Allah’ü Teâlâ tarafından anne babalara emanet olarak verilen çocuklar, onlar için birer nimet olduğu kadar ahiret içinde birer imtihandır. Yetiştirilmesi ve eğitilmesi konusunda anne babalara bu çocuklar; Allah’ın birer emaneti olarak saf ve kalpleri temiz birer cevher olarak verilmiştir. Sanki temiz ve verimli bir toprak gibi ne ekilirse onun biçileceği için bu çocukların yetiştirilmeleri de anne balar için daha fazla önem arz etmektedir.
Büyümenin ve sosyal hayata katılmanın ilk emarelerinden olan dil, büyüklerde olduğu kadar çocuklarda da iletişim kurmada çok önemlidir. Çocukların konuşmayı ilk öğrendikleri aile ortamında kullanılan iletişim dili, çocuklar için daha da önemli hale gelmektedir.
Çocuklar ailede öğrendikleri iletişim şeklini pekiştirme adına sosyal hayatta da devam ettirme gayreti içinde olacaklardır. Bu amaçla anne babalar, çocukların konuşmayı öğrenmeye başlamasından itibaren iletişim adına çocuklarla konuşurken daha dikkatli ve daha yumuşak olmaları gerekir. Yani eş dostla konuşurken dikkat ettiklerimizden çok daha fazlasına çocuklarla konuşurken de dikkat etmeliyiz. Çünkü çocukların kalpleri daha hassas oldukları gibi bizleri de model olarak almaktadırlar.
“Ne ekersen onu biçersin” atasözünde olduğu gibi çocuklarla kurulacak iletişimde, çocukların anne babalarıyla olduğu kadar diğer insanlarla kuracağı iletişim şeklini de belirleyecektir.
Anne babalar çocuklarla konuşurken, onlara ne söylediklerinden daha çok nasıl söyledikleri de çok önemlidir. Çünkü çocuklarda herkes gibi karşısındaki kişinin ne söylediğinden daha çok nasıl söylediğine dikkat etmektedir.
Mevlana Hazretleri; ne söylediğinden daha çok, nasıl söylediğini ve karşısındaki muhatabın gönlünde nasıl bir etki yapacağını şu veciz sözleriyle ifade etmektedir.
“Söz vardır, keskin kılıç gibidir; dostluğu keser, öldürür. Kalpte tedavisi imkânsız yaralar açar. Gönül bahçesindeki yeşillikleri, sevgi çiçeklerini hazan mevsimi gibi kurutup öldürür.
Bir söz de vardır ki, ilkbahar mevsimi gibidir. Her tarafı süsler, güzelleştirir, sayısız faydalar sağlar.”
Hiçbir anne baba, çocuklarının kendilerinden bağırarak bir şey istemesini istemediği gibi hiçbir çocukta anne babalarının kendisinden bağırıp çağırarak bir şey istemeni de istemez. Çocuklarının kendilerinden kibar ve nazik bir şekilde bir şey istemesini isteyen anne babalar; bu konuda öncelikle onlara en güzel şekilde model olmalıdırlar.
Anne babalar çocuklarıyla iletişim kurarlarken genelde ses tonlarını yükseltmekle beraber emir vaki şeklinde hitap etmektedirler. “Kes şunu, kapat çeneni, git dersine çalış… bunlardan birkaç tanesi. Oysa anne babalar arkadaşlarıyla konuşurken dikkat ettiklerinin birçoğuna çocuklarıyla da konuşurken de dikkat etmiş olsaydılar çocuklarıyla ilişkileri bugünkünden çok daha iyi olurdu.
“Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler…”(İsra Süresi:53) buyuran Cenabı Hakk; bırakın bir Müslümanla konuşurken güzel konuşmayı Hz. Musa’nın (a.s) doğmasını engellemek için doğacak bütün çocukları öldürtmekle kalmayıp kendini ilah ilan eden Firavun’a karşı dahi Rabbimiz Hz. Musa’ya (a.s) yumuşak söz söylenmesini emretmiştir.
(Devam Edecek)
Büyümenin ve sosyal hayata katılmanın ilk emarelerinden olan dil, büyüklerde olduğu kadar çocuklarda da iletişim kurmada çok önemlidir. Çocukların konuşmayı ilk öğrendikleri aile ortamında kullanılan iletişim dili, çocuklar için daha da önemli hale gelmektedir.
Çocuklar ailede öğrendikleri iletişim şeklini pekiştirme adına sosyal hayatta da devam ettirme gayreti içinde olacaklardır. Bu amaçla anne babalar, çocukların konuşmayı öğrenmeye başlamasından itibaren iletişim adına çocuklarla konuşurken daha dikkatli ve daha yumuşak olmaları gerekir. Yani eş dostla konuşurken dikkat ettiklerimizden çok daha fazlasına çocuklarla konuşurken de dikkat etmeliyiz. Çünkü çocukların kalpleri daha hassas oldukları gibi bizleri de model olarak almaktadırlar.
“Ne ekersen onu biçersin” atasözünde olduğu gibi çocuklarla kurulacak iletişimde, çocukların anne babalarıyla olduğu kadar diğer insanlarla kuracağı iletişim şeklini de belirleyecektir.
Anne babalar çocuklarla konuşurken, onlara ne söylediklerinden daha çok nasıl söyledikleri de çok önemlidir. Çünkü çocuklarda herkes gibi karşısındaki kişinin ne söylediğinden daha çok nasıl söylediğine dikkat etmektedir.
Mevlana Hazretleri; ne söylediğinden daha çok, nasıl söylediğini ve karşısındaki muhatabın gönlünde nasıl bir etki yapacağını şu veciz sözleriyle ifade etmektedir.
“Söz vardır, keskin kılıç gibidir; dostluğu keser, öldürür. Kalpte tedavisi imkânsız yaralar açar. Gönül bahçesindeki yeşillikleri, sevgi çiçeklerini hazan mevsimi gibi kurutup öldürür.
Bir söz de vardır ki, ilkbahar mevsimi gibidir. Her tarafı süsler, güzelleştirir, sayısız faydalar sağlar.”
Hiçbir anne baba, çocuklarının kendilerinden bağırarak bir şey istemesini istemediği gibi hiçbir çocukta anne babalarının kendisinden bağırıp çağırarak bir şey istemeni de istemez. Çocuklarının kendilerinden kibar ve nazik bir şekilde bir şey istemesini isteyen anne babalar; bu konuda öncelikle onlara en güzel şekilde model olmalıdırlar.
Anne babalar çocuklarıyla iletişim kurarlarken genelde ses tonlarını yükseltmekle beraber emir vaki şeklinde hitap etmektedirler. “Kes şunu, kapat çeneni, git dersine çalış… bunlardan birkaç tanesi. Oysa anne babalar arkadaşlarıyla konuşurken dikkat ettiklerinin birçoğuna çocuklarıyla da konuşurken de dikkat etmiş olsaydılar çocuklarıyla ilişkileri bugünkünden çok daha iyi olurdu.
“Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler…”(İsra Süresi:53) buyuran Cenabı Hakk; bırakın bir Müslümanla konuşurken güzel konuşmayı Hz. Musa’nın (a.s) doğmasını engellemek için doğacak bütün çocukları öldürtmekle kalmayıp kendini ilah ilan eden Firavun’a karşı dahi Rabbimiz Hz. Musa’ya (a.s) yumuşak söz söylenmesini emretmiştir.
(Devam Edecek)
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.