Evvelki gün grup üyelerinde birisi, link adresini kaybettiğim bir video yayınını paylaştı bu grubun sayfasında. Bunun içeriğinde, toplumumuzda PKK’nın siyasal uzantısı olarak görülen zamanın HEP adlı partisini TBMM’ye ilk taşıyanların zamanın SHP’si olduğu konusu işlenmekteydi. SHP önüne de parantez içi olarak CHP yazılmıştı.
Tabii ki devamında da olumlu, olumsuz bir kısım yorumlar vardı. Bu yorumlara yukarıda andığım çerçeve ve konumun esası nedeniyle girmek istemiyorum. Ancak bunlarda aşağıda vereceğim yorumlara neden olacak nitelikte kışkırtıcı bir tahrik göremedim şahsen. Yine de bu kışkırtıcılığın göreceli bir durum olduğunu da belirtmeliyim elbet.
Anlatmakta olduğum durumdan ben daha sonra haberdar oldum. Şöyle ki:
Bir ara aşağıdaki yorum geldi oraya. Daha doğrusu bu yorum gözüme ilişti. Yukarıdan aşağıya inceledim yorumları. Farklı görüşler dillendiriliyordu ama küfür edilmiyordu. Yorumlarda tahrik düşünülse bile yine de bahsettiğim bu yorum yersizdi bence. Daha doğrusu birleştirici ve dertlerimize derman olucu değildi.
Buyurun, yorum şuydu:
Ö. E. Y.: “Bu tosuncuklar birbirlerini becermek dışında bir halt edemediklerinden, herkese o pis dillerini uzatır, iftira atarlar!.. Sapkın iç dünyalarındaki hayallerle şizofrenik fantezilerini başkalarına yüklemekten kaçınmayacak kadar ahlaktan yoksundurlar!.. Satmak ve satılmakta sınır tanımazlar!.. Ana babaları, soy, sopları karışıktır!.. Kafaları yoktur. Dolayısıyla çalışan tarafları arkalarındadır!.. Analarını bile satmaktan çekinmeyen bir zihniyete sahiptirler.. Barbardırlar, vahşidirler, talancıdırlar!.. İnsan yakar, can alırlar, dinlerinin gereği!.. Saygı, sevgi, hoşgörü yoktur.. Çalmayı severler, yalanı, dolanı.. Saymakla bitmez, İslamcı kısmının marifetleri!..” (Burada “dinlerinin gereği!..” diye sözü edilen din, hangi dindir Allah aşkına? Mensupları kimlerdir. Bunu cevabının Müslümanlık ve İslam olduğu açık değil midir? Peki Müslüman olmak burada sayılan vasıfları taşımak anlamına mı gelmektedir? Demek Müslümanlar buna mı lâyıktır. Bu fikir midir, küfür ve hakaret midir?)
Av-Mehmet Duran: “Ö.E. Bey merhaba. Bahsini ettiğiniz insanların kimler olduğunu daha net olarak ortaya koysanız derim. "dinlerinin gereği" derken kastınızın kimler ve kastettiğiniz dinin hangi din olduğunu doğrusu çok merak ettim. Faraza ben Müslüman'ım, kardeşim! Buyur lütfen…?”
Bu yazıma cevap gelmedi. Bu arada ve yeniden okudum tüm yazılanları ben de! Ve tekrar yazdım: “Sayın Ö. E. görebildiğim kadarıyla siz düpedüz Müslümanlara küfrediyorsunuz. Lütfen kendinize geliniz!”
Hala cevap gelmeyince yeniden yazdım: “Lütfen Özür ve açıklamanızı bekliyorum Ö. Bey! Siz bir Avukatsınız ve bir hukukçu olarak sanırım ne dediğinizi biliyor olmanız gerekir.” diye yazdım! Ama cevap yukarıdan beri yine uyumsuz yorumlardan birini sahibi olan bir başkasından geldi.
