Recent Comments

Merhaba Gazetesi Ahırlı İzlenimleri

“Kültürünüze ve değerlerinize sahip çıkın”

Ahırlı’nın en yaşlısı 91 yaşındaki Osman Bediz ile Ahırlı’nın eski günleri ile günümüz gençliğinin sorunlarını konuştuk. 

Ahırlı ilçesinden merhum İmam Osman’ın torunu olan ve dedesi ile aynı ismi paylaştığını söyleyen asırlık Osman dede, ilerleyen yaşına rağmen kendi işini kendi yapması ve sağlıklı yaşamı ile gençlere örnek bir insan.
Ahırlı’nın eski günleri nasıldı?
Eskiden Antalya’dan, Seydişehir’den, Bozkır’dan alışverişe buraya gelirlerdi. Çünkü burada çok sayıda demirci vardı. Her evde leblebi çekerlerdi. Ticaret hayatı çok canlı idi. Yaylalara göç ederdik yazları. Aşağı, Bartlı ve Sülek Yaylaları bizim için vazgeçilmez yerlerdi. Burada Çolak Hafız’ın Hanı vardı. Kışın aşırı kar yağışının ardından yolda kalanlar buraya sığınırdı. Hayvan pazarı, alış veriş çadırları buraya ayrı bir canlılık getirirdi. Ahırlı pazarı öylesine meşhur idi. Buraya gelen herkes mutlaka bizim bir çayımızı içerdi. Hemen her köşede onlarca kasap tarafından kesilip kavrulan keçi etinden yapılan kavurmalar satılırdı. Diyeceğim Ahırlı’nın yaşantısı böyleydi. Eskiden gelin kaynana arasında bir dayanışma vardı. Yaylalara göç zamanı gelince kaynanalar gelinlerini güzelce giydirir, sırtlarına heybelerini alırlar yaylaların yolunu tutardı.
Eskiden gençler ile yaşlılar arasındaki diyalog nasıldı?
Eskiden sevgi, muhabbet çoktu. Büyük küçük belli idi. Herkes birbirini sever sayardı. Komşu komşunun hakkını gözetir, kendisi yaptığı bir şeyi mutlaka komşusu ile paylaşırdı. Yaylada tavşan avı olurdu eskiden. Tavşanı vuran kişi tavşanın yemeğini pişirir yaylada bağırırdı, ‘Herkes kaşığını alsın gelsin’ diye komşularını tavşan yemeye davet ederlerdi. Böyleydi yaşantı. Kimse aç kalmaz, kimse sıkıntıda kalmazdı. Çünkü birimizin sıkıntısını herkes çözmek için uğraşırdı.
Sizin yaşantınız nasıl. Eski gelenekleri devam ettiriyor musunuz?
Biz atadan gördüğümüzü devam ettirdik. Elimden geldiği kadar herkese yardım ettim. Hanım öleli 14 sene oldu. O günden bu yana köyde evimde yaşarım. Çocuklarım gelir gider. Allah’a şükürler olsun şimdilik bir sıkıntım yok. Kendi işimi kendim hallederim. Kimseye yüküm yok. 3 oğlum var beni yalnız bırakmazlar. Ama ne kadar oğlun, kızın olursa olsun insan yaşlanınca bir ayrı kişi oluyor. Her şeyden alınıyorsun. Bunun için çocuklarımı rahatsız etmek yerine kendim yaşamayı tercih ederim. Hiçbir şekilde şikâyetim yok. Kendi yemeğimi kendim yaparım. Evde çok fazla durmam ya çarşıya giderim ya akranlarım ile oturur kalkarım.
Ahırlı’nın şimdiki durumu nasıl. Sizi üzen neler yaşanıyor?
Ahırlı’nın şimdiki durumu hiç iyi değil. Vatandaşlar kahvelerini ayırmış, birbirlerinin gittiği kahvelere gidip gelmiyor. Herkes kendisine ayrı bir yol çekmiş. Hâlbuki dünyada ölüm var. Bunu bilmemiz lazım. Ben hayatımda sadece bir kişiye küstüm onu da fazla uzatmadım. Ama Ahırlı halkı ne yazık ki öyle değil. Benim tek tavsiyem birbiriniz ile küs olmayın, birbirinize sahip çıkın, sorunlarınızı birlikte çözün. Ahırlı’nın gelişmesi için herkes bir şeyler yapmalı diyorum ama olmuyor. Eskiden birlik vardı, kazanç iyiydi çünkü herkes birbirisine destek oluyordu.
İçinizdeki sevgiyi kaybetmeyin!
Allah sevgiyi kaybetmesin, kimseyi yalnız bırakmasın. Hep böyle dua ettim. Gençlere tek öğüdüm kötülük yapmasınlar, doğru gitsinler, doğrunun yardımcısı Allah’tır. Büyüğü küçüğü bilin. Ben hayatımda her yere gittim. Yurt dışına gittim, şehirlere gittim ekmeğimi kazandım, birikim yaptım. Allah’a şükür kimseye muhtaç olmadım. Kimsenin tavuğuna taş atmadım. Kimsenin ırzına namusuna kötü bakmadım. Gençliğimde elimden ne geliyorsa herkese yardım ettim. Mutlaka kendime göre hatalarım da olmuştur. Eşim ölmeden önce bana her zaman , ‘Ben ölürsem yaşayamazsın’ derdi. Ama kimin ne olacağını kimse bilmez. Benim tek istediğim gençlerden, çocuklardan atalarına, yaşlılarına sahip çıkmaları çünkü yalnızlık çok zor. 

