FİKRET ÜNVER’den ESİNTİLER
İLK YAZI
Kendimden bahsederken hep zorlanırım. İsterim ki beni başkası anlatsın…
İyi de; Her zaman olmuyor işte… “İLK YAZI” olması yüzünden iş başa düştü. “Sarıbeylerin Kemal’in oğlu Fikret” dersem yaşlılar daha iyi tanır.
***
Bindokuzyüzellibirin bağbozumuymuş Konya’nın BOZKIR’ında. Hamileymiş anam. Kim bilir Ne zaman düşmüşüm karnına? Üzüm toplarmış garibim Yanında sepet, Elinde üzüm, Karnında bir musibet… Kimi kadın, kimi kız, Kimi alto, kimi tiz Türküler söylermiş öyle kutlanırmış o zamanlar Toprakla gelen bereket… Türkülerin çınladığı bir anda Anam sancılanıvermiş, Allahın dağında Bindirmişler onu Dedemin “Arap” adlı Arap atına. At gider, ben gelirmişim. Nedense acele edermişim. Doğmaya başlamışım at gide gide… Göbeğimi kesmek kalmış Kıçıma şaplak vuran yerli ebeye. O gün bu gündür bir yerlere giderim. Her gittiğim yerde yeniden dünyaya gelirim… Mümkün değil bu kaderden kurtulmak, Onun için
eksik olmaz kıçıma inen şaplak…
***
Anneannemin adı Tevhidedir. Akranları Tefide, küçükler Tefide Apla, sevmeyenler Topal Tefide derdi.
Eşi Maliyede atlı tahsildardı. Onun da adı Kamil ÖCAL’dı… Küçümsemek isteyenler arkasından Acılarlı Kamil derlerdi. Ama yüzüne karşı öyle demeye cesaret edemezlerdi. Her ne kadar üvey de olsa benim yiğit ve mert DEDEMDİ o…
Anamın nüfustaki adı Melahat idi… Ama BOZKIR’daki adı “Mahinur”du. Akranları ve büyükleri “Maynur”, küçükler ise “Maynur Aba” diye seslenirdi.
Babam Kemal Ünver’in dedesinin adı Mehmet Fuat Bey’di. Ama o “Sarıbey” diye bilinirdi. Kendisi önce İTTİHATÇI, cihan harbinden sonra Müdafai Hukukçuydu. Bozkır Belediye Reisliği de yapmıştı 1912’lerde…
İki oğlu bir kızı vardı. Oğullarının büyüğü Mustafa, küçüğü de Ali’ydi. Ayşe idi kızının adı da…
İki erkek kardeşe Tahsildarzadelerden iki kız kardeş gelin gelmişti. Gelinlerin adları Memnune ve Fatma’ydı. Memnune Mustafa’ya, Fatma da Ali’ye varmıştı.
Mustafa milli kuvvetlerde askerdi ve karısı hamile olduğu için izinli gelmişti.
Damat Feritçi Zeynel Abidin’in adamları Bozkır’ı bastığında Mustafa Sarıbeyler’in konağındaydı. Direndi çapulculara ama kanını döktüler, canını aldılar. Mustafa çocuklarının doğumunu göremeden şehit oldu. Aynı Kaymakam Demir Asaf gibi…
Mustafa benim dedemdir.
Memnune de babaannem…
Memnune’nin doğurduğu ve babalarını hiç göremeyen ikizlerden, hayatta kalanı Kemal de benim babamdır.
Uzun yıllar Ankara’da gazetecilik yaptım. Şimdi Mersin’de yaşıyorum. Bir televizyonda yöneticilik ve programcılık yapıyorum.
Bu köşeden söyleşmeye devam edeceğim.
Kalın sağlıcakla.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.