Recent Comments

"Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçiş sürecinde" Bozkır İlçesi ve Çevresinin Tarihine Kısa Bir Bakış

(Hazırlayan Okt. Dr. Ahmet ATALAY
Bozkır İlçesi, Toroslar dağ silsilesinin Konya Ovası'na bakan kuzey eteklerinde, Çarşamba Çayı Vadisİ'nde Bozkır Bey'in kurduğu küçük, tarihi bir ilçedir. Göller Bölgesi'nın bir kısmı, Karaman, Ermenek, Hadim, Taşkent dahil bu ormanlık ve kayalık bölgelerde, Türklerin Avşar Boyu'na mensup insanlar yaşamaktadırlar. Kamil Erdeha'mn vurguladığı gibi bu bölgenin insanları; "Özbeöz Türk ve fakat yüzyıllarca ihmal edilmiş fakir, cahil insanlardır."
Hayatın tüm olumsuz şartlarına karşı amansız bir mücadele veren Bozkır ilçesi ve çevresinde yaşayan insanların bu yönü, vatana,millete olan sadakatları ve vatan sevgileri Osmanlı padişahlarının gözünden kaçmaz. Bunun için hemen hemen tüm Osmanlı padişahlarının otağlarını korumak için oluşturulan taburların geneli Bozkır ilçesi ile köylerinde oturan yiğitlerden oluşturulurdu. Bir örnek verirsek; Kanuni Sultan Süleyman'ın otağını korurken emekli olan Bozkır'ın Taşbaşı Köyü'nden Aliağalar (Alağlar)dan Kamil ve Hatıpzadelerden Mustafa bu kahramanlara birer örnektir.
Padişahların otağlarının koruyuculuğunun yanı sıra talihin yüzüne gülmediği Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa;
Osmanlıların çıkarılan altın madeninden dolayı önem verdiği Bozkır İlçesi'ne,imparatorluk yönetiminde önemli bir nüfuza sahip olan Mevlevi Tarikatı mensupları da
değer verdi. Yöre, yer altı kaynaklarının yanı sıra yerüstü kaynakları bakımından da
zengindir. Özellikle Suğla Gölü ve çevresi büyük bir gelir kaynağıdır. O dönem Bozkır
ilçesi ve köylerinde bol miktarda Vakıf Arazinin bulunuşu bölgeyi daha da cazip hale
getirdi.
Sultan 4: Murad döneminde Mevlevi Tarikatının Postnişinliğini yapan Ebubekir Çelebi 4. Murad'dan ricayla aldığı hatt-ı hümayunla, suğla Gölü ve civarındaki vakıfların geliriyle birlikte, tüm Bozkır ilçesi ve köylerindeki vakıfların gelirlerine dergâh adına sahip oldu.
1918 Hürriyet ve İtilaf Partisi'nin sözünün geçtiği yıllarda Nakşibendi Tarikatı'nın Orta Anadolu Şeyhi'nin Bozkırlı olmasından dolayı; Nakşibendi Tarikatı ile nakşiler yörede söz sahibi oldular. Hatta söz konusu dönemde; Merkezi Hükümet (İstanbul Hükümeti) yanlısı gibi görünen Nakşilerle her zaman devletin yanında olan Mevleviler arasında; "Bozkır ve çevresinde bulunan vakıflar üzerinde söz sahibi olmak" için yapılan nüfuz mücadelesini Nakşiler kazandı.
I. Dünya Savaşı'nda 493 kişiyi muhtelif cephelerde şehit vererek Konya kazaları içinde başı çeken Bozkırlıları, kargaşa döneminde isyana teşvik ederek bugün yöre halkına "İSYANCI" damgasını vurduran Nakşiler; "Biz padişah için yaptık" diye dursunlar, Mevleviler yine aynı olayda merkezi hükümete olan bağlılıklarını saraya mektup yazarak gösterdiler.
Millî Mücadele yıllarında Bozkır ve köyleri; Aksekili Konya Valisi Cemal Bey ile Zeynelabidin Efendi ve akrabaları; İngiliz Casusu Dr. Roberte Rew Frew ile İngiliz Dostları Cemiyeti Başkanı Said Molla'dan oluşan grup ile Kuvâ-yı Milliyetçiler arasında kıyasıya bir mücadeleye sahne oldu.
Özellikle İngiliz Casusu Rahip Frew'in Bozkır'ın bazı köylerini dolaşarak köy muhtarlarına para dağıtıp; Padişah Vahidettin adına hareket etmelerini istemesi işin tuzu, biberi oldu ve ne yazık ki Millî Mücadele'nin ilk isyanı diye bilinen; "Bozkır'da Zeynelabidin İsyanları" meydana geldi. Zeynelabidin Efendi ile akrabaları da bu ayaklanmalara destekçi oldu. O günün basın yayını bu olayı; "Damatçılar Bozkır'da halkı
