AKP HÜKÜMETİ MUHALİF BELEDİYELERİ ORTADA BİR SUÇ OLMAKSIZIN CEZALANDIRMAK İSTİYOR
Değerli arkadaşlarım, daha önce yine bu kürsüden dile getirmiştim, AKP Hükûmetinde muhalif belediyeleri ortada bir suç olmaksızın cezalandırmak isteyen, kendi partililerine ve mensuplarına ise fırsatçı ve ayrımcı bir iktidar anlayışı bulunduğunu, denetimi kendi siyasi çıkarları doğrultusunda bir baskı aracı olarak ya da masa başında aklama vasıtası olarak kullandığını ifade etmiştim hatta örnek vermiştim. Bir AKP’li belediye başkanı hakkında, bir ihaleyle ilgili suç duyurusunda bulunulması üzerine İçişleri Bakanlığınca yapılan inceleme sonucu, Sayın İçişleri Bakanı, verdiği 12 Mart 2010 tarihli onayda, ihalenin ihale tekniği ve ihale mevzuatına aykırı olduğunu ancak bilgi eksikliği ve tecrübe yetersizliği nedeniyle böyle bir yola başvurulduğu anlaşıldığından 4483 sayılı Kanun hükümleri gereğince adı geçen hakkında işlem yapılmasına gerek olmadığını belirtiyor ve onay veriyor.
Buna karşın, Milliyetçi Hareket Partili olan, Belediye Başkanı Milliyetçi Hareket Partisinden olan Ereğli ilçemizde Konya Emniyet Müdürlüğü birimleri tarafından 28 Eylül 2010 tarihinde bir operasyon yapılmış, Belediye Başkanının evi dört saate yakın aranmış, 2 belediye başkan yardımcısı, şoför dâhil 11 kişi aynı aramalara muhatap olmuş, aynı gün belediye binası kuşatılmak suretiyle akşama kadar süren aramalar yapılmış, tüm ihale dosyaları, satın alma dosyaları emniyete götürülmüş ancak o gün itibarıyla gözaltına alınan hiçbir kişi olmamıştır. Aradan yaklaşık altı aylık bir süre geçtikten sonra, 25 Mart 2011 günü -geçen hafta cuma günü- yapılan operasyonla da Ereğli Belediye Başkanımız ve Belkaya Belediye Başkanımızın da aralarında bulunduğu 33 kişi gözaltına alınmış, dün gece ise Ereğli Cumhuriyet Savcılığınca 9 kişi, Ereğli Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliğince de 18 kişi olmak üzere, belediye başkanlarımızın da yer aldığı 27 kişi serbest bırakılmış, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yani “çete” suçlaması ortadan kalkmıştır.
Operasyonun başlatıldığı 28 Eylül 2010 tarihinden beri, yaşananların siyasi bir operasyon olduğunu, AKP İktidarının baskı, yıldırma, yıpratma politikasının bir uygulaması olduğunu açıkladık. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, her zaman olduğu gibi Türk adaletine güvendiğimizi söyledik ve sonucu bekledik. Adalet tecelli etmiş, bu haksızlığa, bu oyuna meydan vermemiştir. “Çete” suçlaması gibi çok ağır bir suç iddiası olmasına karşın, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, başından beri, başta Ereğli Belediye Başkanımız Hüseyin Oprukçu olmak üzere arkadaşlarımızın yanında olduk ve güvencimizi ortaya koyduk.
Bu süreçte yaşananlara, sadece biz değil, Ereğli halkı da tepki göstermiş ve Belediye Başkanlarına olan güvenlerini ortaya koymuşlar, ne olduğu bile belli olmayan iddialara hiçbir şekilde inanmamışlardır çünkü Ereğli’ye hizmet, Türk milletine hizmet için çalışan, çabalayan Hüseyin Oprukçu’yu öteden beri çok iyi tanıyorlardı.
Sonuçta bu güven yerini bulmuş, iddiaların bir tezgâh olduğu gün ışığına çıkmıştır ancak bu süreçte Belediye Başkanı ve çalışma arkadaşları ile aile efradı küçük düşürülmüş, şeref, haysiyet ve itibarlarıyla oynanmış, rencide edilmiştir.
Değerli arkadaşlarım, soruyorum sizlere: Şimdi bunun hesabını kim verecek? Bunlar asla unutulmayacaktır, bunların hesabı AKP Hükûmetinden ve ilgililerden elbette sorulacaktır. İnanıyorum ki Ereğlili hemşehrilerim de Belediye Başkanlarına kurulan bu tezgâha karşı 12 Haziran günü AKP’yi sandığa gömerek cevap vereceklerdir.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kalaycı.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.