Gazeteci demek halkın gözü kulağı eli ayağı demektir .Gazeteci haklının yanında ezilenin yanında olmalıdır çünkü gazeteci gücünü halktan almaktadır .Eğer halktan değil de bir takım çevrelerden alıyorsa gazeteci sadece o çevrenin yalakalığını şakşakçılığını yapmakla meşgul olur.Böyle olunca da birtakım gerçekleri ortaya koymak yapılan haksızlıklar dile getirmek yerine bunları örtmeye çalışmakla uğraşır yani asıl kimliğinden uzaklaşır .
İşte o zaman nabza göre şerbet vermenin bedelini ileriki zamanlarda ağır öder gelen paşam gidene dayım deme tavrı maskesini indirir .
Gerçek gazeteci , dürüst gazeteci tarafsız olmalı ,her anın herkesin gazetecisi olmalıdır .
İlkesiz seviyesiz rüzgar nereden eserse oraya eğilmek kesinlikle gazetecilik anlayışıyla bağdaşan bir davranış tarzı değildir .Gazeteci objektif olmalı yani düz ayna gibi gerçekleri halka yansıtmalı halkı yanıltmamalıdır.Aksi taktirde en büyük güç olan kamunun tepkisini alır güvenini kaybeder.Toplumun çeşitli kesimlerinin başarılarını dile getirdiği gibi , hata ve yanlışlarını da gündeme taşıyabilme cesaretini gösterebilmelidir.Değilse pısırık doğruları ortaya dökemeyen yanlı dürüstlükten uzak bir müsveddeden ibaret kalır.
Toplumun gözü kulağı olan derdiyle dertlenen ,sıkıntılarını dile getiren haklının ,zulme uğrayanın yanında vicdanı hür yazar ve gazetecilerimizin basın hayatına sahip çıkması dileklerimle .Çünkü çok ihtiyacımız var.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.