Rahmetle andığım Kerim Dayımın (Kerim EL) lafı açıldığında Mamakta yaşadıklarını anlatırdı. Bazen onunla tv izlerken o yıkılası Mamak’ta tanıdığı arkadaşlarını görünce gözleri buğulanır o günlere doğru yol alırken bir hüzün yumagı anlatırdı. O yiğitlerin karanlığa gömülen çığlıklarını. Hep şöyle derdi Mamak’ta geceleri işkencede bağıran arkadaşların seslerinden hiç uyumazdık …..
Ah! işkenceler !
Hakaretler!
Zulümler!
Kerim Dayım Mamak günlerinden bir gün bile ceza almadan berat etmiş ve onu haksız yere zindana atanları hiç bir zaman hayırla anmamıştır. Anmasını anmamaış ama gaspedilen haklarını aramak için hiç bir mahkemeyede başvurmamıştır.
Bu günlerde en ufak bir haksızlıkta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine şikayet edenlere duyrulur.
Kerim Dayım vatansever inançlı bir yiğitti ama yaşadığı çileler onda derin izler bırakmışki genç yaşta agır derecede Parkinson hastalığına yakalandı ve bu dünyadan adam gibi dost doğru çileli bir şekilde hayata gözlerini yumdu.
Çocukluğumdan beridir en sevdiğim dayım o dur yaşım ilerledikçe ve o dünyadan göçmüş olsada ona olan sevgim her biraz daha artmaktadır.
O bu günleri yaşasaydı her halde mutlu olurdu.
O 12Eylü 2010 güne sandığa gitse nasıl bir tercih yapardı dersiz?
O 12 Eylül günü kişisel kaygılarla davranmazdı onun hayata bakışı dar siyaset penceresi olmaz vatanseverliği ve inanacı olurdu.
O’nu aklı ereli çok seven ve onun öğretileriyle kendisini milliyetçi vatansever olarak tanımlayan yeğeni olarak Onu rahmetle anıyorum.
Sonuç olarak Dayım yaşasaydı şayet teretdüdsüz EVET derdi.
Kerim Dayıcığım Nur içinde yat! 12 Eylül’de sandıkta seninde beklediğin tercihi yapacagım. Dayıcığım sana en sevdiğin Mamak dostlarından birinin şiirini itaf ediyorum
“Gençliğim?” dedim,
“Ver!” dediler.
“İstikbalim?” dedim,
“Yok!” dediler.
“Kanım?” dedim,
“Dök!” dediler.
“Canım?” dedim,
“Milletin” dediler.
Sevdim !…
“Suçtur !” dediler.
Ve
Çığlıkla yarıldı karanlık,
Sevgimi
Çarmıha gerdiler…
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.