İlçemize bağlı Sorkun Kasaba-sında 22 Eylül 2010 tarihinde sel felaketi yaşan-mıştı. O tarihten bugüne kadar Sorkun Kasabasına devlet ve hükümet yetkililerince hummalı bir çalışma olmadığı gibi afetle ilgili tutanakların bile tutulma-dığını zannediyoruz. Tutulduysa da gazetemize hiçbir yetkiliden açıklama gelmedi.
Sorkun Kasabasında 22 Eylül 2010 tarihinde yaşanan sel felaketini geçtiğimiz haftaki gazetemizde de; ‘Sorkun’u Sel Vurdu’ başlığıyla sürmanşetten haber olarak duyur-muştuk. Bu haberimize hiçbir Konya Milletve-kilinden: ‘Olayla yakından ilgileniyoruz; veya geçmiş olsun’ diyen bir açıklama gelmedi.
Olayın yaşandığı Ak Partili Sorkun Belediye Başkanı gazetemize gelerek isyan etti. Başkan Keşir (d. 3’de) kasabasında afet yaşanalı neredeyse iki hafta olmasına rağmen hiç kimsenin arayıp sormadığından da dert yandı. Bu durumlara isyan eden Başkan Keşir, gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Yunus Yılmaz’a şöyle konuştu; “Kasabamda yaşanan bu afet, hem bağlı bulunduğum ilçe yetkililerince, hem de Konya ve Ankara yetkililerince sanki hiç olmamış, sıradan bir hadise gibi değerlen-diriliyor galiba. Ben afetten hemen sonra ilçe yetkililerini, İl Özel İdaresini ve Ak Parti Konya Milletvekili hemşehrimiz sayın Hüsnü Tuna’yı arayarak konuyu hemen kendilerine ilettim. İl Özel İdaresinden bir greyder geldi. Kendi iş makinemle birlikte gece saat 24’lere kadar sadece ana yoldan bir araba geçecek kadar yer ancak ulaşıma açılmıştır. Bunun dışında hala afetten kalan artıkları temizlemek mümkün olmamıştır. Ben geçen haftaki gazetenizde de bu durumun belediye olarak altından kalkamaya-cağımızı da açıklamıştım. Bu açıklamalarıma rağmen, ‘ne yaptınız’ diyen güçlü bir destek ve katkı göremedim. Hala kasabamda yaklaşık 6-7 kilometrelik mahalle aralarındaki caddeleri-mizde kum ve çamur yığınları doludur. Bu durum beni ve kasabamı derinden üzüyor. Kasaba halkı bana haklı olarak şöyle sitem ediyor; “Bizler seni daha iyi hizmet alsın diye iktidar partisinden Başkan seçtik. Başımıza böyle bir sel felaketi geliyor, gördüğümüz kadarıyla iktidar partisi milletvekilleri seferber olmuyor ve ilgilenmiyorlar. Bizler hizmet alabilmek için illaki doğu mu olmamız lazım? Gelsinler, görsünler, biz doğudan beter durumdayız. Doğunun adı var” şeklinde konuşuyorlar” diyen Sorkun Belediye Başkanı Abdurrahman Keşir’de kasaba halkının bu sözlerine karşı Milletvekillerine haklı olarak sitem etti.
Milletvekillerine sitem eden, Sorkun Belediye Başkanı Keşir; “Kasaba halkıma diyecek bir sözüm yok. Kasaba halkımın söyledikleri aynen doğrudur. Ben bir Ak Partili Belediye Başkanı olarak halkımın bu sözleri karşısında gerçekten eğilip, büzülüyorum ve kendimi yalnız hissediyorum. Ben, böyle bir durumda, Ak Partili Milletvekillerimin kasabamda bulunmalarını ve imkânlarını seferber ederek bizlere maddi ve manevi destek vermelerini isterdim. Ama şimdiye kadar bunları göremedim. Gazeteniz Bozkır Postası aracılığıyla kendilerine buradan bir daha sesleniyorum: Kasabam içerisinde, kullanılır menfez, şarampol ve asfaltım kalmadı. Belediye olarak harcadığım yakıt parası bile otuz bin TL’yi geçmiştir. Afetten dolayı, ara yollarımızda ulaşım güçlükle sağlanmaktadır. Buna rağmen kasabamda bile afet raporunun tutulup, tutulmadığından dolayı bana hiçbir yetkili dönmemiştir. Bu haberi de dört gözle beklemekteyim” dedi.
