Derviş Mustafa ÖZTUNÇ İlköğretim Okulu, yıl sonu gecesini her yıl yapıyor. Yine bir yıl sonu gecesi, yine aylardan haziran, yine her alanda olduğu gibi muhteşem bir geceyle kendilerini gösterdiler.
Gökyüzünde parlayan yıldızlar gibi, yıl sonu gecesinde de öğrenciler parladılar .
Okulun bahçesi gelinler gibi süslenmiş, birçok hediyeler derlenmiş, al bayrağımız girişe asılmıştı. Belediye anonsunda, Derviş Mustafa ÖZTUNÇ İlköğretim Okulu’nun gecesine tüm Bozkırlılar davet ediliyordu.
Yıl sonu gecesi okul bahçesinde yapılınca ortalık bayram yerini andırıyordu. Herkes en güzel giysilerini giymiş, çocuklar oradan oraya koşuşturmakta, öğretmen ve öğrencilerin tatlı koşuşturmaları geceye ayrı bir hava katmıştı.
Açık havada yıl sonu gecesi daha farklı oluyor. Kapalı alanlar gibi havasızlık yok, çocuklarında sesinden rahatsız olma yok, yer problemi yok...
Programın başlamasıyla kendimizi başka bir atmosferde bulduk. Bazen güldük, bazen duygulandık, bazen de üzüldük.
Güldük; sergiledikleri oyunlarda kendimizden de bir şeyler bulduğumuz için.
Duygulandık; bu çocuklar taşımalı olmalarına rağmen, oyunlarını başarılarıyla sergiledikleri için.
Üzüldük; böyle eğlenceli bir geceyi kaçıranlar için.
Anasınıfı öğrencileri, kelebekler misali kollarını açmış, müziğe de kendilerini kaptırmaları bizi de çocukluğumuza götürdü. İçimizin kıpır kıpır ettiğini hissettik. Onlarla coştuk, onlarla eğlendik.
Gözlerimizi bir daha açtık, geleceğin Türkiye’sini bir onuncu yıl nutku gösterisiyle gördük. Al bayrağın göklere çıkarılmasıyla ülkemizin emin ellerde olduğuna şahit olduk.
Her biri öğüt, her biri mesaj yüklü tiyatroları izledik. Anlamsız kırgınlıkları, gereksiz harcamaların kısaca hayatın gerçeğini birde çocuklardan eğlenerek, gülerek öğrendik.
“Alışveriş Canavarı”yla gereksiz harcamaları, “Kabadayı Okulu”yla içimizdeki şovanist duyguları, “Gelin Kaynana” atışmasıyla Bozkır yöresel ağzın tatlılığını aldık.
Gösteri adamlarının bir “Acer Gelin” şarkısıyla, “Gara Memet” tiplemesiyle, gülmekle beraber kendimizi de o kahramanlarla bütünleştirdik.
Çanakkale Orataryosu ile bağımsızlık ateşinin yakıldığı günlere yani tarihe yolculuk yaptık. Göz yaşlarımız aksa da milletimizin yüceliğiyle gururlandık
Duygular yumağı sevgi, hasret, özlem ve vatan yüklü şiirlerle başka iklimlere yolculuk yaptık. Hüzünlendik, duygulandık, gururlandık; ama en önemlisi bu okulun başarısı alkışladık.Tabiki, gecenin seyrini doyumsuz yapan Türkçe öğretmenleri Mustafa ÖZTÜRK ve Neslihan AKÇAY’ı alkışlamak gerekir.
Alkışladık, taşımalı ilköğretim okulu olmasına rağmen böyle bir geceyi bizlere yaşattıkları için.
Alkışladık, açık havada yıl sonu gecesinin tadını bizlere yaşattıkları için.
Alkışladık, eğitim ve öğretimin her alanında oldukları için.
Alkışladık, ilçemizin şanına yakışır bir okul oldukları için.
Alkışladık, bizlere bu geceyi her yıl yaşattıkları için.
Alkışladık ,bunu hep yaptıkları için.
Alkışladık, öğretmenlerin ve öğrencilerinin başarısı için.
Alkışladık, rahmetli Derviş Mustafa ÖZTUNÇ’u ilçemize böyle bir okul bıraktığı için....
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.