Misafir Gözüyle Konya Üzerinden Akseki-Akdeniz Yoluna
Bozkır-Kuruçay-Yayla Yolundan Çıkalım
Yazıma önemli bulduğum hatırlatmalardan yola çıkmayı uygun gördüm. Uzun cümlelerimden dolayı özür dilerim.
Konulara olan hakimiyetine ve yeteneğine saygı duyduğum Bozkır Postası’nın genç köşe yazarı Sayın Filiz Kılınçel hanımefendiye, Ankara Bozkırlılar Derneği Başkanı halen Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sekreteri sayın Hasan Basri Yalçınkaya beye, Devlet Güzel Sanatlar Akademisinden sonra Denizcilik Fakültesinden de mezun olan ülkeler arası uzun yol kaptanlığı yapan sayın Nejdet Tuncer beye Bozkırlı olmalarının yanı sıra, aydın kişiliklerinin duyarlılığıyla Zengibar Kalesi, Çarşamba Çayı ve Bozkır’ın diğer çevre sorunlarına olan ilgilerini sevinçle ve saygıyla karşılıyorum. İyi ki sizlerde doğduğunuz ilçenizin sorunlu meselelerini, davalarını sahiplenmekte varsınız diyorum ve sizlere teşekkür ediyorum.
Bozkır-Kuruçay-Yayla Yolundan Çıkalım
Yazıma önemli bulduğum hatırlatmalardan yola çıkmayı uygun gördüm. Uzun cümlelerimden dolayı özür dilerim.
Konulara olan hakimiyetine ve yeteneğine saygı duyduğum Bozkır Postası’nın genç köşe yazarı Sayın Filiz Kılınçel hanımefendiye, Ankara Bozkırlılar Derneği Başkanı halen Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sekreteri sayın Hasan Basri Yalçınkaya beye, Devlet Güzel Sanatlar Akademisinden sonra Denizcilik Fakültesinden de mezun olan ülkeler arası uzun yol kaptanlığı yapan sayın Nejdet Tuncer beye Bozkırlı olmalarının yanı sıra, aydın kişiliklerinin duyarlılığıyla Zengibar Kalesi, Çarşamba Çayı ve Bozkır’ın diğer çevre sorunlarına olan ilgilerini sevinçle ve saygıyla karşılıyorum. İyi ki sizlerde doğduğunuz ilçenizin sorunlu meselelerini, davalarını sahiplenmekte varsınız diyorum ve sizlere teşekkür ediyorum.
Bu arada Bozkır’ın gururu olarak tanıdığım iki hocamızı da anmadan geçmek istemiyorum. 1960’lı yılların ortalarında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi dekanlığını yapan hakkı olana hakkını teslim eden dürüst ve mert mizaçlı olarak tanıdığım o yıllarda bana şahsında Bozkırlıyı sevdiren kişiliğine ve kariyerine saygı duyduğum dekanımı rahmetle anıyorum. Bozkır’a karşı sempati ve sevgimin kaynağı olan rahmetli dekanım Prof. Dr. Lütfü Tat bey, Tepearası Köyü doğumludur.
Yine Konya Selçuk Üniversitesi kurucu rektörlerinden olup, 1970’li yıllarda Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanlığını yapan Rahmetli Merhum Prof. Rıza Çetik bey hocamız ise Karacaardıç Köyü doğumludur. Bozkır’ın yetiştirdiği her iki hocamızı da tekrar saygıyla ve rahmetle anıyorum. Bu isimleri ve diğer hayatta olan ya da vefat eden Bozkır’ın kariyer sahibi değerli kişilerini gençlerin tanımalarını, unutmamalarını ayrıca hatıralarını gururla Bozkır’larında yaşatmalarını diliyorum.
Şimdi ise Bozkır’ı, Bozkırlıların dışındaki insanlara tanıtalım istedik.
Yurdumuzun il sınırlarını gösteren haritasına baktığımızda Bozkır’ı Seydişehir, Beyşehir ve Hadim ile birlikte İç Anadolu Bölgesinde Konya ilimizin ilçeleri arasında görürüz. Aslında her biri Coğrafi bölge olarak Orta Toroslar’da Akdeniz bölgesinin Kuzey sınırları içindedir.
Bozkır ilçe merkezi Toroslar’ın harika diyebileceğimiz ardıç ağaçları, çamları yer yerde meşelikleriyle kaplı tepeleri arasındadır. Çarşamba Çayının geçtiği vadide adeta bir çanak içine oturmuş gibidir.
