Yazdamı köyünden Durmuş, kucağında henüz iki aylık olan kızının alnına hasretle bir öpücük kondurdu yüreği burkularak. Ayrılık vakti gelmişti artık, bebeği annesine uzattı, ağır ağır yürüyerek kapıdan çıktı, durdu geriye döndü ve evine bir kez daha baktı. Köyünde ve çevresinde çalışabileceği bir işi yoktu. İstanbul Eminönü Küçük Pazar’da emaneten bıraktığı sırtının yoldaşı söğüt dallarından yapılmış küfesi onu bekliyordu. Kendisini Bozkır’a götürecek olan minibüse binerek gurbete gitmek üzere ayrıldı köyünden. Göz pınarlarından bir türlü akmayan gözyaşları, yüreğindeki derin koyaklara doğru çoktan akmaya başlamıştı bile…
Mustafa ve Durmuş, ikindi ile akşamın tam orta bir vaktinde bindiler aynı otobüse ve yan yana oturdular birbirlerini tanımadan, bilmeden. Ekmek paralarını kazanacakları İstanbul’a doğru, gurbetin kollarına doğru akıp gittiler.
Bozkırımızdan sadece iki tane öyküdür bu. Belki yüzlerce, belki binlerce buna benzer yaşanmış hayat öyküleri vardır Bozkır’da. Bundan sonra yaşanacak olanlar da cabası. Bu gerçek, ne yazık ki, geçmişte de böyleydi, bugün de böyle devam edip gidiyor. Yıllardan beri; “İstanbul’daki Bozkırlı işadamlarımız Bozkır’a bir yatırım yapsalar”, “Bozkır’da bir iş sahası, bir istihdam alanı açılsa ne iyi olur”, “Bozkır’a bir elma suyu fabrikası yapılsa, gurbete çalışmaya gidenler bu fabrikada çalışsa ne kadar güzel olur” gibi temennileri veya buna benzer dilekleri çay boyunda, seçim zamanlarında, piknik ve şölenlerde mangalda kül bırakmamacasına konuştuk, konuştuk yıllarca hep konuştuk.
Konuşmaktan öteye, artık harekete geçmenin zamanı gelmişti. Bir yerlerden başlanması gerekiyordu. Önemli olan Dereiçili Mustafa’nın, Yazdamılı Durmuş’un ve onlar gibi olanların yaşadıkları dramatik öykülerin bitirilmesiydi. Hem, başlamak bitirmenin yarısı değil miydi? Başkalarının yaptıklarının en iyisini yapardı Bozkırlılar. Buna inanmak lazımdı, inanmak ve inandırmak lazımdı. Artık icraat zamanıydı.
Ve nihayet… Bozkır’ın geçmişini ve bugününü düşünerek, geleceğe müreffeh bir Bozkır bırakabilmek adına birkaç yiğit elele, gönül gönüle verdi. 2009 yılı içinde “Bozkır’a Güneş Doğacak mı?” sloganıyla, bu hareketin mimarı hemşehrimiz Halil Yuvaktaş tarafından Bozkırlıların iktisadi bir yapılanmaya gitmeleri gerekliliği anlatıldı. Bu fikir önce, Bozkır’da yaşayan halkımıza, esnaflarımıza, kamu ve özel sektördeki herkese, daha sonra mahalli gazeteler, el ilanları ve internet yoluyla, yurt içi ve yurt dışındaki Bozkırlılara duyuruldu. (Bu iktisadi yapılanmaya olan desteğimi Rüzgârını Bekleyen Bayrak isimli makalemizde vermiştim.)