Ahırlı’nın eski günlerini özler olduk

Bir zamanlar 450 esnafın bulunduğu Ahırlı İlçesi’nde en zor günlerini yaşadıklarını ifade eden Belediye Başkanı Abdülkadir Yiğit, “Eski günlerimizi özler olduk. 
Demirci ustaları, kasapları, terzileri ile burası bölgenin en önemli ticaret merkezi durumunda idi. Şu anda tamamen kaderine terk edilmiş ve bünyesinde barındırdığı birbirinden güzel doğa harikaları ile keşfedilmeyi bekleyen bir bölge durumunda” dedi.
Belediye Başkanı Yiğit, yaptığımız söyleşide Ahırlı’nın içinde bulunduğu durumu anlatırken ilerisi için hayata geçirmeyi planladıkları projelerini de anlattı.
Sayın başkanım ilk olarak sizi tanıyabilir miyiz?
Öncelikle ilçemizin ilk kez böylesine geniş kapsamlı bir tanıtımını hayata geçirdiğiniz için Merhaba Gazetesi ve Konya Televizyonu’na teşekkür ediyorum. Ben 1942 yılında Ahırlı’da doğdum, ilkokulu Ahırlı’da tamamladım. Ortaokulu Bozkır’da bitirdim. Sonra Öğretmen Okulu’nu kazandım. 1961’de öğretmenlik mesleğine başladım. 1988 yılına kadar bu görevi yürüttüm. 1988’de emekli oldum. 1989 yılında belediye başkanlığına seçildim. Evli ve 8 çocuk babasıyım. Eşim vefat etti. 2009 yılında ikinci kez belediye başkanlığına seçildim.
*Ahırlı’nın geçmişi ve günümüzdeki halini karşılaştıracak olursanız neler söylersiniz? Geçmiş yıllarda ne tür hizmetler yapılıyordu, bugün neler yapılıyor?
Ahırlı, bu yörenin en gelişmiş yerleşim yerlerinden bir tanesiydi. 1934 yılındaki nüfus sayımına bakıldığında Bozkır da dahil, yörenin en çok nüfuslu ve en gelişmiş beldelerinden biriydi. 1934 yılında Suğla’yı nüfusa göre taksimat yaptı. 1934 yılında Ahırlı’nın nüfusu 1450 imiş. Yani bu yörede en kalabalık yerleşim yeri Ahırlı’ymış. O dönemde 450 kişi esnafmış, bin kişiye Suğla’dan yer verilmiş. Ahırlı’da pazar kurulurdu eskiden, Beyşehir’den Akseki’den, Gündoğmuş’tan insanlar gelirdi.
*Nüfustaki bu düşüşü neye bağlıyorsunuz?
Bu aslında sadece Ahırlı’ya özgü bir olay değil. Türkiye genelinde köylerden kentlere göç kaçınılmaz bir sorun olmuştur. İnsanlar şehirlere daha müreffeh yaşamak için köylerden kentlere göç ediyor. Ahırlı da bundan nasibini fazlasıyla aldı.
* Şu an şehirlerde yaşanan işsizlik sorunu tekrar köylere göçe yol açtı. Bu konuda Ahırlıya tekrar dönüşü sağlamak için neler yapılabilir?
Ahırlı’dan göç edenlerin yeniden Ahırlı’ya yerleşebilmesi için çalışmalarımız var. Ama belediyemizin geliri sadece İller Bankası’ndan 964 nüfusa gelen paylardır. Bunun ötesinde belediyemizin maalesef bir öz geliri yok. Personelimiz ise 9 memur ile 11 adet kadrolu işçiden ibaret. Belediyemize geçen ay gelen para 12 bin TL. Bu para giderlerimizin üçte birini ancak karşılayabiliyor. Her ay açık veriyoruz. Açığı nasıl kapatıyorsunuz diye ne siz sorun, ne de biz söyleyelim. Geçen ay ben maaş alamadım. Bayramda personel parasız kalmasın diye personelin parasını vermeye çalıştım, bana para kalmadı.
Peki Ahırlı’nın tarihi konusunda neler söylemek istersiniz?
