Yazının başlığına bakarak bu ismi AKP iktidarının fakir fukaraya seçim arifesinde veya öncesi ve sonrasında dağıttığı yardım poşetlerinden ötürü verdiğimi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz benim dağıttıkları poşet kömür gibi yardımlara bir diyeceğim yok.
Aksine savunuyorum doğru bir icraat yapıyor hükümet zira işsizlik ve aşsızlığın bu kadar artığı Ülkemizde bu yardımlar da verilmese Allah korusun sosyal patlama kaçınılmaz olur düşüncesindeyim.Naylon, plastik, malzemeler; poşet, pet bardak, pet şişe vb ürünler malumunuz geçtiğimiz asrın ortalarından sonra hizmetimize sunulmuş hayatı mızı kolaylaştırmıştır bu kesinlikle ret edilemez.
Ancak bu ürünlerin doğa,çevre ve dolayısıyla insan sağlığına kalıcı ve tedavisi çok zor olan kanserojen hastalıklara maruz bıraktığı bilimsel araştırmalarla tespit edilmiş bir gerçektir.AKP iktidarının durumu da naylon gibi bin bir ümitle iş başına getirilmiştir. Başta bürokrasi’yi azaltmak,sağlık ta aile hekimliği ve SGK lı hastalara hastane seçme özgürlüğü,öğrencilere ücretsiz ders kitabı ve yine öğrencilere yapılan maddi yardım (bu yardımın Babalara değil özellikle heba olmaması için Annelere verilmesi taktire şayan bir düşüncedir) bunlar görmezden gelinemeyecek hayatımızı kolaylaştıran hizmetlerindendir AKP iktidarının.Ancak benim bu ismi vermemdeki amaç; AKP nin iktidara geldiği 3 kasım 2002 den bugüne Milli olaylarda izlediği tutarsız politikaları ve başta genel başkanı olmak üzere pek çok bakan ve vekilin tutarsız,anlaşılmaz,icraat ve söylemlerinden ötürü bu ismi koydum naylon poşet iktidarı diyorum naylonun fayda ve zararlarını yukarda anlattım aynen AKP iktidarında böyle hayatı kolaylaştırma yönünde olumlu icraatları olduğu gibi maalesef Ülkemize ve Milletimize ölümcül dertler ,yaralar açacak yönde icraatları da vardır.Şimdi AKP kadrolarının ülkemize açtığı ve açmakta oldukları derin yaralara bir göz atalım.
1.AKP iktidarı AB üyeliği hayal iklimine tam teslim olduğu süreçte tavizsiz bir şekilde ilerlemekte özellikle Türkiye yi parçalama manifestosu niteliği taşıyan adı müzakere belgesi diye dayatılan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Birliğini ve beraberliğini ortadan kaldırmaya zemin hazırlayan projeleri biran evvel hayata geçirme gayreti gözlerden kaçmamaktadır.
2.Yukarıdaki söz konusu bölücülük planları her zaman olduğu gibi demokrasi elbisesi ile podyumlara yani ekranlara çıkartılmakta. Kendilerine sözde ‘aydın’ denilen milletin değerlerinden uzak Soros finanssı ve AKP sermayesi ile palazlanan bazı zatlar,özellikle TRT ve AKP ye yandaşlığı ile bilinen özel tv lerde sabah akşam bu bölücülük manifestosunu Millete hazmettirme çabası içerisindedirler..
3.Bu söz konusu ekranlarda her gün Milletin ve Devletin aleyhine olan bu azınlık safsatası Alevi ve Kürt kökenli vatandaşlarımızı ayrıştırmak maksatlı proğram dilendirilmekte Alevi meselesi söz konusu olunca Alevi kardeşlerimizden biz azınlık değil bu ülkenin asli unsuruyuz cevabını alınca Alevi meselesini şimdilik rafa kaldılar ancak AKP nin son bombasını bulunca hemen yine meydanlara çıktılar!
4.Bomba!Kürt sorunu evet Başvekil derde hiç kalem şör leri durur mu?Başladılar bu sorun çözülsün bu sorunu AKP kararlı çözecek bu soruna CHP ve MHP de destek olsun vs 30 yıllık terör meselesi AKP genel başkanı ve Başvekil tarafından Kürt meselesi diye lanse edilince ruhban okulu küllüğünün yıllanmış kart horozları kendilerini birden tavuk kümesinde buldular ve sazı ellerine alıp sözleri AB, ABD gibi küresel topluluklara bestesi ise İmralı daki Müslüman Türk Milletinin çocuklarının katili ,kan düşmanı zata ait olan şarkıyı her yerde haykırmaktalar .Kürt kimliği tanısın .!Anayasadaki Millet tanımı değişsin.Ana dilde eğitim yapılsın.İmralı katili ile görüşülsün,PKK ile diplomatik görüşme yapılsın PKK lı lara genel af çıkarılsın; daha bunlar gibi birçok ifade maalesef hem hükümet hem de bu zevat tarafından dillendirilmekte Şehitlerin kemikleri sızlatılmaktadır Allah sonumuz haır eylesin demekten başka elimizden bir şey gelmiyor.
5.Heybeli ada Ruhban okulunun açılması için yapılan girişimler patrik cenaplarına ekümen lik sıfatı verilmesi ve dolayısıyla adım adım İstanbul da Vatikan türü bir devletçik kurulmasına götürecek politikalar izlenmesi.
Gelelim BOZKIRIMIZA: Bozkırda AKP döneminde maalesef kayda değer bir Devlet yatırımı olmadığı gibi Bozkırımızın kurumları yine bu dönemlerde boşaltılmaya başlamıştır. Bunlara örnek verme gerekirse; Bozkır Selçuk Üniversitesi harita bölümü Bozkırdan alınmıştır.
Bozkır ceza ve tutuk evi kapatılmıştır.
Bozkır tapu kadostro kurumu kapatılmaktadır.
Bozkır adliye sarayının kapatılıp davaların Seydişehir adliyesinde görülme olasılığı dillendirilmektedir.
Bozkırımıza gelen kaymakamların görev süresi bir kelebek ömrü uzunluğunda dır Levent Kırca nın parodilerine kaynak olacak boyutta bu gün Hüseyin bey var 2 ay sonra Ahmet bey atanmış.
30 senedir yapımı devam eden Bozkır Akseki Antalya yolu bu hükümet zamanında 5 sene sürüncemeye uğramış Bozkırlı hemşerilerimizin gayreti ile aralarına para toplayıp geçen yıl yol bağlantısı yapılmasına rağmen asfaltlanması ancak geçtiğimiz aylarda bitirilmiş yolun geri kalan bölümünün yapılıp yapılmayacağı meçhul dür.
Akp'li yetkililere sorunca ona bildirdik buna bildirdik tamam o iş diyorlar ama süre zaman yine meçhul.
AKP nin döneminde yapılan görünen tek icraat TOKİ dir ve seçim arifesi Bozkırlılar vakfı gecesi haricinde Bozkıra binde bir uğrayan vekilimiz Hüsnü Tuna nın eseri olacağı rivayet edilen Hastane binası temeli vardır benim bildiğim bunlar varsa eğer başka icraatları yorum olarak ekleseniz yazıma ilave ederim.
Akp nin ülkemiz ve Bozkırımıza yaptığı icraatlar benim gözümle böyle taktir sizlerin…
saygılarımla
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.