Bozkır’da güneş doğdu inşaallah. Bu güneşin adı, “Bozkır Eğitim, Hizmet, Taahhüt, Gıda, Tarım, Tekstil, Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi” olarak konuldu ve bu güneşin doğmasına yirmi kurucu ortak, 50.000.00 TL sermaye ile 23.02.2010 tarihinde vesile oldu. Bundan böyle –Bozkır A.Ş. - olarak isimlendirilecek olan bu şirket;
-Bozkır ekonomisine bir nebze fayda sağlamak, bir adım ileri giderek iktisadın gelişmesi için, Bozkırlının özgüvenini yeniden inşa etmek, birlikteliği sağlamak, Bozkırlının kabuğunu kırarak, silkinip, titreyip, üzerindeki ölü toprağını atıp şahlanması için,
-Bozkırlı efelerin bir araya gelmesi ile neler yapabileceğini göstermek için,
-Bozkır insanının cesaret güven ve mertliğini harekete geçirmek için,
-Bozkır insanının ticari deneyim ve zekâsının birleşmesi halinde sonucun ne olacağını görmek için,
-Bozkır dışındaki Bozkırlı iş adamlarının ekonomik gücünü, tecrübesini ve deneyimini Bozkır’a da aktarması için,
-Yıllardır ihmal edilen Bozkır’ın, elinden alınan haklarını arayıp bulmak ve Bozkır’a getirilmesini sağlamak için,
-Bozkır dışındaki hali vakti yerinde olan Bozkırlıların doğup büyüdükleri topraklara memleketine minnet borçlarını ödemelerine zemin oluşturmak için,
-Devletin ve Hükümetin teşviklerinden faydalanabilmek ve bu imkânların Bozkır’da da uygulanması için ortam oluşturmak, kamuoyu oluşturmak ve şartları hazırlamak için,
-Avrupa Birliği Fonlarından teşvik ve yardımlarını Bozkır’a getirmek için alt yapı ve organizasyon yapmak için,
-Büyük şehirlere iş için göçen nüfusu bir nebze durdurmak, Bozkır’ın nüfusunu en azından sabit tutmak için insanımıza çalışabilecek iş yerleri açmak amaçlarıyla kurulmuştur.
Bozkır A.Ş.’nin bütün Bozkırlılardan tek isteği; kurulan şirkete sahip çıkmaları, imkânı bulunanların şirketten hisse alarak şirkete ortak olmalıdır. Yönetim Kurulu tarafından uygulamaya konulması düşünülen projeler ise şunlardır;
1- Eğitim Alanında;
-Özel Güvenlik Kursu açmak,
-Turizme kalifiye personel temini eğitimleri tesis etmek,
-İş makinesi operatörü eğitimi vermek,
-Dershane açmak.
2- Hizmet Alanında;
-Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör kuruluşlarının güvenlik ve temizlik ihalelerine girerek istihdam sağlamak,
-Çevre ve işyerleri bakımı ile ilaçlama işlerini yapmak.
3- Gıda Alanında;
-Elmadan marmelât ve sirke imal etmek,
-Süt üretimi yapmak ve mandıra kurmak,
-Küçük ve büyük baş besi üretimi yapmak,
-Organik bal üretimi ve ticaretini yapmak,
-Hazır su tesisi kurmak.
4- Tarım Alanında;
-Kültür mantarı üretmek,
-Aygır’da alabalık üretmek,
-Çağlayan göletinde ve Bozkır barajında kültür balıkçılığı yapmak,
-Ceviz ve badem ormanları kurmak.
5- Tekstil Alanında;
-Çorap Atölyesi açmak
-Çanta ve Kemer Atölyesi açmak
6- Taahhüt Alanında;
-Bozkır Yaylaları ve Zengibar Kalesi – Bozkır merkez yazları safari düzenlemek yayla ve dağ turizmini geliştirerek yayla ve bağ evleri kurarak Bozkır dışındaki Bozkırlıların yazları 3–4 ay da olsa Bozkırda tatilleri yapmalarını sağlayarak ekonomiyi canlandırmak için ortam hazırlamak.
Daha geniş bilgileri bulabileceğiniz Bozkır A.Ş.’nin internetteki http://www.bozkiras.com adresini ziyaret etmenizi önerirken; Bozkır’da, Bozkırlılarca tohumu atılan ve bütün Bozkırlıların bir gün kucaklaşmasını sağlayacak unsurlardan birisi olacak Bozkır A.Ş.’yi hepimizin sahiplenmesini, yaşatmasını dilerken Şairlerin Sultanı Necip Fazıl Kısakürek merhumun;
Ey bin bir tanede solmayan tek renk;
Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!
Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!
mısraları ile sözlerimi bitiriyor, Ramazan Bayramınızı kutluyorum. Saygılarımla.
Ali Ulvi ÜLKER
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
