Yerel basın olmanın bir çok zor tarafı var, ama en zor tarafıda çıkan haberlerden dolayı gazeteyi ve sahibini hatta köşe yazarlarının suçlanmasıdır. Bozkır’da gazetelerimizde çıkan her haber sonrası, habere muhalif kişiler tarafından gazete sahibi suçlanır. “Bu haberi niye yapıyor?” diye başlar yorumlar ve devam eder.
Bir çok kez başımıza gelen bu tür olaylarda söylediğim tek şey şu dur “ siz bir faaliyet yaptınız basını davet ettiniz yâda bir demeç verdiniz de basın bunu yayınlamadımı?” bunun bir örneği varmı? “Şu konuda demeç vermiştim ama yayınlanmadı” diyebilirmisiniz? Bozkır Postası gazetesinde yıllardır fikirlerimi beyan eden yazılar yazarım, bu yazılarımdan bir çoğunda gazetemiz sahibinin siyasi görüşüne ters olan yazılarda vardı, ama hiç birinde ben bunu yayınlamam diye bir tepki almadım. Sizlerinde demeçlerinizde yâda faaliyetlerinizde basını haberdar etmişseniz mutlaka yayınlanmıştır. Beyanatlarda hakaret, küfür ve kişilik haklarına saldırı türünde bir olumsuzluk olmadığı takdirde her faaliyetiniz haber yapılabilir. Beğenmediğiniz fikir ve faaliyetler basında yer aldı diye, gazete sahibini ve çalışanlarını hatta yazarlarını suçlamaya hakkınız varmı? Karşı görüşleriniz varsa bir beyanat hazırlayıp, gazetemize ulaştırdığınız takdirde illaki yayınlanmaktadır. Sizin görüşleriniz sık yer almıyorsa bunda basının değil, sizin suçunuz yokmudur?
Basının gücünün farkında olmayanlar, Bozkır’da yapılan ve yapılmakta olan birçok güzel işte basının payı nedir bir baksın lütfen. Basının gücünü fark edenler elbette bu gücü olumlu anlamda istediği gibi kullanmasını bileceklerdir. Ama basını hafife alanlar, beğenmedikleri haberleri gördüklerinde feryat edeceklerdir. Feryat edenlere tavsiyem, içinizden konuşmayın, sizde fikirlerinizi açıkça belirtin. Ve bu fikirlerinizin basında yer aldığına tanık olun.
Bazı haberler benimde hoşuma gitmiyor, ama bilinçli bir şekilde baktığımızda haberi basına verenlerin basının gücünün farkında olanlar olduğunu görüyoruz.
Bu yazıma konu olan olaysa AKP Milletvekili Ali Öztürk’ün hayır oyu verenleri pkk ile aynı kefeye koymasıyla başlıyor. Birçok kişi bu habere tepki verdi “neden yayınlıyor bunu” diye kızanları gördüm. Oysa gazetemiz bir habercilik yaparak, vekilin ağzından çıkanları haber yapmıştır. Şimdi karşı görüşteki kişi yâ da kurumların bu olaya tepkilerini yine gazetemizden okuyacaksınız. Konuyla ilgili görüş bildirdiği halde yayınlanmamış bir haber söz konusu olursa ki bu asla olmayacaktır, bana gelebilirsiniz. O zaman birlikte gidip gazetemizden bunun hesabını sorabiliriz. Ama vermediğiniz bir haberi ‘yayınlamadı’ diye yâ da yaşanmış bir olayı yazdı diye basına kızmak yersizdir.
Biraz daha bilinçli ve sağduyulu olarak basına yüklenmek yerine, onun gücünün farkına vararak hareket etmek daha doğrudur.
Hepinize hayırlı günler diliyorum.
Bir çok kez başımıza gelen bu tür olaylarda söylediğim tek şey şu dur “ siz bir faaliyet yaptınız basını davet ettiniz yâda bir demeç verdiniz de basın bunu yayınlamadımı?” bunun bir örneği varmı? “Şu konuda demeç vermiştim ama yayınlanmadı” diyebilirmisiniz? Bozkır Postası gazetesinde yıllardır fikirlerimi beyan eden yazılar yazarım, bu yazılarımdan bir çoğunda gazetemiz sahibinin siyasi görüşüne ters olan yazılarda vardı, ama hiç birinde ben bunu yayınlamam diye bir tepki almadım. Sizlerinde demeçlerinizde yâda faaliyetlerinizde basını haberdar etmişseniz mutlaka yayınlanmıştır. Beyanatlarda hakaret, küfür ve kişilik haklarına saldırı türünde bir olumsuzluk olmadığı takdirde her faaliyetiniz haber yapılabilir. Beğenmediğiniz fikir ve faaliyetler basında yer aldı diye, gazete sahibini ve çalışanlarını hatta yazarlarını suçlamaya hakkınız varmı? Karşı görüşleriniz varsa bir beyanat hazırlayıp, gazetemize ulaştırdığınız takdirde illaki yayınlanmaktadır. Sizin görüşleriniz sık yer almıyorsa bunda basının değil, sizin suçunuz yokmudur?
Basının gücünün farkında olmayanlar, Bozkır’da yapılan ve yapılmakta olan birçok güzel işte basının payı nedir bir baksın lütfen. Basının gücünü fark edenler elbette bu gücü olumlu anlamda istediği gibi kullanmasını bileceklerdir. Ama basını hafife alanlar, beğenmedikleri haberleri gördüklerinde feryat edeceklerdir. Feryat edenlere tavsiyem, içinizden konuşmayın, sizde fikirlerinizi açıkça belirtin. Ve bu fikirlerinizin basında yer aldığına tanık olun.
Bazı haberler benimde hoşuma gitmiyor, ama bilinçli bir şekilde baktığımızda haberi basına verenlerin basının gücünün farkında olanlar olduğunu görüyoruz.
Bu yazıma konu olan olaysa AKP Milletvekili Ali Öztürk’ün hayır oyu verenleri pkk ile aynı kefeye koymasıyla başlıyor. Birçok kişi bu habere tepki verdi “neden yayınlıyor bunu” diye kızanları gördüm. Oysa gazetemiz bir habercilik yaparak, vekilin ağzından çıkanları haber yapmıştır. Şimdi karşı görüşteki kişi yâ da kurumların bu olaya tepkilerini yine gazetemizden okuyacaksınız. Konuyla ilgili görüş bildirdiği halde yayınlanmamış bir haber söz konusu olursa ki bu asla olmayacaktır, bana gelebilirsiniz. O zaman birlikte gidip gazetemizden bunun hesabını sorabiliriz. Ama vermediğiniz bir haberi ‘yayınlamadı’ diye yâ da yaşanmış bir olayı yazdı diye basına kızmak yersizdir.
Biraz daha bilinçli ve sağduyulu olarak basına yüklenmek yerine, onun gücünün farkına vararak hareket etmek daha doğrudur.
Hepinize hayırlı günler diliyorum.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.