İnsanoğlunun bazı garip huyları vardır.
Başarılı ve güzel sonuçlanan hemen her gelişmeden pay kapmaya çalışırken sonucu kötü olanlara karışmaz.
Daha küçücükken bir zarara yol açtığında inkarcılığı başlar insanoğlunun…
“Valla ben yapmadım…”
“Nasıl yapmadın çocuğum, pekiyi bu niye böyle oldu?”
“Bilmem, kendisi oldu!..”
Halbuki “inkar etmek” o ana kadar kendisine öğretilmemiştir.Şiddetli “korku” duygusu onu “inkara” yönlendirmiştir.
O artık “yalanla” tanışmıştır. Yalan “yalanı” doğurur, zamanla kendi yalanlarına kendi de “inanır” hale gelir.
Taa ki “eğitilene” kadar, “aydın bir insan” olana kadar…
* * *
Korkak oluruz biz
“aydınlanmazsak”
Çok korkarız
Öyle ki
Korkumuzu söylemeye bile korkarız.
Yüksek sesten, cazgırdan, iftiradan
ödümüz patlar.
Yalancıya;
“yalancısın”
Dolandırıcıya;
“dolandırıcısın”
Hırsıza;
“hırsızsın”
Haksıza
“haksızsın”
Demeye korkarız.
“Desek desek de
ya bir de dayak yersek”
diye korkarız.
Dayaktan çok korkarız.
Küçükken anamız dövmüş,
kadından korkarız.
Babamız dövmüş,
erkekten korkarız.
Yetişkinlikte polis dövmüş,
polisten korkarız.
Askerde yemişiz “osmanlıyı”,
komutandan korkarız.
“Para” demiş,
para vermişiz.
“Can” demiş,
atamızı, evladımızı,
canımızı vermişiz;
devletten korkarız.
Hakimdem korkarız.
Avukattan korkarız.
Savcıdan korkarız.
Mahkemeden korkarız.
Mübaşirden bile korkarız.
Padişahtan korkarız.
Cumhurbaşkanından korkarız.
Başbakandan,
bakandan,
vekilden korkarız.
Belediye reisinden,
meclis üyesinden,
hatta muhtardan korkarız.
Müdürden, şeften
zaten korkarız.
Ağadan, şıhtan, zenginden
ezelden korkarız.
Hepsini
Kendi elimizle “icat” eder,
icat ettiklerimizden
korkarız.
Otobüs durağında,
kahvehane oturağında
meyhanede, kerhanede
“cart-curt” ederiz.
Ederiz ama;
kulaklarına gitmesinden korkarız.
Tesadüfen yüzyüze gelsek
hemen gevşeriz.
Üstelik yalakalık da ederiz.
“Benim oğlana bir iş…”
“Amcaoğlunun tayini…”
“YeSeYeye müdürlük…”
Dışarda tavşan,
İçerde aslan keseriz.
Bunalımımızı
karımızdan, kızımızdan,
çolumuzdan- çocuğumuzdan,
kocamızdan çıkarırız.
Keseriz, doğrarız.
Onu da yapamazsak
yaşamaktan korkarız
canımıza kıyarız.
Utanırız etimizden bedenimizden,
cinselliğimizden korkarız.
Kendimizi tanımaktan
korkarız.
Aşamayız benliğimizi,
“tanışamayız” kendimizle
ruhumuzdan korkarız.
İşin tuhafı;
“kendimizden” korkarız.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.