D. A.: “Müslüman nerde? Ben hiç görmedim o kitaplarda yazan Müslümanları. Ne kadar Müslüman gördüysem hepsi sahtekar, düzenbaz, abaza, ahlaksız vs... (Beyefendinin, Beyefendilerin kafasındaki Müslüman ve din işte budur. Ve işte bu cümle ile ifadeye gelmektedir. Ama hangi Müslüman olursa olsun, ite tanım budur!, Bundan ilerisi ise işin süsüdür. Maalesef bunun çarpıtılacak bir yanı yoktur! Yoksa yanılıyor muyum? Burada mütedeyyin tabir edilen Müslümanlar gerçekten ayrık mı tutulmaktadır? Gerçi onları savunmak bana düşmez ama sırf insani değerleri savunmak adına soruyorum: Peki, burada sayılan diğer insanlara buradaki sözleri sarf etmek uygun mudur?) Bu mu Müslümanlık? RTE denen yobaz, Unakıtan denen naylon faturacı yobaz vs... AKP'li Milletvekillerinin tamamının yolsuzluk dosyası var. Dokunulmazlıkları neden kaldırmıyorlar?”
Ö. E. Y.: “Özür dilemesi gereken ben değilim, Av. Mehmet Bey!.. Bu gruba zorla üye yapıldım (Grubumuza üye olmayanlar da yorum yapıp paylaşım yapabilmektedirler grubumuzda oysa. Üstelik bu kişiyi şahsen tanımadığımı gibi grubumuza üye de değildirler. Olsalar dahi çıkış bir “tıklamayla” mümkündür.) ve İslamcı terör örgütlerinin propagandası her gün burada yer alıyor!.. Bu duyarlılığı onlara gösterin de anlayalım!.. Bizi çıldırtana kadar değerlerimize dil uzatanlar varken, bana çıkıp da kimse hesap sorma cüreti gösteremez!.. İlamcı terör örgütlerinin bu vatan'ı işgal etmesine izin vermeyeceğiz!.. Karanlığa geçit vermeyeceğiz!.. Hesap vermesi gerekenler varsa onlar da Fetullahçı şerefsizler, İslamcı teröristler ve onların sempatizanlarıdır!..” (Ve devamla:) Biz ne dediğimizi biliriz; ama, sız de ne yaptığınızı bilin ve yapılanları görün!.. Özür dilenmesi gereken bir davranışım olmadı; olursa telkine ihtiyacım olmaz!.. Bu, kimsenin haddi değildir!..”
D. A: “Dandik Müslümanlar eğer siz ibadet ederken ne dediğinizi biliyorsanız ben özür dileyeceğim... Gidip gazel okur gibi sure okuyorsunuz... Ne dediğinizi kendiniz bilmiyorsunuz, Tanrı size sormaz mı, “Ey ahmak kulum sen ne istedin benden diye?”:))”E.Ö.Y.’nin bundan sonra gelen ve direkt şahsıma yönelen karalayıcı çarpıtıcı ve hakaret edici yazıları da vardır ama bunları şu aşama itibariyle vermiyorum. Kaldı ki bu yazışmaları bile takdirlerinize utançla sunuyorum doğrusu. Ama sanırım buradan çıkarılacak ciddi toplumsal faydalar olsa gerektir. İşte bu nedenle paylaşma gereği duydum sizlerle. Bunun devamı ve tamamı elimdedir ilgi duyanlara…
Buraya fazla şeyler yazacak değilim. Fikrimin özü şudur ki: Bunlar birer görüş değil, küfür ve hakarettirler. Bu tarz insanların fikriyatlarının hiçbir anlam ve önemi yoktur! Gittikleri yol da yol değildir. Ne var ki toplum içinde tamamen etkisiz de değildirler. Şahsen bunları kınıyor ve takdirlerinize deşifre ediyorum. Ancak bunların bu tarz sözler sarf etmelerine neden olanları da kınıyorum. Hepsini yani. öncelikle şahsım, sonra da sırayla dindaşlarım ve dinim, tüm dinlerle o din mensupları ve nihayet tüm insanlık adına yani. Bazıları bu tutumumu uygun görmeseler de…
Küfürsüz, saygı sevgi ve aydınlık günler bizimle olsun efendim.
07.Ocak.2011
Av. Mehmet DURAN
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
