MİLLETİN PARASINI VERİMLİ, ETKİN VE TUTUMLU KULLANMAYANLARA, GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANANLARA GÜN DOĞMAKTADIR
(Sayıştay ve Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu bütçeleri hk.konuşmalardan)
Sayıştay Kanun Teklifine, yüksek denetimin tek elden yürütülmesi, performans denetiminin etkinleştirilmesi ve denetimsiz hiçbir kurumun kalmaması anlayışıyla MHP olarak olumlu yaklaştık ve katkı vermeye çalıştık. Ancak AKP’nin amacının üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğu anlaşılmıştır.
TBMM Genel Kurulunda AKP milletvekilleri tarafından verilen bir önergeyle performans denetiminin tanımında yer alan “Kamu kaynaklarının etkin, ekonomik ve verimli olarak kullanılıp kullanılmadığının incelenmesi” ibareleri çıkarılmıştır.
Sayıştayın yetkisini kısıtlayan bu düzenleme, uluslararası denetim standartlarına ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrolü Kanununa açık bir şekilde aykırıdır.
2003 yılında çıkarılan 5018 sayılı Kanuna göre; kamu kaynaklarının etkin, verimli ve tutumlu kullanılmamasından, bakanların TBMM’ne ve Başbakana, üst yöneticilerin bakana karşı sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Kamu kaynaklarının verimli, etkin, tutumlu kullanılıp kullanılmadığının da Sayıştay’ın yapacağı performans denetimleriyle belirlenmesi öngörülmüştür.
Aslında bu durum kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli olarak kullanılmadığının da bir itirafı niteliğindedir. AKP’nin Sayıştay Kanununu giderayak gündeme getirmesinin altında, yaptıklarının hesabının sorulmasını engellemeye dönük hesapların yattığı ortaya çıkmıştır. Hesap verme korkusuyla denetimden kaçış için zemin aranmaktadır. Bunun başka bir izahı bulunmamaktadır.
Diğer taraftan; Adalet Komisyonunda görüşülen bir başka kanun teklifiyle de Türk Ceza Kanunu’nun 257’nci maddesinde ceza indirimine gidilmektedir. Görevi kötüye kullanma suçu basit bir suç hâline dönüştürülmektedir.
Böylelikle, bürokratların ve belediye başkanlarının görevi kötüye kullanma suçunu içeren yolsuzluk dosyaları ile yine bu kapsamda hazırlanmış ve TBMM gündeminde bekleyen milletvekili dokunulmazlık dosyaları da boşaltılmış olacaktır.
Yolsuzlukla mücadele etmek yerine yolsuzlukların önü açılmakta, yolsuzlukların cezası hafifletilmekte, yolsuzluklar “AK”lanmaktadır.
Milletin parasını verimli, etkin ve tutumlu kullanmayanlara, görevini kötüye kullananlara, rüşvetçilere, yağmacılara, vurgunculara, hortumculara gün doğmuştur.
AKP milletvekillerine sesleniyorum, istediğiniz kanunu çıkarma gücünüz var, ama birilerinin yolsuzluklarını aklarken acaba vicdanen rahat olacak mısınız?
O nedenle, bir vebal altına girmek istemiyorlarsa bu düzenlemelerin bu şekliyle yasalaşmasına destek vermemeleri gerekmektedir.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.