Dışarısı buz gibi, ama biz sıcacık evlerimizin penceresinden dışarıyı izleyebiliyor,çayımızı yudumlarken canımızın sıkıntısını atmak için ya bilgisayar başında yada televizyon karşısında vakit öldürüyoruz. Çocuklarımız üşümesin diye montlar kazaklar alıyoruz, en kaliteli botlar, ayakkabılar var ayaklarında. Bir kaç gün uzak kalsak, özleyip feryat figan ediyoruz. Yemeğimiz bir dakika gecikse ortalığı birbirine katıyoruz. Ya Onlar...
Evet ya Onlar... Beşikteki bebeğini son kez öpemeden gittiler. Kimisinin bıyıkları henüz terlemişti ,kimisi nişanlıydı, kimisi evin tek oğlu. Kimisinin boy boy çocukları vardı, ne üsttlerinde bir mont ne ayaklarında ayakkabı. Bırakın ayakkabıyı, çarıkları delik olmasa yeterdi. Son kez öpemeden gittiler en sevdiklerini. Dönmeyeceklerini bile bile, hiç düşünmeden canlarını siper ettiler vatana... 17 likte vardı içlerinde 70 lik dedelerde,kadını da vardı erkeği de... Düşman acımadan o pis ayaklarıyla, bu kutsal vatan toprağını ezmeye geliyordu. Durmadılar, yılmadılar. “Bozkır nere! Çanakkale nere! Kütahya nere!” demediler. “Bana ne!” demediler. Delik çarıklarıyla, çakılarıyla ,süngüleriyle ve imanlarıyla çarpıştılar. Göğsüne soktugu kuru tayınını yiyemeden, kurşunlara hedef olup şehit oldular. “Bebem yetim kalır” demediler, “daha çok gencim” demediler, “anamın tek oğluyum” demediler. Ve ölmeye gittiler. Biliyorlardı ki vatan herşeyden önemliydi, anadan ,yardan, bebeden, candan daha önemliydi.
Peki biz ne yaptık? Bir kaç kuru tören, bir kaç söylemden başka ne yaptık? Haftada bir bile olsa, bir kez Onları hatırladık mı? Aklımıza geldiler mi? Bize bu günleri veren atalarımıza vefamızı nasıl gösterdik? Kaçımızın aklına namazların ardından Onlar içinde bir Fatiha okumak geldi? Maalesef bu konuda hepimizin boynu bükük ve mahcubuz. Bu kadar da değil, artık çocuklarımıza bile tam anlamıyla Çanakkale ruhunu, Kurtuluş savaşı ruhunu anlatamıyoruz. Anlatsakta onlara masal gibi geliyor. Her zaman söylüyor ve yazıyorum,bir Türk’ün illaki Çanakkale’yi görmesi gerekiyor ve o günleri hatırlaması gerekiyor. İmkanı olanlar bunu yapabiliyor ancak, bir çoğumuzun oraya gitmesi imkansız. Çanakkale’ye gidenler görmüşlerdir, her anıtta, her mezarda yüzlerce Bozkır’lının adı yazılı, ama biz kendi akrabalarımız, dedelerimiz haricindekileri bilmiyoruz. İnanın Çanakkale’de o kadar çok Bozkır’lı yatıyor ki, gözlerinize inanamazsınız.
Madem her Bozkır’lı oraya gidemiyor, o zaman çocuklarımızın o günleri anlamaları, şehitlerimizi unutmamaları için bizlerin bir şeyler yapması gerekiyor. Yazılarımı takip edenler bilirler ki bir kaç yıldan bu yana, Bozkır’a bir Şehitlik Abidesi yapılması gerekliliği üzerinde duruyorum. Bir kaç girişim olsa da ekonomik sebebler yolumuzu kesmişti. Şimdi bir umut ışığı belirdi. Konya Bozkırlılar Derneği Anıtın projesini hazırlattı ve bu proje çok beğenildi. İş anıtın yapılacağı alanı bulmaya kalmıştı ki bugün Belediye Başkanımız müjdeyi verdi. Bir süredir üzerinde çalıştığı arsa arama işlemi sonuçlandı ve arsa sahibiyle görüşüldü. Meclisten yetki alındı ve şimdi sıra bizlere, sizlere geldi. Üç beş kuruşla bitecek bir iş olsaydı kendimiz halledecektik ,ancak maliyet büyük ,bunun için sizlerinde destek olması gerekiyor. Konuştuğumuz bir çok kişi şimdiden bağışta bulunmak için kolları sıvadılar, sağolsunlar.
