Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutanların günlük beslenme şekli ve öğün sayısı da değişti.
Diyetisyenler, oruç tutanların sahurda aldıkları fazla miktarda ve yüksek kalorili besinler ile gün boyunca açlıklarını dengeleyebileceklerini düşünerek yanlış yaptıklarını söylüyor. Bu türden bir beslenmeyle sağlıksız beslenmenin kapılarını aralandığına işaret eden Memorial Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk, "Sağlıksız ve dengesiz beslenen kişilerde halsizlik, depresyon, mide ağrısı, hazımsızlık, tansiyon düşmesi gibi birçok sağlık problemi yaşaması kaçınılmaz oluyor." dedi.
Şefika Aydın Selçuk, uzun bir açlık sürecinin yaşanacağı ramazan ayında oruç tutanların beslenme düzenlerine dikkat etmesi gerektiğine değindi. Sahurda doğru besinleri tercih edenlerin saatlerde açlığı önleyebileceğini aktaran Selçuk, "Sahurda; yumurta, peynir, süt, yoğurt, ekmek, yulaf ezmesi, zeytin, ceviz içi, çorba, komposto veya meyve tokluğu sağlanmada tercih edilebilecek besinlerdir. Özellikle protein içeren besinler midede sindirimi yavaşlatacağından ve boşaltımı geciktirir; bu nedenle tokluk süresini uzatmaktadır. Çorba, ayran, süt veya komposto gibi sıvı içeriği yüksek besinler, hacim kaplayarak tok kalmayı sağlar ve sıvı gereksinmesini karşılar." diye konuştu.
Türkiye de birçok ailenin sahurda iftardan kalan yemekleri tükettiğini ardından da kahvaltı yaptığına işaret eden Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk, bu şekilde beslenmenin sindirim sistemini yoracağını söyledi. Ramazan ayında özellikle karşılaşılan reflü ve gastrit gibi rahatsızlıkların tetikleyeceğinin altını çizen Selçuk, "Sahurda kahvaltı ederek tek tip beslenmek sağlık açısından doğru bir seçimdir. İftar sofrası gibi sahur sofraları kurmak sağlık açısından sakıncalıdır. Yemek yeme alışkanlığı olanlar için belki tek bir sebze yemeği ile yoğurt ve ekmek tüketilerek gece öğünü yapılabilir. Sahurda yapılacak en sağlıklı ve kaliteli beslenme kahvaltı öğünü ile olur. Süt, yumurta, peynir, tam buğday ekmeği, ceviz içi ve tatlı olarak meyve ya da tahin pekmez alınabilir. Bazen pratik olması adına süt veya yoğurt ile yulaf ezmesi müsli gibi besinlerde tercih edilebilir. Fakat bu besinlerin yanına 1 orta boy armut, elma, şeftali gibi bir meyve ve fındık, badem gibi kuruyemişler de tüketilmelidir. Bu tür gıdaların doygunluk süresini uzatmasında fayda sağlar." ifadesini kullandı.
SIVI ALMAYI İHMAL ETMEYİN!
İnsanların sıcaklarda en çok düşündükleri şeyin sıvı tüketimi olduğunu hatırlatan Şefika Aydın Selçuk sözlerine şöyle devam etti: "Vücudun temel gereksinmelerinden birisi sıvı alımı olduğundan oruç tutan kişilerde günlük sıvı ihtiyacı gün içinde tüketilemediği için karşılanamayacaktır. Normalde kadınların günlük ortalama sıvı ihtiyaçları 2,7 litre erkeklerin ise 3,7 litredir. Bunun 12- 14 bardağı sudan geri kalan kısmı ise soda, ayran, çorba, komposto gibi sıvı gıda ve içecekler ile sebze meyveden karşılanmalıdır. Susuz kalan vücut; yorgunluk, kas krampları, deride kuruma, sindirim sisteminde zorluk, sersemlik ve sıcaklık hissine sebep olur. Bunun için muhakkak sahura kalkılınca, iftar sırasında ve sonrasında yatana kadar sıvı tüketimini ihmal etmemek gerekir. Bunu alışkanlık haline getirmenin en akıllı yolu ise; su içebileceğiniz bu saatlerde gözünüzün önünde su şişelerini bulundurmaktır."