İlçemiz, MÖ 2000’li yıllarda Romalılar döneminde kurulmuş. Bütün kalıntılar da bunu gösteriyor. İlçemizin aşağı yukarı 6–7 kilometre güneyinde Asarcık dediğimiz mevkide yüzlerce ören yeri var. Kaçak define avcıları buraları tarumar ettiler ve buradaki bütün tarihi kalıntıları büyük ölçüde çaldılar. Biz bulabildiğimiz tarihi eserleri, yazıları, eserleri parklarımızda muhafaza etmeye çalışıyoruz. Ahırlı’nın arazisi çok geniş. Manavgat ilçesinin Hocalı köyü var, bizim hudutlarımızda da Hocalı yaylası var burası bile bize ait. Bunun belgesi bende mevcut. Hudutlarımızla ilgili dosyamızda bu belge yer alıyor. Bu da ilçemizin ne kadar büyük sınırlara sahip olduğunu ve tarihinin ne kadar eski olduğunu gösteriyor.  Bu sınırlar belge olarak bizim elimizde ama kullananlar ne yazık ki biz değiliz.
Belediye olarak yaptığınız çalışmalar ve yeni projeleriniz neler?
Görüntüsü bozuk ve tehlike arz eden birçok binayı yıkarak bu binaların çevre düzenlemesini yaptık. 10 metre eninde 250 metre boyunda yeni bir yol yapıp kilitli taşla döşedik, kanalizasyon çalışmasını tamamladık. 7 kilometre uzunluğunda yol kenarını ağaçlandırdık. Mülkiyeti belediyemize ait olan tarlaya 500 adet badem ağacı diktik. Şimdi bunların hepsinin ötesinde benim ağırlık verdiğim bir projem Sülek yaylası projesi.
Belediyemizin hudutları içinde bulunan Sülek yaylasındaki bozuk orman arazisinin 49 yıllığına Orman Bölge Müdürlüğü’nden tahsisini yaptım. Buraya 10 bin adet aşılı ceviz ağacı dikeceğiz. Sahayı dikime hazır hale getirdik, ağaçlar da dikilmeye başlandı. Buraların sulaması ise damlama sulama sistemi ile yapılacak. Bin 500 tonluk bir gölet oluşturduk. Bu çalışmaları yaparken, belediye bütçesinden bu iş için kuruş çıkmadı. Sadece belediyenin kepçesi ve işçileri çalıştı buralarda. İşçilerin yeme içmeleri, kepçenin mazotu, iki tane ev kendi cebimden verdiğim parayla karşılandı.
Ahırlı’nın geleceğinin bu projeye dayalı olduğuna inanıyorum. Bu projenin gerçekleşmesi için her şeyimi feda etmeye hazırım. Benim yıllardır en büyük hayalim ve hedefim bu bölgeyi yayla turizmine açmaktır. Bunun için alt yapı çalışmalarına başladım. Ağaçlandırma çalışmaları bunun ilk aşamasıydı. Orman Bakanlığı’na talepte bulunarak, 3 bin dekar sahaya çam, sedir ve meşe dikilmesini sağladım. Bu yıl bu çalışma tamamlandı. DSİ’ye gölet yapılması için talepte bulundum. Bu sayede bölgenin doğal güzelliği artacak. Yayla turizmini daha cazip hale getirecek. Balık üretimi yapılarak belediyemize bir kaynak sağlanmış olacak. Benim en büyük sıkıntım bu yaylaya ulaşabilmek için bozuk olan 40 kilometre yol yapılacak küçük bir çalışma ile 17 kilometreye kadar inecek. İl özel idaresine yol yapımı ile ilgili talepte bulundum. İnşallah bu yol bize en kısa sürede yapılır. Projemizin başarısı bir ölçüde bu yola bağlı.
Tarımsal alanda ilçenin konumu ne?
Şimdi bizde sulu tarım enerjinin çok pahalı olması nedeniyle maalesef yeterince yapılamıyor. Su bizde iki kademede basılıyor. Suğla Sulama Birliği var, bu birlik sulama faaliyetlerini yürütüyor. Bunlar da dekar başına 65–70 TL dekar başına sulama fiyatı biçiyor. Elma fiyatları da düştüğü için, çiftçilerimiz su parası dahi alamıyor. Çumra Sulama Birliği’nin de burada pompası var. Trilyonlarca lira enerjiye para veriyoruz. Ben istiyorum ki Ahırlı ve Yalıhüyük belediyesi, Çumra ve Suğla Sulama birlikleri birlik olup, rüzgar enerjisi projesini gerçekleştirmeli. Özellikle sulu tarım için bu çok büyük önem arz ediyor. İnşallah yetkililer bu vesileyle bizi duyar ve bize gereken desteği verirler. Suğla’dan yıllardır çok büyük zararlar ediyor çiftçimiz. Bununla kalmayıp, ecri misil adı altında maliye vatandaşımızdan büyük oranda vergi alıyor ve çiftçimizin belini büküyor. Biz bu sorunların ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Bunun yanı sıra hayvancılık alanında düşüncelerimiz var. AB projeleri kapsamında merdiven altında hayvancılık yapmak mümkünü olmayacak. Bunun için dışarıda bir birlik oluşturarak, halkımızla el ele vererek ilçe dışında bir besihane ayarlayıp, bir hayvan kreşi şeklinde hayvancılık düşünüyorum.