Sorkun Kasabasında 22 Eylül 2010 tarihinde yaşanan sel felaketini geçtiğimiz haftaki gazetemizde de; ‘Sorkun’u Sel Vurdu’ başlığıyla sürmanşetten haber olarak duyur-muştuk. Bu haberimize hiçbir Konya Milletve-kilinden: ‘Olayla yakından ilgileniyoruz; veya geçmiş olsun’ diyen bir açıklama gelmedi.
Olayın yaşandığı Ak Partili Sorkun Belediye Başkanı gazetemize gelerek isyan etti. Başkan Keşir (d. 3’de) kasabasında afet yaşanalı neredeyse iki hafta olmasına rağmen hiç kimsenin arayıp sormadığından da dert yandı. Bu durumlara isyan eden Başkan Keşir, gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Yunus Yılmaz’a şöyle konuştu; “Kasabamda yaşanan bu afet, hem bağlı bulunduğum ilçe yetkililerince, hem de Konya ve Ankara yetkililerince sanki hiç olmamış, sıradan bir hadise gibi değerlen-diriliyor galiba. Ben afetten hemen sonra ilçe yetkililerini, İl Özel İdaresini ve Ak Parti Konya Milletvekili hemşehrimiz sayın Hüsnü Tuna’yı arayarak konuyu hemen kendilerine ilettim. İl Özel İdaresinden bir greyder geldi. Kendi iş makinemle birlikte gece saat 24’lere kadar sadece ana yoldan bir araba geçecek kadar yer ancak ulaşıma açılmıştır. Bunun dışında hala afetten kalan artıkları temizlemek mümkün olmamıştır. Ben geçen haftaki gazetenizde de bu durumun belediye olarak altından kalkamaya-cağımızı da açıklamıştım. Bu açıklamalarıma rağmen, ‘ne yaptınız’ diyen güçlü bir destek ve katkı göremedim. Hala kasabamda yaklaşık 6-7 kilometrelik mahalle aralarındaki caddeleri-mizde kum ve çamur yığınları doludur. Bu durum beni ve kasabamı derinden üzüyor. Kasaba halkı bana haklı olarak şöyle sitem ediyor; “Bizler seni daha iyi hizmet alsın diye iktidar partisinden Başkan seçtik. Başımıza böyle bir sel felaketi geliyor, gördüğümüz kadarıyla iktidar partisi milletvekilleri seferber olmuyor ve ilgilenmiyorlar. Bizler hizmet alabilmek için illaki doğu mu olmamız lazım? Gelsinler, görsünler, biz doğudan beter durumdayız. Doğunun adı var” şeklinde konuşuyorlar” diyen Sorkun Belediye Başkanı Abdurrahman Keşir’de kasaba halkının bu sözlerine karşı Milletvekillerine haklı olarak sitem etti.
Milletvekillerine sitem eden, Sorkun Belediye Başkanı Keşir; “Kasaba halkıma diyecek bir sözüm yok. Kasaba halkımın söyledikleri aynen doğrudur. Ben bir Ak Partili Belediye Başkanı olarak halkımın bu sözleri karşısında gerçekten eğilip, büzülüyorum ve kendimi yalnız hissediyorum. Ben, böyle bir durumda, Ak Partili Milletvekillerimin kasabamda bulunmalarını ve imkânlarını seferber ederek bizlere maddi ve manevi destek vermelerini isterdim. Ama şimdiye kadar bunları göremedim. Gazeteniz Bozkır Postası aracılığıyla kendilerine buradan bir daha sesleniyorum: Kasabam içerisinde, kullanılır menfez, şarampol ve asfaltım kalmadı. Belediye olarak harcadığım yakıt parası bile otuz bin TL’yi geçmiştir. Afetten dolayı, ara yollarımızda ulaşım güçlükle sağlanmaktadır. Buna rağmen kasabamda bile afet raporunun tutulup, tutulmadığından dolayı bana hiçbir yetkili dönmemiştir. Bu haberi de dört gözle beklemekteyim” dedi.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.