Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki Eğitim ve Öğretim Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Projesi çerçevesinde “Milli Eğitim Müdürlükleri üzerinden lise müdürlerine 29 Mayıs 2009 tarihinde resmi yazı göndererek Eğitim hizmetlerinin yerel yetkililere devri ve Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatları için roller,sorumluluklar ve görev kodlarının belirlenerek ihtiyaçlara göre yeniden tanımlanması”gibi konularda 3 Haziran 2009 tarihine kadar görüş bildirmesini istedi.
Bu belge,okulların Belediyelere devredilmesinin belgesidir!Okullar valiliklerin elinden alınıp belediyelere verilecektir demek.Eğitimde,eyalet, şehir devletçiliklerine bölünme sürecine sokulduğumuzun belgesi olsa gerek.
Milli eğitimde bir dert bitmeden diğeri başlıyor,Bakanlıkta olup bitenlerin çoğu bakanlığın inisiyatifinde değil iktidar politikasının sonucudur.öyle olmasa Hüseyin Çelik giderayak Takdir yetkisine dayanarak 700’den fazla atama yaptı,bu atamalarda birer birer yargıdan dönmeye başladı.iyi ki yargı varda Kadrolaşmaya yönelik her usulsüzlük ve hukuksuzluk yargıdan dönüyor.Milli Eğitim Bakanının kim olduğu o kadar önemli değil sistem otomatiğe bağlanmış gidiyor. Milli Eğitimdeki haberler ve gelişmeler hiç iç açıcı değil. Bu yaz MEB hizmet içi eğitim seminerlerinin konusuda Yeniden Eğitim başlıklıdır bu seminerlerle zihinsel olarak neye hazırlandığımız belli.!
Nereden icap etti Tevhidi Tedrisat’ın yerine Yerinden Eğitim’in geliştirilmesi? Okulların devletin elinden alınıp belediyelere devredilmesini kim istiyor.?
2001 yılı Temmuz ayında bir lobi şirketi vasıtasıyla sayın Tayip Erdoğan’a ABD’den gönderilen CFR kaynaklı memorandumda Ankara yerel yönetimlere onotomi vermek ve milli hükümetlerin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır.Dünya bütün hükümetlerden bunu istemektedir.deniliyordu.AKP kurulup programı açıklandığında memorandumda yazılanlar neredeyse aynı ifadeler parti programına getirilmiş olarak gördüm (Arslan Bulut Küresel Harçlı Seferi kitabı)
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu,bakanlığın teşkilat yapısında radikal bir değişikliğe gitme ve okulların belediyelere devretme çalışmalarının büyük bir gizlilik içerisinde yürütülmesi emrini vermiş!
Okullar Belediyelere devredilirse neler olur? Belediyelerin çoğu AKP ve DTP nin elinde olduğu düşünülürse neler olabileceği tahmin edile bilinir. Gün gelecek parayı veren düdüğü çalar misali yerel otoriteler müfredata da karışacak eğitimin milli olma vasfı ortadan kalkacak.TRT’de Kürce yayın şu bu derken Kürtçe eğitime de bu şekilde örtülü yada kademeli olarak geçiç yapılıyor.(Tıkır tıkır,Şıkır şıkır)
Mesela Doğu’da ve güneydoğuda okullara kimlerin öğrenci olarak alınacağına kimlerin öğretmen ve yönetici olarak atanacağına, PKK’lılar bizim kardeşimizdir diyen,ve PKK’ya terör örgütü diyemeyen, bu nedenle sayın Başbakan tarafından randevu verilmeyen, DTP’ li Belediyeler mi karar verecek: ?
* DTP’ li Belediyelere devredilen okullara PKK bayrakları ve APO resimleri asılırsa ne yapabileceğiz.
*Okulların belediyelere devredilmesi,eyalet sistemine geçişin ve tevhit i tedrisata,yani birliğe son vermenin ilk adım *Böyle bir ihanete göz yumabilinir mi?
* İhanetin adı değişim,reform ya da ezber bozmak mı dır.
Sayın Başbakanın söylediği gibi ortaya bir çelik çomak atılıyor oynaması gerekenler oynarken asıl hayati önem taşıyan konular gündemden düşüp ,çıkıp yasalaşıp gidiyor zaten vatandaşın işi hipnoz TV dizileri seyretmekle meşgul,Gençlik ise olmuş bir düm teke gençlik,umurunda değil yarının ne olacağı, Çocuklarımız ise takmış kafalarını bir Trabzon Kol bastı oynamayı..! Herkes meşgul..Kime ne yarınlar..!
