Zamanın birinde çok akıllı iki kardeş yaşarmış.Etrafındaki ve okuldaki bilgiler kendilerine yetmediğinden,annesi onları,yaşadıkları beldenin bilge adamına götürmüş.
Kardeşler bilge adama pek çok sorular sormuşlar ve her defasında kendilerinin tatmin olduğu cevaplar almışlar.Bunlardan çok memnun olan kardeşler, bir müddet için bilge insanın yanında kalıp daha çok şeyler öğrenmek için annelerinden izin istemişler ve bilge adamın yanında kalmışlar.Bilge adama sordukları ve aldıkları cevaplara çok sevinen ve mutlu olan çocuklar bir süre sonra bu işten sıkılmaya başlamışlar.
Bilge insanın bilemeyeceği bir soru bulmamız lazım diye düşünmüşler.
Kardeşlerden biri “Buldum” demiş.İki elimin arasına bir kelebek koyacağım ve bilge adama soracağım Avucumun içinde bir kelebek var, canlı mı ölümü.. ? Ölü derse kelebeği bırakacağım,canlı derse avucumu hafifçe bastıracağım.Her ne derse,cevabını bilemeyecek! Kelebeği ellerinde tutan kardeşlerden biri,kapalı tuttuğu ellerini bilgeye doğru uzatmış sormuş “Avucumun içinde bir kelebek var canlı mı ölümü”?
Bilge uzun uzun çocuğun gözlerinin içine bakmış ve cevaplamış:
“ Senin ellerinde evladım ,senin ellerinde…” Diyerek devam etmiş..
Aşkınız,Geleceğiniz,Gençliğiniz,Hayatınız,Yarınlarınız, Her şeyiniz..!
Evet..! Dostlarım Bozkırımızın bugünü,yarını ve yarınları,bu gün Bozkırımız adına söz sahibi olanlarda olabilir.Bu söz sahibi olanlar yetkiyi halktan yani sizden aldılar. Onun içindir ki Seçilmişleri sorgulamak ve denetlemekte halka düşer, bu görev halk adına ise Sivil toplum kuruluşlarınca yürütülür.Bozkır merkez belde, köy dernek ve vakıflarıyla sivil toplum kuruluşları yapısıyla örgütlenmesini tamamlamış bir toplum hüviyetindedir.Bu yapıya dinamizm kazandırmak şarttır,Nasıl olacaktır bu! Sivil toplum kuruluşları arasında eşgüdüm sağlayarak ortak akılla olacak. Bunun içinde daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi dernekler birliğinden konfederasyon oluşturarak,buradan ise Akil insanların katılımıyla KONSEY oluşturulur.Bu oluşan Konsey, Bozkır toplumu adına oluşacak toplumsal olumlu ve olumsuz gelişmeler karşısında yek vücut öncü refleks mekanizması görevini yapacak. Bu KONSEY olmazsa olmazımızdır..!
Dostlarım her yıl olduğu gibi bu yaz tatilimi Bozkır’da geçirdim Bulunduğum on günlük süre içerisinde Bozkır merkezde,kasaba ve köylerde yapılan piknik pilavlarına,nişan,kına gecelerine,düğün merasimlerine,mevlitlere katılma imkanım oldu.Gözlemlerimi aktaracak olursam: Bozkır ve çevresi köylerimiz beş aylık bir sürede içerisinde araç ve insan trafiği olarak büyük yoğunluk yaşamakta ekonomi olarak canlı ve heyecanlı bir ortam oluşmakta bu organizasyonların her gelecek yıllarda artarak,çoğalarak devam edeceğine inanıyorum.Bunun için Bozkır merkezin yer olarak mekan olarak hazırlanması gerekir.
Bozkır merkezde yaptığım esnaf ve arkadaş ziyaretlerimde sohbet ve muhabbetlerde dikkatimi çeken konular oldu şöyle ki:Halk fazlaca kişisel sorunların ,kaprislerin, düşüncelerin,fikirlerin olumsuzlukların etkisinde kalarak,oluşan ortama inanmaya başlamışlar.
Tehlikede burada başlıyor yani “inandıklarını yaşamayan toplumlar yaşadıklarına inanmaya başlarlar” misali bir durum sezinledim ve üzüldüm..Biraz daha durumu açacak olursam gündelik yaşamını 20,30 kelime kullanarak sürdüren kimselerin eylem ve söylemlerinin etkisinde kalınmış bunun sonucunda Bozkır ve Bozkırlı adına yapılacak veya yapılması düşünülen gelecekle ilgili plan ve programlara uygulanmasına inat mı inat bir tavır sergilediklerini gözlemledim.
Bozkırda biz yaşıyoruz bu nedenle Bozkırın kaderini de biz çizeriz.
Bozkırda yaşamayan, dışarıdan gelecek öneri ve düşüncelere kapalıyız der gibi halleri,Bozkır adına hayallerinin olmayışı düşündürücü idi.
Değişime,gelişime ve dönüşüme açık ve hazır olmayan bir yapıda buldum. Doğrusu üzüldüm..! Ama dışarıdaki Bozkırlı Bozkırın değerini çok iyi biliyor gerçek olan da Bu olsa gerek..!
Saygılarımla ALLAHA EMANET OLUNUZ..!
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.