Recent Comments

USTA VE ÇIRAK

Resime meraklı bir genç varmış, ünlü bir ustanın öğrencisi olmuş ve yıllar sonra “artık iyi bir ressam oldum, her şeyi ustamdan öğrendim, gidip izin isteyeyim ve kendi işime bakayım” demiş. Ustasına aklındakileri söyleyip helallik almak istemiş ancak, ustası son bir dersi kaldığını, onu da almadan gitmemesini istemiş. Yıllarını ustasının dizinin dibinde geçiren çırak buna biraz bozulmuşsa da ustasının bu son dersine itiraz edemeyeceği için, “tamam” demek zorunda kalmış. 
Ustası en mükemmel tablosunu alıp, şehrin en işlek caddesinin ortasına koymasını, yanına da bir kırmızı kalemle bir not bırakmasını istemiş. Notta “beğenmediğiniz ve hatalı gördüğünüz yerlere kırmızı kalemle çarpı işareti koyun! yazacaksın” demiş. Genç ressam bu fikri beğenmese de ustasının dediğini yapmış. Yıllarını verdiği, özenerek yaptığı tablosunu seçmiş ve ustanın emrine bir anlam veremese de, bırakmış tablosunu şehrin en işlek caddesine. Ertesi gün tablonun başına geldiğinde tek bir çarpı işareti bile görmeyeceğinden eminmiş. Ama öyle olmamış, ertesi gün tablosunun başına geldiğinde tam bir şok yaşamış. O mükemmel tablosunun her tarafı kıpkırmızı çarpılarla doluymuş, tablo seçilemez haldeymiş. Genç ressam hayal kırıklığı ile dönmüş ustasının yanına, boynu bükük ve umutları kırıkmış. Ustası gülümsemiş, “yarın en kötü tablonu seç ve aynı yere koy, bu defa renkli kalemlerini ve birde silgiyi yanına bırak ve şu notu ekle: beğenmediğiniz ya da hatalı gördüğünüz yerleri silip yeniden yapınız.” Çırak denileni yapmış ve ertesi gün tablonun yine alt üst olacağından eminmiş. Ama öyle olmamış. Hiç kimse tabloya elini sürmemiş. 
Bunda bir ders olduğunu anlayan çırak, ustasına koşmuş ve bu işin sebebini anlatmasını istemiş. Usta hınzırca gülümseyerek anlatmış.. “Hayatında bir kere bile resim yapmamış insanlar, ellerine eleştirme ve yok etme fırsatı verildiğinde ilk tablona yaptıklarını yaparlar. Emeği ve çabayı umursamaz, acımasızca eleştirip yok ederler. Ancak hatalı olanı sen düzelt dediğinde, hiç kimse buna yanaşmaz ve ikinci tablona yaptıkları gibi sadece uzaktan bakıp ilgisiz kalırlar. İşte hayat böyledir. İnsanlara eleştirme fırsatı ver, ama hemen ardından ellerine bir kalem tutuştur ve aynısını yapmalarını iste. İşte o zaman emeğe saygı duymayı öğrenirler. İşte bu son dersindi evlat yolun açık olsun” demiş. Vermiş helalliğini çırağına…
Bizim memlekette herkes doktor, herkes mühendis, herkes politikacı, herkes gazeteci,herkes ressam, herkes her işten anlıyor ve eleştiri yaparken o mesleğin ustasına bile taş çıkartırmışçasına anlatıyorlar. Ama “hadi buyur sen yap” dediğinde ortada kimseler kalmıyor. Kıssadan hisseye ayırdım bu hafta köşemi anlayana…
Sevgiyle kalın…
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.