Aynı fiyatlardan aynı markaların neredeyse aynı kat ve bölgelerde açıldığı kopya merkezler bunlar. Yiyecek katlarındaki dükkânlar bile aynı. Açılan her AVM 1500 kişiye iş imkânı sağlıyormuş peki tamamda o AVM ler yüzünden kapanan dükkânlar? Son yıllarda neredeyse her mahallenin bir AVM oldu. Bakınız İstanbul Koz yatağında açılan AVM (Carfursa) yüzünden O bölgede bulunan 3700 irili, ufaklı dükkân kapanmış!
Ülkemizde istihdam alanları ekmek kapısı fabrikalar ve üretim tesisleri kapanıp yerlerine tüketim için AVM ler açılıyor. Bunların sahipleride genelde yabancılar oluyor, sattıkları mallar ise ithal, üretim yok, bol bol alışveriş merkezi açılıyor buralarda biz tüketiciler yabancıların pazarı oluyoruz. Resmen ağlanacak durumdayız, ülkemizde AVM çılgınlığı yaşanmakta, bu çılgınlık hayra alamet değil ülke insanı fabrika açılışları duymak ve görmek istiyor. Yeni doğan çocuklar fabrika korna sesleriyle uyanmak istiyorlar. Tekstil sektöründe 100 büyük hazır giyim ve tekstil fabrikası yurt dışında kuruluyor. hemde bizim insanımızca niye daha ekonomik olduğu için.
Ülkemizde yabancı yatırımcıların artması göründüğü kadarıyla istihdama, işsizliğe çare olamadığı gün gibi aşikâr. Sanki bu AVM ler bir tuzak, kredi kartlarına uygun taksitler insanımızda tüketici çılgınlığına sebep oluyor, paralar yurt dışına gidiyor, ülkede kalmıyor. Her geçen gün daha çok fakirleşiyoruz, her alanda üretim, bilinçli tüketim şart, yabancı markalar, Türk markalarını ve esnafı bitiriyor. Nerede O slogan Yerli malı Türk’ün malı herkes onu kullanmalı!
Dünyaca ünlü ekonomist RUBİNİ nin dikkatini çekmiş ve Türkiye’deki ekonomi yönetiminin iyi olmadığını belirterek, Türkiye’deki cari açığının geldiği noktanın ülkenin başına dert olacağını söylemiş.
Devletin verilerine göre cari açık son 7 ayda % 90 artışla rekor kırmış açık 20 milyar dolara dayanmış, bunun anlamı şudur: Türkiye Cumhuriyetini yöneten mekanizma kazandığından daha fazla harcamaktadır, aradaki oluşan farkı da borçlanarak ödeme yoluna gitmektedir. Geleceğimiz, çocuklarımızın yarınları hatta ana rahmine düşen çoçugun geleceği ipotek altına girmiş demektir.
Ticaret açığımızda perişan durumdadır yani sattığımızın 3 katını ithal ediyoruz, yine devletin verilerine göre Bir satıyoruz üç satın alıyoruz. Son yedi ayda ihracatımız %12 iken ithalatımız % 33 tür. İthalat ve ihracat makas ağzı açılmaktadır.
Emekli çarşı pazarda dolaşırken adeta ekonomik işkence yaşamaktalar. Ceplerinde kalan son kuruşu harcarken bile elleri titremekte, mezara bile borçlu gitmekten korkmakta, alamadıkları ihtiyaçlarını pazar artıkları arasında bulmaya çalışmaktalar, emekli maaşlarını varsa dairelerini torunları, gelinleri, kızları hatta işsiz oğulları ile paylaşmaktalar.
Cari açıkla, ithalatla büyüme, istihdam olmaz, refah seviyemiz yükselmez!
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
