedirler.
Bu durumu Cenab-ı Hakk Kuran-ı Kerim de şöyle buyurmaktadır:
“Ve iyi biliniz ki, mallarınız ve evlatlarınız birer imtihan aracından başka bir şey değildir. Büyük mükâfat Allah’ın katındadır.” (Enfal Süresi 28)
Çocuklarının bu dünyada rahat edebilmeleri için her şeyin en iyisini ve bu konuda her fedakârlığı da yapmaya hazır olan bu anne babalar, çocuklarının dini eğitimleri söz konusu olunca çok fazla önemsememekteler ve ciddiye almamaktadırlar.
Çocukların dersleri ve sınavları için özel ders aldırtıp, özel dershanelere gönderen bu anne babalar, dini eğitimleri için aynı hassasiyeti göstermemektedirler.
(Devam Edecek)
Hz. Ömer (r.a): “Yavrum, sen daha küçüksün, sana namaz farz olmamıştır” der.
Çocuk da: “Ya Emirel Müminin! Bu işin büyüğü küçüğü olur mu? Benden daha küçük bir çocuğu dün mezara koydular.” der. Bu cevaba çok duygulan Hz. Ömer (r.a) gözyaşlarını tutamaz.
Allah’ın bir emaneti olarak verilen bu çocuklar, anne babalar için de birer imtihandır. Çocukları en güzel şekilde yetiştirip büyütmek, anne babaların en başta yer alan görevlerinin arasında bulunmaktadır.
“Allah anne babasına bağışlasın” diye dua ettiğimiz bu çocuklar, bu dünyada anne babalar için vazgeçilmezlerin en başında yer almaktadır. Çocuklar için canlarını vermeye hazır olan anne babalar içinde bu, fedakârlık boyutunu da göstermektedir.
Eskilerin tabiriyle ceketini satıp bu çocuğu okutmak isteyen günümüz anne babaları da çocukları için ellerinden geleni fazlasıyla yapmaya çalıştıklarını görmekteyiz.
Çocuklar büyüyüp okul çağına gelmeye başlayınca anne babaları da tatlı bir telaş sarmaktadır. Anne babalar çocuklarını en iyi okul ve en iyi öğretmene verebilme gayreti içine girmektedirler. Bu konuda gerekirse adres değişikliğine giden anne babaların hedefi de çocuklarına en iyi eğitim verdirebilmedir. Bunun dışında ekonomik durumu iyi olan aileler ise durumlarına göre çocuklarını, bulundukları yerin en iyi özel okuluna vermeye çalışacaklardır.
Çocukların yaşıyla birlikte sınıfları da büyümeye başlayınca aileler, bu seferde çocuğun eğitimine dışarıdan takviyeler yapmaya çalışacaklardır. Çocuklarının geleceklerinin iyi bir eğitimden geçeceğini bilen bu anne babalar, imkânlar ölçüsünde bu çocuklara özel dersler verdirme veya özel dershanelere göndermeye çalışacaklardır. Amaçları çocuklarının iyi bir iyi bir gelecek hazırlama adına en iyi lisede okutarak eğitim aldırmaktır. Yine bu anne babalar, çocuklarının eğitim için fedakârlıklarını lise öğrenimi ve üniversite öğrenimi içinde aynen devam ettirmeye çalışacaktırlar.
Çocuklarının geleceği için her fedakârlığı yapmaya çalışan bu anne babalar; aslında önemsemedikleri ya da ikinci plana attıkları bir gerçeği akıllarına getirmek istememektedirler.
Bu durumu Cenab-ı Hakk Kuran-ı Kerim de şöyle buyurmaktadır:
“Ve iyi biliniz ki, mallarınız ve evlatlarınız birer imtihan aracından başka bir şey değildir. Büyük mükâfat Allah’ın katındadır.” (Enfal Süresi 28)
Çocuklarının bu dünyada rahat edebilmeleri için her şeyin en iyisini ve bu konuda her fedakârlığı da yapmaya hazır olan bu anne babalar, çocuklarının dini eğitimleri söz konusu olunca çok fazla önemsememekteler ve ciddiye almamaktadırlar.
Çocukların dersleri ve sınavları için özel ders aldırtıp, özel dershanelere gönderen bu anne babalar, dini eğitimleri için aynı hassasiyeti göstermemektedirler.
(Devam Edecek)
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.