13 Mart 1924 son Osmanlı Padişahı olan M.Vahideddin’in San-Remo’da Sürgünde bulunduğu günlerde ABD Başkanına yazdığı mektup(ABD ulusal Arşivi 86700/1788 kayıtlı-Vahdettin’in mektubu) Bu mektup, Halis Reşit Bey tarafından Paris’te bulunan Amerikan elçiliğine teslim edilmiş. Elçilik te bu mektubun orijinalini ve İngilizce çevirisini 15 Nisan 1924 tarihli yazısıyla Washington’a göndermiş. İhsan güneş adlı araştırmacıdan yararlanan Sinan Meydan’ın son kitabına koyduğu bu mektupta Cumhuriyetimiz kötüleniyor. Türk Cumhuriyetine sövgü,ABD Cumhuriyetine övgüler düzülüyor!..
TBMM isyancı fitne olarak nitelendiriliyor. Türk ordusu dini, ırkı ve vatanı belirsiz karışık askerden oluşan şer zümresi olarak tanımlıyor. Kendi güvenliğimiz yerine büyük ülkelerin iç güvenliğinin tehlikede olduğu vurgulanıyor. Şeriata aykırı kararlar için ABD den yardım isteniyor ve ABD Cumhuriyetine övgü düzülüyor. İşte mektup birlikte okuyalım!
Amerika Cem ahir-i Müttefikliye Reisi Mösyö Coolidge Cenaplarına Siyasi olayların ve gelişmelerin tüm iç yüzünü, hangi nedenlerden dolayı Saltanat merkezimi geçici bir süre için terk etmek zorunda kaldığımı biliyorsunuz. Bu konuda ayrıntılı bilgi sunmayı gereksiz görüyorum.
Bu süresiz uzaklaşmanın babadan kalma sahip olduğum Saltanat ve Hilafet makamından vazgeçtiğim anlamına gelmeyeceği açıktır. Ankara Meclisi gibi isyancı bir fitnenin bu konuda alacağı tüm kararların geçersiz olacağını bildiririm.
Şöyle ki: İslam Hilafetinin Osmanlı Saltanatından soyutlanması ve ayrılması ve Hilafetin tümüyle kaldırılması dini kavmiyeti vatanı belirsiz ve karışık askerlerden ve öteki sınıflardan oluşan küçük bir şer zümresinin kısmen zorla ve kısmen bilgisizlik ve gafletle yönlendirdiği beş-altı milyonluk Türk kavminin yetki alanı içinde değildir.
Bu ancak tüm İslam dünyasınca atanan uzman kişilerden oluşan bir meclisin toplanması ve tüm din Bilginlerinin ortak kararı ile çözümlenecek büyük bir evrensel sorundur. İslam bilginlerinin bildiği üzere Şeriata aykırı kararlar herhangi makamdan olursa olsun sonuçsuz kalmaya mahkûmdur.
Bundan başka bu durumun içinde bulunulan koşullarda İslam dünyasının da sonuçları pek vahim olabilecek büyük bir heyecana yol açacaktır. Ayrıca gelişmiş ülkelerin iç güvenliklerine de büyük bir etki yapacaktır.
Hanedanımın ileri gelenleri aleyhinde Ankara Meclisi tarafından kabul edilen sürgün ve kovma emlakine ve bireysel mallarına el koyma gibi haksız kararları hanedanım bireylerini, insan ve kişilik haklarından soyutlar mahiyetedir.
Bu konuda yüce kişiliğiniz ve Cumhuriyet hükümetiniz tarafından olanaklar ölçüsünde yapılabilecek yardımları pek değerli sayacağımı açıklamaya gerek yoktur. Bu vesile ile sağlıklı olmanızı yüce haktan niyaz ederim 13 Mart 1924 Mehmet Vahideddin
Aslında kimilerindeki rahatsızlığın temelinde Türklük yatıyor. Atatürk Cumhuriyeti bir uygarlık projesi olduğu kadar da bir Türklük projesi olarak kararlaştırmıştı, bu proje bu gün kimilerinin hedef tahtasında. Mustafa Kemal paşa mücadelenin en başında Türk milleti için yola çıktığını tüm dünyaya haykırmıştı. Cumhuriyeti kuran Türkiye halkına Türk milleti adıyla anıldı. Ne mutlu Türk’üm diyene! Demiş ama Ne mutlu Türk olana dememiş milleti ayrıştırmamış! Tüm milletimizin 87 Cumhuriyet bayramı kutlu olsun.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.