12 Haziran seçimlerine her geçen gün biraz daha yaklaşıyoruz. 11 Nisan akşamı son listeler parti yönetimlerince yüksek seçim kuruluna verilecek.
Konya’da 14 kişilik milletvekili sayısı için bütün partilerden aday adayı olanların kıyasıya yarışlarına tanık oluyoruz. Kiminle konuşursan konuş, kime; “şansının ne kadar olduğu” şeklinde bir soru yöneltirsen yönelt, bütün aday adayları; “kendilerinin listeye gireceğini” söylüyorlar. Zaten böyle söylemelerinden de doğal bir şey olamaz. Böyle bir iddianın sahibi değillerse neden aday oldular o zaman? Her aday adayının kendi cürümüne göre bir bildiği ve bir yerlerden almış olduğu söz olabilir tabi ki. İstisnasız hepsine başarılar diliyoruz.
Pekâlâ, biz Seydişehirliler olarak bölgemizde nasıl bir vekil istiyoruz?
En başta; bulunduğu ilçede sorun üreten değil, sorun çözen bir vekil istiyoruz.
Halkla iç içe, İlçenin Tüm Kurumlarıyla ,Amiriyle memuruyla, Kendi tabanı ile, kendi teşkilatlarıyla, Başka partilere gönül vermiş olanlarla , her düşünceden sivil toplum örgütleriyle barışık bir vekil istiyoruz.
Tavanla Taban arasındaki kopmalara, yabancılaşmaya neden olan, gururdan, kibirden, kompleksten arınmış bir vekil istiyoruz.
Özü sözü bir olan, insanın yüzüne gülüp de arkadan iş çevirmeyen bir vekil istiyoruz.
“Her şeyi ben yaptım” diyen bir vekil değil “biz yaptık” diyen bir vekil istiyoruz.
Partisinin, ülke çapında yaptığı genel mahiyetteki hizmetleri iki gün önceden haber alıp da; “bunları ben yaptım” diyerek tek başına sahiplenmeyecek bir vekil istiyoruz.
Milletin kendisine verdiği yetkiyi, kendi heva ve hevesleri uğruna heder etmeyen bir vekil istiyoruz.
Tavanla olduğu kadar tabanla da barışık olan, Ankara ile bölge arasında köprü ama her durumu ve olayı dosdoğru aktaran bir vekil istiyoruz.
Kendi çıkarlarını, bölgenin ve partinin çıkarlarının üstünde görmeyen, kendini halka sevdiren ama “doğal olarak sevdiren” bir vekil istiyoruz.
Çalışmalarını şahsi kininden uzak tutup, ayrımcılık yapmayan, etrafında “yalaka takımının” oluşmasına müsaade etmeyen bir vekil istiyoruz.
Herkese eşit mesafede olan, “ben hiç bir şey yapmayayım ama etrafım insanlarla dolu olsun, bana tabi olsunlar” anlayışında olmayan bir vekil istiyoruz.
“Basını arkama almalıyım ama bana benim istediğim kadar mesafede dursunlar. Sadece beni övsünler” demeyen, devletin ve hükümetim yapmış olduğu rutin hizmetleri kendisi yapıyormuş gibi gösterilmesini istemeyen bir vekil istiyoruz.
Samimiyeti yüzünden okunan, bir tek yüzü olan, kendisine yalakalık yapmayanları Ankara’da; “bu başka partidendir, bu başka görüştendir, zaten çalışmıyor” gibi söylemlerle karalamayan bir vekil istiyoruz.
Tabanı parçalara ayırmayan, her parçaya farklı farklı davranmayan, sadece kendi çevresinde “fırıldak” gibi dönenlerin yakınlarını istihdam etmeyip garibanlara da sırtını dönmeyen bir vekil istiyoruz.
Halkın büyük bir oranda “evet” dediğine kendisi “hayır” diyerek demokrasinin gereğini yapmayıp,( bulunduğu bölgede halkın %95 istemiyorsa) bu gerçekliği merkeze farklı bir şekilde aksettirerek merkez yetkililerini yanıltmayan bir vekil istiyoruz.
Gariban şirket elamanları ile uğraşmayan, satılan fabrikanın mağdur edilmiş 4/C’cileriyle uğraşmayan bir vekil istiyoruz.
Şehrin dışarısı ile olan bütün hizmet bağlantılarını kesip, şehrin; kendi istediği oranda faydalandırılmasını isteyen, nimetleri ve külfetleri eşit bölüşen, “Seydişehir’in yabancısı” gibi olmayan bir vekil istiyoruz.
“Gölgeler soldaki sıfırlar gibidirler; hepsini toplasan “bir” bile etmez.” “Dam’a çık, merdiveni çek, çek ki; Benden sonra kimse benin çıkabildiğin yere çıkamasın.” mantığında olmayan ve ilçemizin bürokratlarının önünü açan ve Ankara’da- Konya’da güçlü bir bürokrasiye sahip olmayı canı gönülden arzulayan bir vekil istiyoruz.
Seydişehirliler olarak biz istiyoruz…“İsteyenin bir yüzü, vermeyen Kunta Kinte”
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.