Dış ticaret açığında fren tutmuyor. Yılın ilk 8 aylık döneminde Rusya-Çin ve ABD ye verilen toplam dış ticaret açığı 25 milyar doları aştı. Böylece Türkiye’nin bu dönemde toplam 41 milyar 917 milyon dolar olan dış ticaret açığının % 60 ı bu üç ülkeden kaynaklanmıştır. Ayrıca Türkiye’nin ilk 8 aylık dönemde 1 milyon doların üzerinde dış ticaret açığı verdiği 12 ülkeye akıttığı döviz 43 milyar 918 milyon dolara ulaşarak toplam dış ticaret açığı % 104 olmuştur.
ANKA’nın Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerinden yaptığı belirlemeye göre, Ocak-Ağustos döneminde toplam 72 milyar 961 milyon dolarlık ihracata karşılık 114 milyar 887 milyon ithalat gerçekleştirerek 41 milyar 916 milyon dolarlık dış ticaret açığı verdi.
Bu açığın 10 milyar 887 milyon dolar Rusya’dan,9 milyar 219 milyon doları Çin den kaynaklandı. Türkiye, Rusya’dan büyük bölümü Doğal gaz olmak üzere 13 milyar 670 milyon dolar ithalata karşılık, 2 milyar 783 milyon dolarlık ihracat yapıp 10 milyar 887 milyon dolar Rusya’ya dış ticaret açığı verilmiştir.
Türkiye, Çin den 10 milyar 671 milyon dolar ithalat karşılık,1 milyar 451 milyon dolar ihracat yapıp, Çine’ verilen dış ticaret açığı ise 9 milyar 219 milyon dolara ulaşmıştır. ABD ise yapılan ihracat 2 milyar 431 milyon dolar iken, ithalat ise 7 milyar 339 milyon dolar olup, verilen dış ticaret açığı ise 4 milyar 910 milyon dolar olmuştur.
Türkiye’nin yılın ilk 8 aylık döneminde Almanya’ya verilen dış ticaret açığı 3 milyar 460 milyon dolar, İran’a verilen açık 2 milyar 836 milyon dolar, Ukrayna’ya verilen 1 milyar 900 milyon dolar, İtalya’ya verilen açık 2 milyar 240 milyon dolar olmuştur.
TÜİK verilerine göre dövizin yurt dışına uçmasının arttığı gözler önüne serilmektedir. Buna göre Türkiye’nin petrol faturası 2010 yılının ilk 8 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre %39,7 artışla 13,1 milyar dolara ulaştı. Ocak-Ağustos döneminde dayanıklı tüketim malları ithalatı % 37,5 artışla 2,2 milyar dolara dayanmış. Binek otomobil ithalatı % 43,8 artarak 3,5 milyar dolara ulaşırken, motorlu kara taşıtları ithalatı bu dönemde % 43,5 artışla 7,3 milyar dolara yükselmiştir.
Bunun yanında et fiyatlarının düşürülmesi için canlı hayvan ithalatında rekor artış yaşandı. Et ithalatına izin verilmesinin etkisiyle 2010 yılının 8 aylık döneminde Türkiye’nin canlı hayvan ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre % 225 artarak 69 milyon dolara dayanmış, Ağustos’ta canlı hayvan ithalatı 2009 ‘un aynı ayına göre 17 kat artışla 31 milyon doları aşmıştır.8 ayda süt, süt ürünleri ve yumurta ithalatı % 37,5 oranında artarak 88,2 milyon dolara çıkmıştır.
Güçlü-değerli “TL” demek ihraç etme, ithal et demektir. İmalat yerine ithalat, üretim yerine tüketim, tasarruf yerine borçlanma demektir. İşsizlik artışı yabancı üreticilerin güçlenmesi demektir.2010 yılı 8 aylık dış ticaret açıkları her şeyi anlatmaktadır. Borsanın % 70 i yabancıların eline geçmiş, satılan her 100 otomobilin 70’i ithal olan, toplanan vergilerin %70 nin dolaylı vergi olduğu bir ülke ekonomisi, yabancı para tacirleri için cennet, O ülkede yaşayan üreticiler ve işsizler için ise ancak cehennem olabilir.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Türkiye İthalata dayalı bir büyüme yaşamaktadır! Doğrusu veya olması gereken büyüme üretime dayalı, istihdama dayalı bir büyümedir!
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