ALLAH SONUMUZU HAYIR EYLESİN..!
Bu belge,okulların Belediyelere devredilmesinin belgesidir!Okullar valiliklerin elinden alınıp belediyelere verilecektir demek.Eğitimde,eyalet, şehir devletçiliklerine bölünme sürecine sokulduğumuzun belgesi olsa gerek.
Milli eğitimde bir dert bitmeden diğeri başlıyor,Bakanlıkta olup bitenlerin çoğu bakanlığın inisiyatifinde değil iktidar politikasının sonucudur.öyle olmasa Hüseyin Çelik giderayak Takdir yetkisine dayanarak 700’den fazla atama yaptı,bu atamalarda birer birer yargıdan dönmeye başladı.iyi ki yargı varda Kadrolaşmaya yönelik her usulsüzlük ve hukuksuzluk yargıdan dönüyor.Milli Eğitim Bakanının kim olduğu o kadar önemli değil sistem otomatiğe bağlanmış gidiyor. Milli Eğitimdeki haberler ve gelişmeler hiç iç açıcı değil. Bu yaz MEB hizmet içi eğitim seminerlerinin konusuda Yeniden Eğitim başlıklıdır bu seminerlerle zihinsel olarak neye hazırlandığımız belli.!
Nereden icap etti Tevhidi Tedrisat’ın yerine Yerinden Eğitim’in geliştirilmesi? Okulların devletin elinden alınıp belediyelere devredilmesini kim istiyor.?
2001 yılı Temmuz ayında bir lobi şirketi vasıtasıyla sayın Tayip Erdoğan’a ABD’den gönderilen CFR kaynaklı memorandumda Ankara yerel yönetimlere onotomi vermek ve milli hükümetlerin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır.Dünya bütün hükümetlerden bunu istemektedir.deniliyordu.AKP kurulup programı açıklandığında memorandumda yazılanlar neredeyse aynı ifadeler parti programına getirilmiş olarak gördüm (Arslan Bulut Küresel Harçlı Seferi kitabı)
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu,bakanlığın teşkilat yapısında radikal bir değişikliğe gitme ve okulların belediyelere devretme çalışmalarının büyük bir gizlilik içerisinde yürütülmesi emrini vermiş!
Okullar Belediyelere devredilirse neler olur? Belediyelerin çoğu AKP ve DTP nin elinde olduğu düşünülürse neler olabileceği tahmin edile bilinir. Gün gelecek parayı veren düdüğü çalar misali yerel otoriteler müfredata da karışacak eğitimin milli olma vasfı ortadan kalkacak.TRT’de Kürce yayın şu bu derken Kürtçe eğitime de bu şekilde örtülü yada kademeli olarak geçiç yapılıyor.(Tıkır tıkır,Şıkır şıkır)
Mesela Doğu’da ve güneydoğuda okullara kimlerin öğrenci olarak alınacağına kimlerin öğretmen ve yönetici olarak atanacağına, PKK’lılar bizim kardeşimizdir diyen,ve PKK’ya terör örgütü diyemeyen, bu nedenle sayın Başbakan tarafından randevu verilmeyen, DTP’ li Belediyeler mi karar verecek: ?
* DTP’ li Belediyelere devredilen okullara PKK bayrakları ve APO resimleri asılırsa ne yapabileceğiz.
*Okulların belediyelere devredilmesi,eyalet sistemine geçişin ve tevhit i tedrisata,yani birliğe son vermenin ilk adım *Böyle bir ihanete göz yumabilinir mi?
* İhanetin adı değişim,reform ya da ezber bozmak mı dır.
Sayın Başbakanın söylediği gibi ortaya bir çelik çomak atılıyor oynaması gerekenler oynarken asıl hayati önem taşıyan konular gündemden düşüp ,çıkıp yasalaşıp gidiyor zaten vatandaşın işi hipnoz TV dizileri seyretmekle meşgul,Gençlik ise olmuş bir düm teke gençlik,umurunda değil yarının ne olacağı, Çocuklarımız ise takmış kafalarını bir Trabzon Kol bastı oynamayı..! Herkes meşgul..Kime ne yarınlar..!
ALLAH SONUMUZU HAYIR EYLESİN..!
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.