Aygır gediğinden çıkan Çarşamba çayının her iki yakası da sebze ve meyve bahçeleriyle donanmıştır. Çayın vadi boyunca süzülerek ilçe merkezinden geçmesini ise doğanın Bozkır’a bir hediyesi ve değerlendirilmesi gereken şansı olarak görüyoruz. Çay, Yolören (Fart), Pınarcık Köylerinde ise doğal olarak yetiştirilen sebze ve meyve bahçelerine hayat verir. Serin yaylaları ve dağ köyleriyle de Bozkır Akdeniz’e doğru kol atıp uzanır. Köylülerin organik olarak yetiştirdikleri sebze ve meyveleri tatmanın keyfini Bozkır’da yaşayabilirsiniz. Sorkun, Dere, Çağlayan’ın sebzeleri, Fart’ın lahanası, domatesi, biberi, Bayboğan’ın havucu, Yazdamı’nın pırasası, Işıkların, Yelbeği’nin üzümü, Pınarcık’ın mercimeği, nohutu, Kuşça’nın fasülyesi gibi bazı organik ürünlerin pazarda özellikle aranıp sorulması bura ürünlerinin adeta markalaşmasının delili gibidir. Ayrıca da Bozkır ve çevresi cevizi, pekmezi ve tahininin yanı sıra elması ve kirazıyla da ünlenmiştir. Yalçın ve sarp kayaların oluşturduğu mavi kanyonu ise görülmeye değer doğa harikasıdır. Kalıntılarının görüntüleri ile insanı tarihin derinliklerine taşıyan Zengibar Kalesi karşısında etkilenirsiniz. Bozkır’ın insanı ruhen ve bedenen dinlendiren dağ köylerinin, yaylalarının yanı sıra Çarşamba Çayı, Mavisu, Göksu Çayı’nın buradaki varlığı bölgeye ayrı bir güzellik ve doğal zenginlik katar.
Bozkırlı’dan Çarşamba çayının arıtılmasına, Zengibar Kalesinin koruma altına alınmasına ön ayak olmalarını diliyor ve bekliyoruz. Akdeniz’e açılan Kuruçay yolunun asfaltlanması ve kavşak bağlantısındaki sorunun çözümündeki örnek davranışlarında olduğu gibi… Burada Bozkır’ın meselelerine duyarlı olan her kesimdeki özverili insanların, basınının, politikacısının dayanışması sonucu aralarında önemli bir meblağ, nakit toplamak suretiyle yakın zamanda kavşak problemlerini bir çırpıda çözüme kavuşturduklarına tanık olmuştuk. Bu hareketi Bozkır için daha büyük işlerin ileriye dönük adımı olarak görüyoruz.
Yukarıda sayılan özellikler Bozkır’ın Akçapınar Köyü üstündeki 1390 rakımlı Kadıbelinden Kuruçay’a uzanan oradan da Yalıhüyük Yaylalarından devamla Zirve Tesisleriyle Tınastepe tesis ve mağaralarından Akseki – Alanya’ya çıkan Karayolunu daha da önemsetiyor. Çünkü Akdeniz’e kestirmeden açılan bu kapı ile Bozkır önemli bir turizm merkezinin yolu üzerinde olacaktır. Akdeniz’e geçecek yerli ve yabancı turistler bu güzelim yayla ve köy yollarından hem dinlenerek hem de yörenin organik sebze ve meyvelerini tadarak Akdeniz’e doğru yollarına devam edebilirler. Aileleriyle birlikte gezme görme merakı olan yerli turistlerin yeni yerler tanıma hobileri onların sağlıklı, değişik yollar kullanma, deneme isteklerini kamçılar.
Ankara’dan Alanya, Side, Manavgat yönüne her yaz mevsimi tatile giden ailelerin özellikle Konya – Seydişehir – Akseki yolunu kullandıklarını biliyoruz. Bir defada Konya, Çumra, Bozkır, Kuruçay, Yalıhüyük Yayla yolundan Akseki üzerinden Akdeniz’e çıkmalarını öneririz. Ayrıca yine manzarasına doyulamayan diğer başka bir Bozkır yolunu önerelim. Mesela, Ankara – Konya – Hatunsaray – Akören – Avdan – Pınarcık – Yolören köyü üzerinden Bozkır’a gelebilirsiniz. Etli ekmekli ya da Alabalıklı moladan sonra Kadıbeli – Kuruçay üstünden ve de Yalıhüyük Avrana Yaylaları yolundan Tınastepe ve Zirve tesislerine çıkarsınız. Oradan da Akseki – Alanya – Antalya yoluna yorulmadan adeta dinlenmiş olarak geçersiniz. Bu saydığım güzergahların hiç biri mesafe olarak biri diğerine önemli fark yapmaz. Ancak Ankara Gölbaşı arası kadar 20-25 Km’lik fark bu doğal güzellikleri görüp gezmeye engel teşkil etmemelidir. Tüm gezginlere gezme görme meraklılarına Ankara – Konya – Bozkır Kuruçay üzerinden Akdeniz’e geçmelerini öneririz. Adana yönünden gelecek olanlara da Karaman – Sarıoğlan – Bozkır – Kuruçay yolu üzerinden Akdenize hayırlı yolculuklar dileğiyle…
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.