j
ayaklandırdı" diye yazdı.
Hürriyet ve İtilaf Partisi Bozkır İlçe Teşkilatı'nı, Bozkırlı Hüseyin Ağa başkanlığında, amcaları, kardeşleri ve yeğenleriyle birlikte kuran Zeynelabidin Hoca Efendi'nin kardeşi Rıfat Efendi'nin art niyetli olmadığı isyan bastırmak için üstlendiği; "Bozkır'daki isyanları durdurma heyetinin başkanlığından" anlaşılırsa da bilerek veya bilmeyerek veya nedeni her neyse bugün Bozkır ve halkının alınlarına "İSYANCI BOZKIRLI" damgasını yazdırdığı da acı bir gerçektir.
Bozkır İlçesi Hürriyet ve İtilaf Partisi'nin kuruluşunun akabinde de; Bozkır ilçesi Müdafaa-i Hukuk Teşkilatı açıldı. Başkam Bozkır Belediye Reisi Hacı Mehmet' Efendi,                                                         ,
kumcu üyeleri  ise;  İsyanda şehit düşen Bozkır İlçesi Kaymakamı  Demir Asaf Bey,
Jandarma Kumandanı Yüzbaşı Tahsin Bey, Jandarma Yüzbaşı Hüseyin Bey, Ahzı Asker
Şube Reisi Binbaşı Ahmet Nuri Bey, Tepelice Köyü'nden Avukat Nazif (Göksu) Bey, aynı
köyden Hakim Rıza (Diniz) Bey,  Tepearası Köyü'nden Hakim Hüseyin (Tat) Efendi,
Taşbaşı Köyü'nden Yemen Deli iğde Savaşları Gazilerinden Cüccülü'nün Yusuf Efendi ile;
"Hemen hemen bütün Bozkır ve köylerine hitap edecek bir kudret ve nüfuza sahip olan;
Yağlıhöyük Köyü'nden Hacı Kadir Efendi" idi. Köy temsilcileri ise Tepelice Köyü'nden
Yağır  Mustafa  (Vural),  Tepearası   Köyü'nden  Hakim  Hüseyin (Tat)  Hoca  Efendi,
Kayapınar   Köyü'nden   Sarı   Beyler,   Kuzeren  Köyü'nden   Şeytan   Hüseyin,   Yelbeği
i
Köyü'nden Deli İmam, Ahırlı Köyü'nden Kör Teyfık (Bilge) Hoca, Karacaardıç Köyü'nden Mehmet Ali Efendi, Taşbaşı Köyü'nden I. Dünya Savaşı'nda Yemen Deli iğde Savaşları Kahramanlarından Mullaların Ali (Güler) Çavuş... idi.
Miralay Fahrettin (Altay) Paşa'nın; Bozkır'da Kuvâ-yı Milliye'ye karşı yapılan ayaklanmayı, "Frevv ve ekibi çıkardı. Zeynelabidin ve akrabaları da destekledi." görüşünü Hurşit Paşa da; "Bozkır hadiselerinin harici alâkası vardır. Mahkeme bunu teyit edecektir." diyerek destekledi. Ve 9 Kasım 1919'da 70 köy muhtarı Kuvâ-yı Milliye'ye bağlılıklarını bildiren "Mahrem" bir telgrafı Konya'ya gönderdi. Böylece Bozkır Millî Mücadele tarafına geçti.
Millî kuvvetlerin Bozkır ve köylerine hakimiyetinden sonra Bozkırlılar hem Tekâlif-i Milliye emirleri çerçevesinde mallarıyla (özellikle yörede görevde bulunan Derviş Paşa'nın Millî Mücadele adına topladığı yardımların kayıt listesi olmasa da kayda değerdir.) hem de; "213 kişiden meydana gelen bir "Gönüllü Piyade Alayı" kurdular. Alayın her türlü techizatını karşıladılar. Alay yeni Bozkır Kaymakamı Haşim Bey başkanlığında Konya'ya geldi. Konya Valisi Galip Paşa Bozkır Gönüllü Alayını merasimle karşıladı ve tebrik etti. Bozkır Gönüllü Alayı Konya'da oluşturulan, "Galip Paşa Gönüllü Alayı" ile birlikte 4 Ekim 1921 tarihinde Konya İstasyonu'ndan cepheye yollandı." ve Bozkırlılar canlarıyla Millî Mücadeleye katıldılar.
II. Viyana Kuşatmasına altı bin (bazı kayıtlarda onaltı bin) yiğit Bozkırlı'yı götürdü. Dört bini (on bini) Viyana surlarının önünde şehit olan bu yiğit insanlardan iki bini (altı bini) o zaman padişah tarafından İstanbul'da zorunlu iskana tabi tutuldu. O Bozkırlılar ki bugün İstanbul'un ahlâki ve ticari hayatında' gurur kaynağı oldular ve Tarih Bozkırlıları; "suyu sert, insanı mert" diye yazdı.
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.
Etiketler

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.