AK Parti Konya Milletvekili hemşehrimiz Hüsnü Tuna, 1960'dan bugüne kadar Türkiye'de örgütler tarafından işlenen cinayetler ve organize işleri "Faili Belli Meçhul Cinayetler ve Ergenekon" isimli kitabında anlattı.
Ak Parti Konya Milletvekili Bozkır’lı Hüsnü Tuna, 1960'dan bugüne kadar Türkiye'de örgütler tarafından işlenen cinayetler ve organize işleri "Faili Belli Meçhul Cinayetler ve Ergenekon" isimli kitabında anlattı.
Geçtiğimiz ay Konya Gazeteciler Cemiyeti'nde kitabın tanıtımı için düzenlediği basın toplantısında konuşan, hukukçu milletvekili Hüsnü Tuna, 1980 öncesi sağ-sol olaylarını yaşadığını anlatarak, "İstanbul Üniversitesi önünde 16 Mart'ta 7 öğrencinin katledilmesi olayında hemen yanıbaşındaydım. Oraları canlı yaşayan biriyim. Bütün bu olaylar kamuoyunda failleri belli olmayan olaylar sınıfına dahil edilerek etkisini sürdürdü. 1980 öncesi PKK'nın kurularak 12 Eylül darbesi öncesi Abdullah Öcalan'ın Suriye'ye çıkarılışını biliyoruz. 1982 Anayasası'ndan sonra 1983 seçimleri yapılana kadar Türkiye'de ciddi olaylar olmadı” diyen Tuna sözlerini şöyle sürdürdü.
Bozkır’lı Konya Milletvekili Hüsnü Tuna; “1984 itibariyle Şemdinli ve Eruh katliamları yaşandı. Türkiye'de olaylar tesadüfen gerçekleşmiyor. Belirli mahfiller olayları tezgâhlıyorlar, uygulamaya koyuyorlar. 1990 yılındaki seri cinayetleri hepiniz hatırlarsınız, bu ülkenin aydınları öldürüldü. 19 Aralık 1989 tarihinde MİT Müsteşarı Teoman Koman imzasıyla yazı yazılarak olay bildiriliyor, seri cinayetler işlenecek deniliyor ve gerçekten 1 ay sonra ilk cinayet işleniyor. Ama devletin önleme görevi olmasına rağmen bu cinayetler işlendikten sonra hemen dinciler, şeriatçılar ya da başka örgüt diye dezenformasyon yöntemi izlenerek bugüne getirildi.
Bu cinayetlerin faillerinin belli olduğunu biliyorum. Başbakanlığa cinayetlerin işleneceğini resmi yazı ile bildirenler bu cinayetlerin kimler tarafından işleneceğini planladılar, kararlaştırdılar. Çünkü 1987'li yıllar JİTEM'in, Güneydoğu'daki Hizbullah'ın, Uğur Mumcu cinayetine katıldığı iddia edilen Kudüs ordusu isimli örgütünün kuruluş yılları. 1987'de bu örgütlenme ayağı, kendisini sağdan-soldan ve dinci kesimden görünecek şekilde oluşturuldu ve bu cinayetleri ihtiyaca göre işlettiler. Bu cinayetlerin failleri belli diye düşünüyorum. 1960'lardan bu yana geçen süreci taradık, olaylarla ilgili bilgi ve belgelere ulaşmaya gayret ettik. Bu bilgi ve belgelerle kitap hazırladık. Bu kitabımızda bu olaylar içerisindeki asli faillerle feri failleri, tezgâhlayanlarla cinayeti gerçekleştirenler arasındaki ilişkileri açığa çıkarmaya çalıştık" dedi.
Daha sonra Milletvekili Hüsnü Tuna kitabını imzaladı.
Ak Parti Konya Milletvekili Bozkır’lı Hüsnü Tuna, 1960'dan bugüne kadar Türkiye'de örgütler tarafından işlenen cinayetler ve organize işleri "Faili Belli Meçhul Cinayetler ve Ergenekon" isimli kitabında anlattı.
Geçtiğimiz ay Konya Gazeteciler Cemiyeti'nde kitabın tanıtımı için düzenlediği basın toplantısında konuşan, hukukçu milletvekili Hüsnü Tuna, 1980 öncesi sağ-sol olaylarını yaşadığını anlatarak, "İstanbul Üniversitesi önünde 16 Mart'ta 7 öğrencinin katledilmesi olayında hemen yanıbaşındaydım. Oraları canlı yaşayan biriyim. Bütün bu olaylar kamuoyunda failleri belli olmayan olaylar sınıfına dahil edilerek etkisini sürdürdü. 1980 öncesi PKK'nın kurularak 12 Eylül darbesi öncesi Abdullah Öcalan'ın Suriye'ye çıkarılışını biliyoruz. 1982 Anayasası'ndan sonra 1983 seçimleri yapılana kadar Türkiye'de ciddi olaylar olmadı” diyen Tuna sözlerini şöyle sürdürdü.
Bozkır’lı Konya Milletvekili Hüsnü Tuna; “1984 itibariyle Şemdinli ve Eruh katliamları yaşandı. Türkiye'de olaylar tesadüfen gerçekleşmiyor. Belirli mahfiller olayları tezgâhlıyorlar, uygulamaya koyuyorlar. 1990 yılındaki seri cinayetleri hepiniz hatırlarsınız, bu ülkenin aydınları öldürüldü. 19 Aralık 1989 tarihinde MİT Müsteşarı Teoman Koman imzasıyla yazı yazılarak olay bildiriliyor, seri cinayetler işlenecek deniliyor ve gerçekten 1 ay sonra ilk cinayet işleniyor. Ama devletin önleme görevi olmasına rağmen bu cinayetler işlendikten sonra hemen dinciler, şeriatçılar ya da başka örgüt diye dezenformasyon yöntemi izlenerek bugüne getirildi.
Bu cinayetlerin faillerinin belli olduğunu biliyorum. Başbakanlığa cinayetlerin işleneceğini resmi yazı ile bildirenler bu cinayetlerin kimler tarafından işleneceğini planladılar, kararlaştırdılar. Çünkü 1987'li yıllar JİTEM'in, Güneydoğu'daki Hizbullah'ın, Uğur Mumcu cinayetine katıldığı iddia edilen Kudüs ordusu isimli örgütünün kuruluş yılları. 1987'de bu örgütlenme ayağı, kendisini sağdan-soldan ve dinci kesimden görünecek şekilde oluşturuldu ve bu cinayetleri ihtiyaca göre işlettiler. Bu cinayetlerin failleri belli diye düşünüyorum. 1960'lardan bu yana geçen süreci taradık, olaylarla ilgili bilgi ve belgelere ulaşmaya gayret ettik. Bu bilgi ve belgelerle kitap hazırladık. Bu kitabımızda bu olaylar içerisindeki asli faillerle feri failleri, tezgâhlayanlarla cinayeti gerçekleştirenler arasındaki ilişkileri açığa çıkarmaya çalıştık" dedi.
Daha sonra Milletvekili Hüsnü Tuna kitabını imzaladı.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.