İlçenin sulama ve içme suyu yönünden sıkıntılarınız neler?
Bizim içme suyu sorunumuz had safhada. Bizim içme suyu kuyumuz, tarımsal sulama havzası içerisinde. Vahşi ve bilinçsiz sulama neticesinde bu sular toprağın derinliklerine kadar iniyor. Kanal suyu olduğu için zaten yeterli değil, tarlaya verilen gübreler de yeraltına iniyor, içme suyumuzun kaynağına iniyor. Suda kolibasili, amonyak çıkıyor. Suyumuzun içilmez raporu var. Bu yaz 86 metreden su çektik. Bu da son limitiydi. 86 metreden sonra 105. metreye kadar boru devam etti. Su çekilmiş tamamen. Şimdi son limitine motoru kurduk. Çok büyük endişemiz var. Bu su seviyesi 105 metrenin altına inerse Ahırlı’nın kıyameti kopacak.
Su sorununun çözümü için neler yapılabilir?
Su sorununun bilincinde olduğumuz için belediyemiz sınırları içinde olan Yukarı Sazak’taki pınarın sularını ilçe merkezine getirmek istiyoruz. Bunun için İller Bankası’na müracaat ettik. İller Bankası burada gerekli ölçümleri yaptı, suyu yeterli görmedi. Yeterli suyu bulun, borusunu hibe edelim dediler. Ben şimdi bunun çabasını vermekteyim. Araştırdım, burada o pınarın yakınında yeterli su olacağı raporu verildi. Şimdi acilen burada yeterli suyu bulup 11 kilometre ilçemize uzaklığı olan bu yere borusunu hibe olarak aldıktan sonra kalan kısmını yapmaya çalışacağız. Bu çalışma belediyemizin maddi imkânlarının çok daha üstünde. Bu işi nasıl yapacağız diye düşünüyoruz. Gazeteniz aracılığı ile yardımsever hemşerilerimize sesleniyorum. Bu yaklaşık 400 bin TL’ye mal olacak. Ben bu işi kendi imkânlarımla 100 bin TL’lik bir kaynakla yapabileceğimize inanıyorum. Çünkü kendi kepçem var, taşlık olmayan yerleri kendimiz kazabiliriz. 11 tane işçimiz var, bunların iş gücünden yararlanacağız. Sonra depomuz da hazır, direk depoya suyu bağlayacağız. Ama dediğim gibi bu hayır işi için Ahırlılı hemşehrilerimizin mutlaka desteklerine ihtiyacımız var.
TOKİ’nin burada çalışması ne aşamada hemşehrilerinize tavsiyeleriniz neler?
İlçemizde önemli sorunlardan bir tanesi de konut sorunu. Bu sorun sebebiyle ilçemize gelen memurların yüzde 90’ı burada ikamet edemiyor, başka yerlerde ikamet ediyorlar. Biz de bir şey diyemiyoruz. Biz bu sorunu çözebilmek için ilçemize TOKİ’yi getirmek istiyoruz. TOKİ Genel Müdürlüğünden gerekli bilgileri aldım. İlk şartı, 96’dan aşağı olmayacak talep. Ben belediyenin herhangi bir arsasını TOKİ’ye vermeye hazırım bu konut açığını giderebilmek için. Bu konuda da hemşerilerimize sizin aracılığıyla duyuruyorum, şu an 50 kadar müracaat var. Bunu en az 96’ya çıkarmamız gerekiyor. TOKİ başladığı zaman ilçemiz daha da değişecektir. Son kez tüm ilçe sakinlerine ve gerek Konya’da gerek Konya dışında diğer illerde yaşayan hemşehrilerimize seslenmek istiyorum, bizi burada sahipsiz bırakmasınlar. El birliği içerisinde birbirimize destek olarak çalışırsak sorunların üstesinden geliriz.

