Bayramdan birkaç gün önce internette, Danimarka’dan Bozkırlı Mehmet PİŞKİN ile bayramlaşıp hoş beş ederken “Bayramda ne yapacaksın?” diye sordum. Keşke sormasaydım. Arkadaşı istemeyerek üzmüşüm ki;
—Gurbet elde bayram olur mu? Diye dokunaklı bir cevap verdi.
Bu cevap beni bir anda ta öğrencilik yıllarına götürdü:“Arkadaşlardan biri parasızlıktan bayramda memleketine gidememiş şehirde yapayalnız kalmış. Anlattığına göre yurt bile sadece onun için açık tutulmuş, adeta kafayı yemeye gelmiş, bizi beklermiş, ben döner dönmez eve damladı. Şöyle baktım haline, çok perişandı. Anlatmamak için direndi sonra fazla dayanamadı, kafasını omzuma yaslayarak uzun uzun ağladı. O gün ikimizde yoksulluğa isyan etmiştik.” Şimdi onun kazancı yerinde, işyeri sahibi her bayram arar sorar, Bozkır’ın altını üstüne getirir ha sağ olsun bensizde yapmaz o günlerin acısını hâlâ yüreğinde saklar…
Ben de bir defa bayramı dışarıda geçirdim hani yalnız falan değildim hatta en sevdiğim şehirde (İstanbul’da) ama olsun o gün bayramdı. İnanın ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Rahmetli Ağabeyim ha anlamış olmalı ki hemen tren biletlerini almış bayramın ikinci günü memlekete dönmüştük. Bu sebepten bayramı Bozkır dışında geçirmeyi hayal bile edemiyorum. Bana göre memleketimizde bayramların en anlamlı tarafı bayram namazından çıkıp topluca mezarlığa giderek dua ile ilk önce ecdadımızı daha sonra eş dost ve akrabayla bayramlaşmaktır. Bir başkası da yeğenlerin topladıkları paraları saya saya bitirememeleridir.
Tatilin kısa olması ve para yüzünden birçok öğrenci bayramını memleketi dışında geçirdiğini düşünüyorum. Bunun yanında uzak diyarlarda memleketinden ayrı bayram geçiren tüm hemşerilerime, 37 Yıl önce Bozkır’dan ayrılmış, birçok bayramını memleket hasretiyle yanıp tutuşarak geçiren Bozkır’ın Kayapınar Köyünden Sayın Hasan Kanar’ın yazıp e-mailime gönderdiği şiirini sizlerle ithaf ediyor, en içten dileklerimle bayramlarınızı tebrik ediyorum.
OKUYUVER BİR FATİHA
Yazılar yazarsın kara tahtaya,
Bayramı bekleriz gelecek haftaya
Eğer yolun düşer ise bizim Kayapınar’a
Mümkün ise mezarlıkta okuyuver bir fatiha
Sana selam gelir uzak aradan,
Özene, bezene yaratmış yaradan
Sendeki günler, geçer gider sıradan
Yolun düşer ise okuyuver bir fatiha
Kimi ummandadır kimi hep feryatta
Nedir gördüklerimiz kısacık hayatta
Ana, baba hepsi dokuz evlatta
Yolun düşer ise okuyuver bir fatiha
Bayram gelir yok gönlümün neşesi
Güller gibi kokar mı ola Bozkırımın, meşesi
Zalim gurbet, ne zaman yakamdan düşesi?
Yolun düşer ise okuyuver bir fatiha
İçinde oturmadan konaklar yaptırdım
Ben gönlümü kıymet bilmezlere kaptırdım
Gurbet acı, doğru yolun saptırdım
Yolun düşer ise okuyuver bir fatiha
Şiir: Hasan KANAR – İsviçre (Bozkır-Kayapınar)
NOT: Hasan ağabeyin Bozkır anlatan çok güzel şiirleri var zaman buldukça köşemden yayınlayacağım. Kısacası Bozkırımızdan bir şairi doğuyor.
—Gurbet elde bayram olur mu? Diye dokunaklı bir cevap verdi.
Bu cevap beni bir anda ta öğrencilik yıllarına götürdü:“Arkadaşlardan biri parasızlıktan bayramda memleketine gidememiş şehirde yapayalnız kalmış. Anlattığına göre yurt bile sadece onun için açık tutulmuş, adeta kafayı yemeye gelmiş, bizi beklermiş, ben döner dönmez eve damladı. Şöyle baktım haline, çok perişandı. Anlatmamak için direndi sonra fazla dayanamadı, kafasını omzuma yaslayarak uzun uzun ağladı. O gün ikimizde yoksulluğa isyan etmiştik.” Şimdi onun kazancı yerinde, işyeri sahibi her bayram arar sorar, Bozkır’ın altını üstüne getirir ha sağ olsun bensizde yapmaz o günlerin acısını hâlâ yüreğinde saklar…
Ben de bir defa bayramı dışarıda geçirdim hani yalnız falan değildim hatta en sevdiğim şehirde (İstanbul’da) ama olsun o gün bayramdı. İnanın ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Rahmetli Ağabeyim ha anlamış olmalı ki hemen tren biletlerini almış bayramın ikinci günü memlekete dönmüştük. Bu sebepten bayramı Bozkır dışında geçirmeyi hayal bile edemiyorum. Bana göre memleketimizde bayramların en anlamlı tarafı bayram namazından çıkıp topluca mezarlığa giderek dua ile ilk önce ecdadımızı daha sonra eş dost ve akrabayla bayramlaşmaktır. Bir başkası da yeğenlerin topladıkları paraları saya saya bitirememeleridir.
Tatilin kısa olması ve para yüzünden birçok öğrenci bayramını memleketi dışında geçirdiğini düşünüyorum. Bunun yanında uzak diyarlarda memleketinden ayrı bayram geçiren tüm hemşerilerime, 37 Yıl önce Bozkır’dan ayrılmış, birçok bayramını memleket hasretiyle yanıp tutuşarak geçiren Bozkır’ın Kayapınar Köyünden Sayın Hasan Kanar’ın yazıp e-mailime gönderdiği şiirini sizlerle ithaf ediyor, en içten dileklerimle bayramlarınızı tebrik ediyorum.
OKUYUVER BİR FATİHA
Yazılar yazarsın kara tahtaya,
Bayramı bekleriz gelecek haftaya
Eğer yolun düşer ise bizim Kayapınar’a
Mümkün ise mezarlıkta okuyuver bir fatiha
Sana selam gelir uzak aradan,
Özene, bezene yaratmış yaradan
Sendeki günler, geçer gider sıradan
Yolun düşer ise okuyuver bir fatiha
Kimi ummandadır kimi hep feryatta
Nedir gördüklerimiz kısacık hayatta
Ana, baba hepsi dokuz evlatta
Yolun düşer ise okuyuver bir fatiha
Bayram gelir yok gönlümün neşesi
Güller gibi kokar mı ola Bozkırımın, meşesi
Zalim gurbet, ne zaman yakamdan düşesi?
Yolun düşer ise okuyuver bir fatiha
İçinde oturmadan konaklar yaptırdım
Ben gönlümü kıymet bilmezlere kaptırdım
Gurbet acı, doğru yolun saptırdım
Yolun düşer ise okuyuver bir fatiha
Şiir: Hasan KANAR – İsviçre (Bozkır-Kayapınar)
NOT: Hasan ağabeyin Bozkır anlatan çok güzel şiirleri var zaman buldukça köşemden yayınlayacağım. Kısacası Bozkırımızdan bir şairi doğuyor.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.