Oğluyla beraber dağlarda gezer idi
Oğluyla beraber dağlarda gezerken çoban
Çocuğunun karnı acıkıverdi. Açlıktan
Oğlu dedi. “Baba karnım açtır benim
Çıkarıver de çantadan ekmeği yiyeyim”
Çoban çantadan çıkardı ekmeği aldı eline
Ekmeği yiyemedi çok sert geldi dişine
Çoban dedi oğluna “Ben aşağı ineyim
Ekmeği su ile ıslatıp da geleyim”
Çoban ekmeği kaptı, düştü su yoluna
Farkında değildi bu son bakıştı oğluna
Az gitti, uz gitti nice toprak eksiltdi
Baktı ki bu iş olacak gibi değildi
Çoban aşağı baktı çok uzaktaydı su,
O an şeytan ona kurmuştu pusu
Şeytan dedi. “Suya çok var, işeyiver ekmeğe
Ekmek, o zaman hazır hale gelir yemeğe
Zoru varken kolay olanı seçti çoban
İşeyince ekmeğe taş kesildi ardından
Rabbim dileyince çoban bir anda dönüştü taşa
Hem oğula hasretlik çoban hem de yiyemediği aşa
Babasını göremeyince ağladı oğlu için için
Dedi. “Baba gideli çok oldu, gelmiyorsun niçin?
Babası taş oldu onun. Kıpırdayabilir mi gayrı
Çocuk bir yanda gezer, baba bir yanda ayrı ayrı
Dünya gelip geçici, bir imtihan yeri
Ne kızı kurtulur imtihandan ne de eri
Nimete saygı, göster ki nimete saygı
Her iki dünyada da duymayasın kaygı
Açıklama: Bozkır’a bağlı Aygır Mevkiinde yaşandığı rivayet edilen dini bir efsanedir.
Bu efsaneyi araştırmalarımdan derleyerek siz değerli okuyucularıma sundum.
Tuna DOĞAN
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