Ama ben istiyorum ki bu anıtta herkesin ,büyük küçük herkesin emeği olsun. Bir Lirayla bile katkı sağlamanız manen çok önemli olacaktır. Birlik içinde olursak ve el ele verirsek bu anıtı yapabiliriz. Aydınlatma ve çevre düzenleme konusunda iki iş adamımızdan söz aldık bile... Belediyemiz elinden geleni yapacak. Öyleyse sıra bizlerde dostlar. Gönülden ve rızayla verilen bağışlarınıza ihtiyacımız var. Bir kürek kum, bir avuç çimento bile olsa katkınızın olması sizinde vefa borcunuzu ödemeniz açısından önemli olacaktır. Biliyorum, şehitlerimizin bizim dikeceğimiz anıtlara ihtiyaçları yok, ama bizlerin geçmişimizi unutmamak ve çocuklarımıza o ruhu yaşatmak adına ihtiyacımız var.
Bu anıta yardım etmek için illa ki Bozkır’lı olmanızda gerekmiyor,bu şehitler hepimizin şehiti ve hepimizin vefa borcu var. Ve biliyorum ki bu anıtı dikmekle bu borcumuz bitmeyecek, sadece bir nebzede olsa içimizi ferahlatacak.
Üşenmeyin dostlar, şimdi kalkıp hiç olmazsa içtiğiniz sigaradan kısıp, bir kaç Lirada siz yatırın hesaba..Unutmayın, Onlar üşenmediler ,bedenleri Çanakkale’de kaldı ama adları Bozkır semalarında yankılanacak,bu kadarını yapabiliriz sanırım, ne dersiniz?
NOT: Bağışlar Bozkır Belediyesi adına açılan hesaba yapılacaktır. Hesap numarası:
Ziraat Bankası Bozkır şubesi: 34375288-5005
Evet ya Onlar... Beşikteki bebeğini son kez öpemeden gittiler. Kimisinin bıyıkları henüz terlemişti ,kimisi nişanlıydı, kimisi evin tek oğlu. Kimisinin boy boy çocukları vardı, ne üsttlerinde bir mont ne ayaklarında ayakkabı. Bırakın ayakkabıyı, çarıkları delik olmasa yeterdi. Son kez öpemeden gittiler en sevdiklerini. Dönmeyeceklerini bile bile, hiç düşünmeden canlarını siper ettiler vatana... 17 likte vardı içlerinde 70 lik dedelerde,kadını da vardı erkeği de... Düşman acımadan o pis ayaklarıyla, bu kutsal vatan toprağını ezmeye geliyordu. Durmadılar, yılmadılar. “Bozkır nere! Çanakkale nere! Kütahya nere!” demediler. “Bana ne!” demediler. Delik çarıklarıyla, çakılarıyla ,süngüleriyle ve imanlarıyla çarpıştılar. Göğsüne soktugu kuru tayınını yiyemeden, kurşunlara hedef olup şehit oldular. “Bebem yetim kalır” demediler, “daha çok gencim” demediler, “anamın tek oğluyum” demediler. Ve ölmeye gittiler. Biliyorlardı ki vatan herşeyden önemliydi, anadan ,yardan, bebeden, candan daha önemliydi.
