Çocukluğumda hatırlarım, çarşının bekçileri vardı. Gece çarşıyı ve mahalleleri dolaşır, düdüklerini öttürerek hırsıza arsıza gözdağı verirlerdi. Dükkanının önünde mal unutmuş, kepengini açık bırakmış esnafı evinden kaldırır yada emanete alır ertesi günü gereğini yapardı. Uzun zaman oldu bekçilik sistemi kalkalı, artık teknoloji ilerleyince bekçilere de gerek kalmadı. Büyük iş yerleri, bankalar kendi güvenliğini kendisi sağlayıp kameralı sisteme geçtiler ve ilçemize polis merkezi kuruldu. Böylece bekçilik sistemi de ortadan kalktı.
Bozkır’ımızda zaten çok fazlada hırsızlık olayı yaşanmıyordu. Ufak çaplı olaylar dışında çok büyük olaylar yaşanmadığı için herkes rahattı. En azından Bozkır bir çıkmaz sokak olduğundan, ilçemize gelen giden belli olurdu. Ancak Antalya yolumuzun açılmasıyla artık çıkmaz sokak olmaktan kurtulmakla birlikte, ilçemiz bir geçiş yeri halini almak üzere ve güvenlik konusu artık ciddi anlamda düşünülmesi gerekiyor.
Geçtiğimiz haftalarda tamda herşey yolunda derken, ilçemize nazar değdi ve bazı hırsızlık olayları yaşanmaya başladı. Emniyet personel yetersizliğinden yakınırken, olan soyulanlara oldu. Haliyle herkeste bir endişe baş göstermeye başladı. Suçu işleyenlerin bulunamaması endişeleri artırıyor.
Çarşı içinde gündüz yaşanan bazı olaylarda bile şahit bulunamaması, gece soyulan yerlerin savunmasız olması gibi sebebler, artık ilçemizinde kameralı sisteme geçmesi gerektiğini gösteriyor. Uzun zamandır gündemde olan bu konu maalesef bütçe yetersizliğinden hayata geçirilemedi. Ama artık bu sisteme geçilmesinin lüks değil mecburiyet olduğu gün yüzüne çıktı. Geçtiğimiz yıllarda Atatürk anıtına da bir takım saldırılar olmuş ancak suçlular bulunamamıştı. Oysa bir kamera sistemi olsaydı bunu yapanlar gün yüzüne çıkacaktı. Parkların lambalarını sökenler, kamu mallarına zarar verenler, kamera sistemi olsaydı buna cesaret edemezler, etseler bile anında yakalanabilirlerdi.
Sadece güvenlik açısından değil, canlı kamera sistemiyle internet üzerinden uzaktaki hemşerilerimizin anında ilçemizi görmelerini sağlayabiliriz. Bir çok il ve ilçede hatta köylerde bile bu hizmet varken, bizler bu konuda maddi imkânsızlıklardan dolayı biraz geç kaldık.
Hem can ve mal güvenliği hem de canlı yayınlarla uzakları yakın etmek için kameralı sisteme geçmemiz gerekiyor. Belediye başkanımızın bu konuda çalıştığını ancak imkânsızlıklardan dolayı ertelemek zorunda kaldığını biliyorum. Ancak yaşanılan son olaylar göstermektedir ki artık ilçemiz için bu sistem gerekli olmuştur. Yapanın yanına kâr kaldığı bir ilçe olmaktan da usandık artık.
“Hırsıza kilit olmaz” dense de, caydırıcı olacağı, hem kamu mallarının korunması hem güvenliğin sağlanması amacıyla kameralı sisteme geçmeyi umut ediyor, soyulan hemşerilerimize geçmiş olsun diyorum.
Bozkır’ımızda zaten çok fazlada hırsızlık olayı yaşanmıyordu. Ufak çaplı olaylar dışında çok büyük olaylar yaşanmadığı için herkes rahattı. En azından Bozkır bir çıkmaz sokak olduğundan, ilçemize gelen giden belli olurdu. Ancak Antalya yolumuzun açılmasıyla artık çıkmaz sokak olmaktan kurtulmakla birlikte, ilçemiz bir geçiş yeri halini almak üzere ve güvenlik konusu artık ciddi anlamda düşünülmesi gerekiyor.
Geçtiğimiz haftalarda tamda herşey yolunda derken, ilçemize nazar değdi ve bazı hırsızlık olayları yaşanmaya başladı. Emniyet personel yetersizliğinden yakınırken, olan soyulanlara oldu. Haliyle herkeste bir endişe baş göstermeye başladı. Suçu işleyenlerin bulunamaması endişeleri artırıyor.
Çarşı içinde gündüz yaşanan bazı olaylarda bile şahit bulunamaması, gece soyulan yerlerin savunmasız olması gibi sebebler, artık ilçemizinde kameralı sisteme geçmesi gerektiğini gösteriyor. Uzun zamandır gündemde olan bu konu maalesef bütçe yetersizliğinden hayata geçirilemedi. Ama artık bu sisteme geçilmesinin lüks değil mecburiyet olduğu gün yüzüne çıktı. Geçtiğimiz yıllarda Atatürk anıtına da bir takım saldırılar olmuş ancak suçlular bulunamamıştı. Oysa bir kamera sistemi olsaydı bunu yapanlar gün yüzüne çıkacaktı. Parkların lambalarını sökenler, kamu mallarına zarar verenler, kamera sistemi olsaydı buna cesaret edemezler, etseler bile anında yakalanabilirlerdi.
Sadece güvenlik açısından değil, canlı kamera sistemiyle internet üzerinden uzaktaki hemşerilerimizin anında ilçemizi görmelerini sağlayabiliriz. Bir çok il ve ilçede hatta köylerde bile bu hizmet varken, bizler bu konuda maddi imkânsızlıklardan dolayı biraz geç kaldık.
Hem can ve mal güvenliği hem de canlı yayınlarla uzakları yakın etmek için kameralı sisteme geçmemiz gerekiyor. Belediye başkanımızın bu konuda çalıştığını ancak imkânsızlıklardan dolayı ertelemek zorunda kaldığını biliyorum. Ancak yaşanılan son olaylar göstermektedir ki artık ilçemiz için bu sistem gerekli olmuştur. Yapanın yanına kâr kaldığı bir ilçe olmaktan da usandık artık.
“Hırsıza kilit olmaz” dense de, caydırıcı olacağı, hem kamu mallarının korunması hem güvenliğin sağlanması amacıyla kameralı sisteme geçmeyi umut ediyor, soyulan hemşerilerimize geçmiş olsun diyorum.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.