Sanırım 2007 yılıydı, öğretmen arkadaşlarla otururken, okullarındaki kitap eksikliklerinden bahsetmişler, kendi ceplerinden aldıkları kitaplarında yetersiz kaldığını anlatmışlardı. Aklımıza kitap toplama kampanyası gelmişti ve adını da “Her köye bir kütüphane” koymuştuk. Üç beş kitap gelse birer ikişer köy okullarına dağıtırız, demiştik. Ama kampanyamız beklediğimizden daha çok ilgi görmüştü ve binlerce kitap toplanmıştı. Bu kitapları tek tek ayırıp, kolileyip köy okullarımıza göndermiştim. O zaman sesimize ilk ses, Mersin’den Atıf Aydın abimizden gelmiş ve kitapların birçoğunu O temin etmişti. Mersin’den gelen bir Bozkır’lının kamyonuyla da yollamıştı. Yeniden teşekkür etmek isterim.
Kütüphanemiz uzun zamandır kapalıydı, geçen haftada yazdım yeniden canlanmaya başladı ve gayret ediliyor. Ancak kütüphanemizde gençlerin ve çocukların dikkatini çekecek romanlar, kitaplar maalesef yok. Kütüphanemizin sıkıntıları saymakla bitmez, ama zaman içinde hepsini çözebiliriz diye düşünüyorum. Ah! Keşke sunulan projemiz kabul edilseydi. O zaman hem gençler hem çocuklar hatta büyükler bile kütüphanemize koşarak giderlerdi, ama çok görüldü bu hizmet Bozkır’ımıza...
Neyse, gelelim asıl konumuza, geçen haftaki yazımızdan sonra kitap bağışlamak isteyen okuyucularımız beni aradılar. Ellerindeki kitapları bağışlamak istediklerini söylediler. Mutlu olduk elbette... Ben “ansiklopedi olmasın lütfen” demiştim, ama Murat bey güzel bir fikir verdi. “Ansiklopedi de olur, fazla olanı köylerimizdeki okullara göndeririz” dedi. “Haklısın” dedim. Bu benim aklıma gelmemişti. O zaman dedim, bu hafta yeniden yazayım bu konuyu ve açıklayayım. “Kütüphanemiz için kitap bağışı kampanyası “ başlatıyoruz. Çok bir şey istemiyoruz. Güncel kitaplardan bir tane bile olsa bağışlamanız kütüphanemizi zenginleştirecektir. Bir tane kitap alıp, en yakın PTT binasından Bozkır Halk kütüphanesine göndermeniz yeterli olacaktır. Bunu yapabilirsiniz, biliyorum.
Ne kadar garip bir toplum olduğumuzu anlatmaya gerek yok sanırım. Kutsal kitabının ilk emri “OKU” olan bir toplum, okumayı sevmiyor ve okumak isteyene de destek olmuyor. Bu garip değil mi? Biz herkesin okumasını istiyoruz. Siz okumazsanız birileri gelir “biz senin yerine okuduk, biz senin yerine biliyoruz ve sonra biz senin yerine düşünüyoruz” demeye başlar. Biz kayıp bir nesil olduk, ama bizden sonrakiler daha çok okusunlar, daha çok bilsinler ve kimsenin kendileri yerine düşünmesine, karar vermesine izin vermesinler. Sağlıklı ve bilgili bireyler okumakla elde edilebilir. Bu sebeple kitap kampanyamıza herkesin katılmasını diliyor, desteklerinizi bekliyoruz.
Kütüphanemiz uzun zamandır kapalıydı, geçen haftada yazdım yeniden canlanmaya başladı ve gayret ediliyor. Ancak kütüphanemizde gençlerin ve çocukların dikkatini çekecek romanlar, kitaplar maalesef yok. Kütüphanemizin sıkıntıları saymakla bitmez, ama zaman içinde hepsini çözebiliriz diye düşünüyorum. Ah! Keşke sunulan projemiz kabul edilseydi. O zaman hem gençler hem çocuklar hatta büyükler bile kütüphanemize koşarak giderlerdi, ama çok görüldü bu hizmet Bozkır’ımıza...
Neyse, gelelim asıl konumuza, geçen haftaki yazımızdan sonra kitap bağışlamak isteyen okuyucularımız beni aradılar. Ellerindeki kitapları bağışlamak istediklerini söylediler. Mutlu olduk elbette... Ben “ansiklopedi olmasın lütfen” demiştim, ama Murat bey güzel bir fikir verdi. “Ansiklopedi de olur, fazla olanı köylerimizdeki okullara göndeririz” dedi. “Haklısın” dedim. Bu benim aklıma gelmemişti. O zaman dedim, bu hafta yeniden yazayım bu konuyu ve açıklayayım. “Kütüphanemiz için kitap bağışı kampanyası “ başlatıyoruz. Çok bir şey istemiyoruz. Güncel kitaplardan bir tane bile olsa bağışlamanız kütüphanemizi zenginleştirecektir. Bir tane kitap alıp, en yakın PTT binasından Bozkır Halk kütüphanesine göndermeniz yeterli olacaktır. Bunu yapabilirsiniz, biliyorum.
Ne kadar garip bir toplum olduğumuzu anlatmaya gerek yok sanırım. Kutsal kitabının ilk emri “OKU” olan bir toplum, okumayı sevmiyor ve okumak isteyene de destek olmuyor. Bu garip değil mi? Biz herkesin okumasını istiyoruz. Siz okumazsanız birileri gelir “biz senin yerine okuduk, biz senin yerine biliyoruz ve sonra biz senin yerine düşünüyoruz” demeye başlar. Biz kayıp bir nesil olduk, ama bizden sonrakiler daha çok okusunlar, daha çok bilsinler ve kimsenin kendileri yerine düşünmesine, karar vermesine izin vermesinler. Sağlıklı ve bilgili bireyler okumakla elde edilebilir. Bu sebeple kitap kampanyamıza herkesin katılmasını diliyor, desteklerinizi bekliyoruz.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.