Bir zamanlar yüzölçümü 16 bin 500 hektara ulaşan Suğla Gölü arazisi bu gün param parça edilmiş durumda.
Son yıllarda göl havzasında sürekli tarım arazisi olarak kullanılan bölgeler sürekli azalması ile dikkat çekiyor. 2003 yılından bitirilen su toplama projesiyle de nihayet gölün resmi kaynaklardaki adı Suğla Su Depolaması olarak geçmektedir.
Gölün ana su kaynakları kesilerek Çumra Ovası'na aktarılmak için milyon dolarlar harcanarak bölgenin en verimli arazisi su deposu haline getirilmiştir.
Kimileri baraj dese de sugla sadece bir su depolama vazifesi görmektedir. Bunun en güzel örneği yaz aylarında depolanan milyonlarca m3 suyun Çumra arazisine aktarılması ile mevcut bölgede kalan cifede oksijensizlikten içinde bulunan canlılar ölmekte, çevresine de yanaşılamayacak kadar kötü kokmakta.
Gölün ortasına su toplama deposu veya başka bir ifade ile baraj yapılması ile Göl çevresinde tarımla uğraşan çiftçilerin ekim yaptıkları arazi yarı yarıya azaldı.
Bölge ekonomisin can damarı olan Suğla arazisi Bozkır, Ahırlı, Yalıhüyük, Seydişehir ilçelerinde 4000 ne yakın çiftçi ecri misil (bedel) ödeyerek Suğla gölünde ekim yapmaktadır.
Bu yılın başında Suğla gölünün baraj dışında kalan arazide sulu tarıma geçilmesi için yeni bir proje ihalesi yapıldı.
İhaleden önce vatandaşların ekim yapması ile ihaleyi alan firma mecburen hasadın yapılmasını beklemek zorunda kaldı.
Hasadın yapılması ile firmalar çalışmalarına hızlı bir şekilde başladılar. Depolamanın dışında kalan Sugla arazisi bu çalışmadan sonra sulu tarıma geçecek, bölge için güzel bir çalışma. Çalışmaların başlaması ile Suğla arazisini eken 4000 yakın çifti endişelenmeye başladı.
Pekâlâ, arazide sulu tarıma geçileceğine göre çiftçiyi endişelendiren ne o zaman.
Çiftçinin endişelerinin biri firmaların çalışma yapması ile arazilerin ekilmesinin engellenmesi ve projenin bitimine kadarda ekimin yapılamaması ve projelerin en erken dört yıl içinde bitirilecek olması.
Sizin anlayacağınız 4000 yakın çiftçi 4 yıl süreyle bu arazide ekim, dikim yapamayacak.
Konuştuğum köylüler; proje kapsamında çalışma yapılacak yerlerin belirlenerek çalışma yapılmayacak bölgelerin ekilmesine izin verilmesini istiyor.
İhaleyi alan firmalar ise hiçbir sorumluluk kabul etmeyeceklerini ekim yapılsa da her alanda çalışmalarını devam ettireceklerini belirtiyorlar.
Zaten zar - zor şartlarda bu işi yapan çiftçiler böyle bir riske girer mi girmez mi bilinmez. Suğla çiftçisinin ikinci ve en büyük endişesi ise proje çalışması bitince şimdiye kadar ekmek kapısı olan sugla arazisinin satılacak olması.
Şimdiye kadar konuştuğum Suğla çiftçisi bu konudan oldukça endişeli. Endişesi de yersiz değil.
Proje bitince arazi kime satılacak? Ecri misil ödeyerek ekenlere mi? yoksa parası olan herkese mi? veya kendilerinin güç yetiremeyeceği fiyatlarlar mı istenecek!.. Endişelenmekte de oldukça haklı, böyle büyük geniş ve sulu tarım yapılan bir araziyi kim almak istemez ki.
Sonuç olarak; dünya bazında su sıkıntısının önümüzdeki yıllarda büyük sorun olacağını düşünürsek böyle kıymetli, böyle büyük ölçekte sulu tarımın yapılabileceği bir arazi herkesin iştahını kabartabilir.
Bazıları olur mu öyle şey diyebilir, olur kardeşim hem de bal gibi olur.
Bölgenin en verimli arazilerden biri olan Suğla Gölü su deposu haline geldi engelleyebildin mi?
Türkiye’nin tek alüminyum fabrikası satıldı engelleyebildin mi?
FAHRİ KUBİLAY
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.