Kaynak:Star
Diyetisyenler, oruç tutanların sahurda aldıkları fazla miktarda ve yüksek kalorili besinler ile gün boyunca açlıklarını dengeleyebileceklerini düşünerek yanlış yaptıklarını söylüyor. Bu türden bir beslenmeyle sağlıksız beslenmenin kapılarını aralandığına işaret eden Memorial Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk, "Sağlıksız ve dengesiz beslenen kişilerde halsizlik, depresyon, mide ağrısı, hazımsızlık, tansiyon düşmesi gibi birçok sağlık problemi yaşaması kaçınılmaz oluyor." dedi.
Şefika Aydın Selçuk, uzun bir açlık sürecinin yaşanacağı ramazan ayında oruç tutanların beslenme düzenlerine dikkat etmesi gerektiğine değindi. Sahurda doğru besinleri tercih edenlerin saatlerde açlığı önleyebileceğini aktaran Selçuk, "Sahurda; yumurta, peynir, süt, yoğurt, ekmek, yulaf ezmesi, zeytin, ceviz içi, çorba, komposto veya meyve tokluğu sağlanmada tercih edilebilecek besinlerdir. Özellikle protein içeren besinler midede sindirimi yavaşlatacağından ve boşaltımı geciktirir; bu nedenle tokluk süresini uzatmaktadır. Çorba, ayran, süt veya komposto gibi sıvı içeriği yüksek besinler, hacim kaplayarak tok kalmayı sağlar ve sıvı gereksinmesini karşılar." diye konuştu.
Türkiye de birçok ailenin sahurda iftardan kalan yemekleri tükettiğini ardından da kahvaltı yaptığına işaret eden Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk, bu şekilde beslenmenin sindirim sistemini yoracağını söyledi. Ramazan ayında özellikle karşılaşılan reflü ve gastrit gibi rahatsızlıkların tetikleyeceğinin altını çizen Selçuk, "Sahurda kahvaltı ederek tek tip beslenmek sağlık açısından doğru bir seçimdir. İftar sofrası gibi sahur sofraları kurmak sağlık açısından sakıncalıdır. Yemek yeme alışkanlığı olanlar için belki tek bir sebze yemeği ile yoğurt ve ekmek tüketilerek gece öğünü yapılabilir. Sahurda yapılacak en sağlıklı ve kaliteli beslenme kahvaltı öğünü ile olur. Süt, yumurta, peynir, tam buğday ekmeği, ceviz içi ve tatlı olarak meyve ya da tahin pekmez alınabilir. Bazen pratik olması adına süt veya yoğurt ile yulaf ezmesi müsli gibi besinlerde tercih edilebilir. Fakat bu besinlerin yanına 1 orta boy armut, elma, şeftali gibi bir meyve ve fındık, badem gibi kuruyemişler de tüketilmelidir. Bu tür gıdaların doygunluk süresini uzatmasında fayda sağlar." ifadesini kullandı.
SIVI ALMAYI İHMAL ETMEYİN!
İnsanların sıcaklarda en çok düşündükleri şeyin sıvı tüketimi olduğunu hatırlatan Şefika Aydın Selçuk sözlerine şöyle devam etti: "Vücudun temel gereksinmelerinden birisi sıvı alımı olduğundan oruç tutan kişilerde günlük sıvı ihtiyacı gün içinde tüketilemediği için karşılanamayacaktır. Normalde kadınların günlük ortalama sıvı ihtiyaçları 2,7 litre erkeklerin ise 3,7 litredir. Bunun 12- 14 bardağı sudan geri kalan kısmı ise soda, ayran, çorba, komposto gibi sıvı gıda ve içecekler ile sebze meyveden karşılanmalıdır. Susuz kalan vücut; yorgunluk, kas krampları, deride kuruma, sindirim sisteminde zorluk, sersemlik ve sıcaklık hissine sebep olur. Bunun için muhakkak sahura kalkılınca, iftar sırasında ve sonrasında yatana kadar sıvı tüketimini ihmal etmemek gerekir. Bunu alışkanlık haline getirmenin en akıllı yolu ise; su içebileceğiniz bu saatlerde gözünüzün önünde su şişelerini bulundurmaktır."
Kaynak:Star
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.