TOROSUN İNCİSİ AHIRLIMSIN

Torosun eteklerinde tarihe mal olmuş, Ahırlı ismini almış can Memleketim
Bağrından vekiller, savcılar, öğretmen, bürokratlar, işadamları askerler yetiştirdin
Kurtuluş savaşına, Koreye asker göndererek şehit-gazilerimizle gurur kaynağımızsın
Benim ana yurdum, memleketim, çocukluğumun heyecanı Torosun incisi Ahırlımsın

Maneviyatta Sefer Hafızı, Teyfik Hoca gibi birçok hafız ve ilim adamıyla anılırsın
Geçimini ise büyük, küçük hayvancılık, buğday nohut elmacılıkla sağlarsın
Demirciler boğazında kimse kalmasa da yaptığın işçilikte nice ustalar yetiştirdin
Benim ana yurdum, memleketim, çocukluğumun heyecanı Torosun incisi Ahırlımsın

Anılarla dolu Belik İledin, Çayırbağı, Kabardıç, İki samar, Vaydalıyla konuşulursun
Cila hane, tazı çayırı, Damlamca, odurğa, iğdeler, mezar önü arkasında hep sen varsın
Keklik pınarı, kelabadi, kızlar pınarıyla nice aşıklara sevenlere acı tatlı iz bırakmışsın
Benim ana yurdum, memleketim, çocukluğumun heyecanı Torosun incisi Ahırlımsın

Vaydalı da meşhur kuyu, hayratta kaldı ise o güzel su, iki samar ile istamanayla varsın
İksamar dan yayla yolunda gelin taşına uğrayıp selam veresin
Aşağı yaylaya uğrayıp kozanın Durali den ayran içip, yukarıda karaduttan yeyip su içesin
Benim ana yurdum, memleketim, çocukluğumun heyecanı Torosun incisi Ahırlımsın

Ahırlı’ya gelince kahvelerden önce mezarlığa uğrayıp atanı yakınlarını ziyaret edesin
Ana, bacı ve kızların elinden külçe, yağlı, şepit ekmek, gölle, işkefte aşını yemelisin
Küpten turşu ile soğanı yanında domatesli bulgur pilavını yemeyi sakın unutmayasın
Benim ana yurdum, memleketim, çocukluğumun heyecanı Torosun incisi Ahırlımsın

Hele dur taze kavrulmuş çöğreyi, mis kokulu sitalgini, Amasya elmasını yeyip getiresin
Taze soğanı yufka ekmeğine keş ile sıkıp yanında bir de çay ile yemeden gelmeyesin
Belediye kahvesinde eski dost ve büyüklerle sohbet edip, eski günleri ya ad edersin
Benim ana yurdum, memleketim, çocukluğumun heyecanı Torosun incisi Ahırlımsın

Kendine bir gün ayarla önce aşağı yayla. Sonra bartlı yaylasına gidip orada konaklayasın
Kuruçay boğazından başlayıp çatal oluk küllücenin soğuk suyundan kana kana içmelisin
Gücün dermanın varsa cevizli sazaktan aşağı sazağa oradan da sivriye çıkıp bir bakasın
Benim ana yurdum, memleketim, çocukluğumun heyecanı Torosun incisi Ahırlımsın

Mayısta Bartlı yaylası bir başka, çayırlıkta sarıçiçekle çiğdemden basmaya kıyamazsın
Her iki tarafı yeşilin her türlüsü, karamık kamık çalışı pür çamları, ledinden geçemezsin
Akşamüzeri ise yaylımdan gelen ineklerin böğrültüsü, davarların çan sesi ile büyülenirsin
Benim ana yurdum, memleketim, çocukluğumun heyecanı Torosun incisi Ahırlımsın

Gece karanlık çöktü mü yayla evine çekilip kuzüne de pişen etli peynirli pide istersin
Tatlılardan tahinli pekmez, köpük helvasını yufka ekmekle yemeden kalkmayasın
Gece olunca komşularla bir evde toplanıp meyve, çerez şömine den çay kahve içersin
Benim ana yurdum, memleketim, çocukluğumun heyecanı Torosun incisi Ahırlımsın
Merhaba Gazetesi
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.