Çaresizlik, insanın elini ayağını bağlayan nefes almasını bile güçleştiren bir olay.
Öyle ki çaresiz insan her an bir tehlikeye maruz kalabilir.
Eskimolar ayıları nasıl avlarlar;belki okumuşsunuzdur ,ansiklopedilerden, ya da filimlerde görmüşsünüzdür.İlkel ama etkili bir avlanma şekli vardır kutup ayılarının.Her yer buz ve karla kaplıyken uygulanır bu avlanma şekli.Hiçbir yerde bir lokma yiyecek yoktur.Aç ayılar çaresizdir.İşte bu çaresizlik anında insan oğlunun kurduğu tuzağa düşerler.Bu masum görünüşlü bir yağ parçasıdır başlangıçta.
Bu uygulamanın özü şudur:Herhangi bir hayvanın içinden alınmış yağ bir hayvanın eklem kemiği eklemden bükülerek bu ekleme sarılır, kutup ayılarının çok dolaştığı yerlere konulur,açlıktan çaresizlik içerisinde kıvranan ayı büyük bir iştahla bu yiyeceği mideye indirir.Artık olan olmuştur .İnsanoğlu amacına ulaşmıştır.Şimdi artık uzaktan takip başlar.
Bir süre sonra yağın erimesiyle açılan eklem kemiği ayının midesini parçalar. Ve kaçınılmaz son ölüm.Çaresizlikten yiyecek olarak görünüp yenilen bir lokma yağ cana mal olmuştur.
İşte insan oğlu da bazen çaresiz kalınca ne yaptığını bilmez ve kutup ayısının bu düştüğü duruma düşer belki ayı ölüp gitmekle bir şekilde kurtulmuştur.Ama insan çaresizlik anında yaptığı bir hatanın acısını belki de yıllarca çeker .İnsanın kontrolünün zayıfladığı anlardan birisi de bu çaresizlik anıdır ki uyanık olmak gereken en önemli zaman dilimdir.İnsan her türlü kötü alışkanlığa her türlü kötülüğe o zaman düşer.
Yüce Mevlâ’ nın çaresiz koymaması dileğiyle.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.