Yanlış politikalar tarım ve hayvancılığı bitirdi. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim üyesi Prof.Dr. Kemal Çelik, Türkiye’nin artık tarım ve hayvancılık ülkesi olmadığını belirterek,10 sene önce 40 milyon olan koyun sayısının, şimdilerde 21 milyona düştüğünü söylüyor.
Türkiye’nin son 20 yılda yavaş yavaş bu sürece yaklaştığını ifade eden Çelik, yeni Dünya düzeni nedeniyle insanların farklı kültürlere yönlendirilmesi, hayvancılık ve tarımda dışa bağımlı politikaların uygulanmasının bu sonu hazırladığını kaydetti.
Yakın zamana kadar kırsalda yaşayan köylü kesimin % 40-45 iken, bu sayının % 25-30 a düştüğünü, herkesin kentli olmaya çalıştığını dile getiren Çelik, insanların kente yerleşip daha rahat yaşam umuduyla yerini yurdunu terk ettiğini, köyünde iken pazara girdi sağlayan üretici konumundaki insanların, kentlerde tüketici konumuna geldiğini kaydetti.
Hükümetlerin uyguladığı dışa bağımlı politikalar sonucu birçok sektörün özelleştirildiğini belirterek, şunları söyledi: Örneğin 208 bin insanın çalıştığı KİT ler(bunların büyük kısmı tarımsal amaçlı kurulmuş )elden çıkarıldıktan sonra piyasayı kontrol edebilecek tek faktör, özel işletmeler oldu. Bunların önemli bir kısmı da Almanya, İngiltere, Fransa ve ABD den işin içerisine giren kuruluşlar oldu.10 sene önce Türkiye de koyun sayısı 40 milyon iken, şimdi 20-21 milyon civarında. Girdi fiyatlarını yüksek tuttunuz, insanlar yaptığı işlerden kar edemediler insanların beslenme alışkanlığını ve kültürünü bozdunuz. İnsanlar birden bire fast food’cu oldu. İnsan nohut ve fasulyeyi bıraktı, fast food yemeye başladı. Sütü pastörize halde kutuların içine koyup, markete 4 katı fiyatla satmaya başladınız, köylü sütünü değer fiyattan satamaz oldu.
Prof.Dr. Kemal Çelik, Türkiye de tarım ve hayvancılıktaki bilim kuruluşları ile bilim insanlarının hiç bir şekilde desteklenmediğini iddia etti. Dışarıdan sperm getirdiniz, dışarıdan hayvan getirdiniz. Taşıma suyu ile değirmen dönmez ki diyen Çelik, Devletin kendi kurumlarını desteklemesi gerektiğini ifade ederek, Bizim ülke olarak Avrupa’daki ırklar kadar verimli ırklarımız vardı. Örneğin Tahirova diye bir koyun ırkımız vardı. Türk bilim insanlarının gerçekleştirdiği bir koyun ırkıydı. Yerli hayvanlarımız vardı. Kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde de bu durum böyle.
Hükümet uygulamış olduğu tarım politikaları sonucunda gelinen durum vahim! Son yıllarda yaşanan kırmızı etteki sıkıntının son 20-25 yılın ürünü olduğunu dile getiren Çelik, Türkiye de sadece 11 ailenin elinde,300 bine yakın besi hayvanı olduğunu belirtti. Çelik konuşmasında Önemli sermaye sahiplerinin elinde 300 bine yakın hayvan var piyasaya sürmüyorlar. Et fiyatları düşmesin diye! Hükümetin et ithalatı uygulamalarını bu bağlamda doğru ve yerinde buluyorum.
20 yıl içinde yapılmış politikalar hayvancılığı ve tarımı geri götürmüş. Şu anda devletin yapacağı en önemli destek hızla bilim insanlarına sektörün ilğililerine, yetiştiricilerine hızla acilen süspansiyon uygulamak. Bilimsel araştırmaları desteklemek. Devletin, kendi ırklarımızı geliştirmemiz için hızla kaynak ayırması lazım. Bunu doğrudan üreticilere veya birliklere yönlendirmeli. Siz kendi bilim insanınızı desteklemezseniz sürekli dışarıdan hayvan ithal etmek zorunda kalırsınız!
İşinin ehli, erbabı olan Sayın Prof.Dr. Kemal Çelik’e teşhis, tespit ve önerileri için teşekkür edip inşallah yetkililer önerileri dikkate alırlar. Amaç: sorunların üzerini örtmek değil, sorunları ötelemek değil, çözmek olmalı diyoruz.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.