Recent Comments

Yİ VE KÖTÜ ARKADAŞIN İNSANA ETKİSİ

İYİ VE KÖTÜ ARKADAŞIN İNSANA ETKİSİ !!!

        Asla unutmamalıyız ki, dost ve ahbapları itibarıyla huzur ve emniyet içinde bulunan bir fert, başka birçok hususta da güvene ermiş sayılır.
        İnsanın dünya ve ahiret mutluluğunda arkadaş ve dost çevresi çok önemli bir role sahiptir. Peygamber Efendimiz (s.a.v), bir hadis-i şeriflerinde bir temsil ile bu hususu şöyle izah eder:
       “ İyi ve kötü arkadaşın misali koku satanla körük çeken demirci gibidir. Misk kokusu satan adam ya sana ikramda bulunur, ya kokuyu satın alırsın ve yahut da hiç olmazsa en azından hoş koku koklarsın. Körük çeken demirciye gelince, o, ya sana kıvılcım saçar da elbiseni yakarsın veyahut yanında otururken körüğün kötü kokusundan rahatsız olursun."
         Esasında Allah Resulü (s.a.v) birkaç cümle ile insan eğitiminde çok önemli olan birçok hakikati dile getirmektedir. Şöyle ki, "koku satan adamın ikramda bulunması" ifadesinden iyi arkadaşın, sohbet ve nasihatleriyle bizde sürekli güzelliklere karşı bir merak, temayül ve arzu oluşturacağını, gaflet ve günah anlarında ise ikazda bulunup elimizden tutarak bizi kayıp düşmekten kurtaracağını anlayabiliriz. Yani bu ifadede iyi arkadaş, aktif ve üzerimizde doğrudan bir etkiye sahiptir. 
        Ama iyi arkadaş her zaman nasihat ve ikazlarda bulunamayabilir. Fakat biz hep iyi bir arkadaşla beraber olmaya çalışıyor, sürekli onunla oturup kalkıyor isek, sıkıldığımız, kendimizde bir sönme müşahede ettiğimiz ve ayağımızın kaydığını hissettiğimiz zaman hemen kalkıp, Hızır çeşmesine koşar gibi, bu vefalı ve emin dost, bu güzel arkadaşın kapısına koşarız. 
        Ona, "Sen bir bahçıvansın, hele beni bir gül bahçelerinde dolaştır, bir şeyler anlat bana! Beni şu hayatın girdaplarından, şu günah lâbirentlerin den çek al, al da aydınlık iklimlere ulaştır" diyebiliriz.   Böylece "koku satan adam ikramda bulunmasa, bulunamasa bile biz güzel koku satın almış oluruz." Yukarıda saydığımız her iki durum da gerçekleşmese, yani iyi arkadaş verici, biz de alıcı durumunda olmasak bile, iyi arkadaş çevresinde bulunmamız bizim için az kazanç değildir.
        Çünkü istesek de, istemesek de az veya çok o güzel koku bir şekilde bize bulaşacak, ruhumuza sinecek ve bizim duygu, düşünce ve davranışlarımızda tesirini hissettirecektir. Çünkü insan sadece bedenden, akıldan, beş duyu organından ibaret değildir. O aynı zamanda ruh, kalp ve bunların derinliklerinde bulunan manevi değerlere de sahiptir.
        Bu sebeple aktif bir iletişim içerisinde olmasak bile, iyi arkadaş yanında olmakla, tabii bir etkileşim neticesinde şuuraltımız güzel ve hoş şeylerden beslenecek, iç dünyamızdaki gizli duygularımız iyi arkadaştan istifade etme yoluna gidecektir. Kötü arkadaşa gelince, öncelikle o, bizde bulunan güzel ve hayırlı faaliyetlerde bulunma arzusunun önüne geçecek, onu ortadan kaldırmaya çalışacaktır.
        Daha sonra kötü ve çirkin işler yapmamız için özendirici ve teşvik edici bir yola başvuracaktır. Biz her ne kadar korunmaya çalışsak da ondan gelen fitne ateşleri üzerimize düşecek ve bize zarar verecektir.  Diyelim ki bütün bunlara rağmen kötü arkadaşın fena ve çirkin davranışlarına ortak olmadık ve görünür bir ateş parçası üzerimize düşüp bizi yakmadı. Ama şuuraltımız, iç âlemimiz o kötülük ve günahlardan bir şekilde etkilenmiş olabilir ve biz hiç farkına varmadan kalp ve ruh hayatımızdaki bir duyguyu söndürmüş-öldürmüş olabiliriz.
 “Gül, Güller Arasında Yetişir”
        Kendi yaşıtlarından iyi arkadaş seçiminin çocuklar ve gençler için ise ayrı bir önemi vardır. Çünkü emsalinde, kendi yaşıtlarında İslam’ın yaşanabilirliğini görmesi onda şöyle bir duygu oluşturacaktır: "Onlar yapıyor, ben niye yapmayayım; onlar ibadetlerini yapıyor ben niye yapmayayım; onlar Allah için koşturuyor, ben neden koşturmayayım; onlar okuyor, ben neden okumayayım..." 
        İşte böyle bir ruh haletinin meydana gelmesi, ancak gül kokulu, güzel endamlı, aydın simalı, misk dağıtan ve Cennet’e yol açan arkadaşlar topluluğu içinde mümkün olabilecektir.  Öyleyse, "İnsan, dostunun dini üzerinedir. Herkes dost edindiği kişilere dikkat etsin." hadis-i şerifi kulağımıza küpe olmalı ve asla unutmamalıyız ki, dost ve ahbapları itibarıyla huzur ve emniyet içinde bulunan bir fert, başka birçok hususta da güvene ermiş sayılır.
Atalarımızın şu güzel sözü ne kadar harika, “bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim”  seçtiğimiz arkadaşlarımız bizim aynamız olduğunu unutmadan yaşamımızı sürdürmemiz bizim hayata güzel bakmamızı veya karamsar, kötümser olarak bakmamıza vesile olacaktır. Dostlar şeytanın, karanlığın, şerlilerin ve kötü arkadaşın şerrinden  Allah (cc) ‘ e sığınırım.
En güzel gün ve yarınlar sizin ve dostlarınızın olması dileklerimle , selam ve dua ile Allaha emanet olunuz. 
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.