Peki biz ne yaptık? Bir kaç kuru tören, bir kaç söylemden başka ne yaptık? Haftada bir bile olsa, bir kez Onları hatırladık mı? Aklımıza geldiler mi? Bize bu günleri veren atalarımıza vefamızı nasıl gösterdik? Kaçımızın aklına namazların ardından Onlar içinde bir Fatiha okumak geldi? Maalesef bu konuda hepimizin boynu bükük ve mahcubuz. Bu kadar da değil, artık çocuklarımıza bile tam anlamıyla Çanakkale ruhunu, Kurtuluş savaşı ruhunu anlatamıyoruz. Anlatsakta onlara masal gibi geliyor. Her zaman söylüyor ve yazıyorum,bir Türk’ün illaki Çanakkale’yi görmesi gerekiyor ve o günleri hatırlaması gerekiyor. İmkanı olanlar bunu yapabiliyor ancak, bir çoğumuzun oraya gitmesi imkansız. Çanakkale’ye gidenler görmüşlerdir, her anıtta, her mezarda yüzlerce Bozkır’lının adı yazılı, ama biz kendi akrabalarımız, dedelerimiz haricindekileri bilmiyoruz. İnanın Çanakkale’de o kadar çok Bozkır’lı yatıyor ki, gözlerinize inanamazsınız.
Madem her Bozkır’lı oraya gidemiyor, o zaman çocuklarımızın o günleri anlamaları, şehitlerimizi unutmamaları için bizlerin bir şeyler yapması gerekiyor. Yazılarımı takip edenler bilirler ki bir kaç yıldan bu yana, Bozkır’a bir Şehitlik Abidesi yapılması gerekliliği üzerinde duruyorum. Bir kaç girişim olsa da ekonomik sebebler yolumuzu kesmişti. Şimdi bir umut ışığı belirdi. Konya Bozkırlılar Derneği Anıtın projesini hazırlattı ve bu proje çok beğenildi. İş anıtın yapılacağı alanı bulmaya kalmıştı ki bugün Belediye Başkanımız müjdeyi verdi. Bir süredir üzerinde çalıştığı arsa arama işlemi sonuçlandı ve arsa sahibiyle görüşüldü. Meclisten yetki alındı ve şimdi sıra bizlere, sizlere geldi. Üç beş kuruşla bitecek bir iş olsaydı kendimiz halledecektik ,ancak maliyet büyük ,bunun için sizlerinde destek olması gerekiyor. Konuştuğumuz bir çok kişi şimdiden bağışta bulunmak için kolları sıvadılar, sağolsunlar.
Ama ben istiyorum ki bu anıtta herkesin ,büyük küçük herkesin emeği olsun. Bir Lirayla bile katkı sağlamanız manen çok önemli olacaktır. Birlik içinde olursak ve el ele verirsek bu anıtı yapabiliriz. Aydınlatma ve çevre düzenleme konusunda iki iş adamımızdan söz aldık bile... Belediyemiz elinden geleni yapacak. Öyleyse sıra bizlerde dostlar. Gönülden ve rızayla verilen bağışlarınıza ihtiyacımız var. Bir kürek kum, bir avuç çimento bile olsa katkınızın olması sizinde vefa borcunuzu ödemeniz açısından önemli olacaktır. Biliyorum, şehitlerimizin bizim dikeceğimiz anıtlara ihtiyaçları yok, ama bizlerin geçmişimizi unutmamak ve çocuklarımıza o ruhu yaşatmak adına ihtiyacımız var.
Bu anıta yardım etmek için illa ki Bozkır’lı olmanızda gerekmiyor,bu şehitler hepimizin şehiti ve hepimizin vefa borcu var. Ve biliyorum ki bu anıtı dikmekle bu borcumuz bitmeyecek, sadece bir nebzede olsa içimizi ferahlatacak.
Üşenmeyin dostlar, şimdi kalkıp hiç olmazsa içtiğiniz sigaradan kısıp, bir kaç Lirada siz yatırın hesaba..Unutmayın, Onlar üşenmediler ,bedenleri Çanakkale’de kaldı ama adları Bozkır semalarında yankılanacak,bu kadarını yapabiliriz sanırım, ne dersiniz?
NOT: Bağışlar Bozkır Belediyesi adına açılan hesaba yapılacaktır. Hesap numarası:
Ziraat Bankası Bozkır şubesi: 34375288-5005
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.