Geçtiğimiz günlerde bir e- devlet şifresi almaya karar verdim. Çünkü arkadaşlar sürekli almak gerektiğinden bunun artık bir ihtiyaç olduğundan söz ediyorlardı. Aslında almak çok kolay olmasına rağmen tembellik edip almadık. Ha aldım, de alayım derken üzerinden iki ay geçti.
Bir gün kredi almak için bankaya gittiğim zaman dosyan kabarık, sana kredi vermemiz zor dediler. Banka sorgulamasında herkesin bir puanı var ya, benimki normalden daha aşağıda görünüyormuş. Banka görevlisi, siz en iyisi kredi kartlarınızı bir kontrol edin, sicil notunuz düşük dedi. Hemen, bütün bankalara gidip hakkımda borç ya da kredi kartı olup olmadığını sordum. Hiçbirinde fazladan kart ve borcum yokmuş. Tekrar kredi almak istediğim bankaya gidip durumu sorunca yine aynı durum devam ediyor, ama kredi verelim dediler. Siz yine de hakkınızda araştırmaya devam edin diye de söylediler. Bu arada başka bir bankaya durumumu sorarken, oradaki bir görevlinin başına gelenler beni iyice korkuttu. Olay şöyle imiş: Bir başka bankadan kredi kartı gönderiliyor, o çalışana. O da kartı kullanmıyorum nasılsa diye ilgilenmemiş. Bir zaman sonra hesap işletim vs derken hacze dönüşmüş. Mahkemeden yazı gelince gidip bakıyor ki, 10 tl olan borç birkaç yüz tl olmuş. Hemen apar topar borcunu ödemiş. Haberimiz olmadan rast gele kredi kartı gönderilip hakkımızda takibat olabiliyor.
Bu gibi olaylardan sonra bir PTT şubesine gidip 1tl karşılığında şifremi aldım, kaybedersem 10 tl olduğunu da öğrenmiş oldum. Sonra o şifre ile internet ortamında bazı sorgulamaları yapma şansımın olduğunu gördüm. Askerlik yoklamasından, bordroya, nüfus, adres, bilgileri, iletişim adresi. Kısacası devletin internet adresine girip oraya üye oluyorsun. Devlet kurumlarının çoğuna girip aramalar yapabiliyorsun. Bir de aracımı sorguladım, baktım ki, haciz konmuş. Çok şaşırdım. Hukuktan anlayanları arayıp öğrenmeye çalıştım. Adliyeden öğrenirsin falan dedilerse de bütün uykularım kaçtı. Belki birine kefil falan olmuşsun deyince, ya, zaten dilimiz yandı tekrar olur muyum? Dedim. Neyse hafta sonu bitince soluğu adliye de aldık. İki yıl önce bir Gsm operatöründen faturalı hattımızı iptal ettirince, faturayı ödememize rağmen bir de kapatma adı altında ek bir fatura daha çıkmış. Fakat ne adrese gelen ne de telefona gelen bir haber, oldu.60 tl olan borç 500 tl olmuş hacze düşmüş. Avukata gidip parayı yatırıp, bizi bağlayan kâğıdı aldık. Aradan iki yıl geçmiş avukat da dosyayı kapatmamış. Kapatmayınca iki yıldır adımız kırmızı kalemle yazılı duruyormuş. Tekrar oraya buraya telefon halletmeye çalıştık. Aslında herkesin adresi belli, kayıtları da, işyerleri de belli olmasına rağmen, birileri boşlukları kullanıp, takibat yaptırabiliyor.
Ödenen borçlar ve faturalar için de ya otomatik ödeme vermeli ya da faturaları en az beş yıl saklamak gerekir. Çünkü bir süre sonra sen ödemedin şeklinde cezalar da çıkabiliyor. Yani evde bir muhasebe dosyası hazırlayıp bütün ödemeleri, faturaları arşivlemeli sanırım. Ya da bir muhasebeci mi tutmalıyız bilmiyorum. Bizim alacağımız olduğu zaman, ödenmeler çok zor olurken, hatta olmazken, bir şirkete, kuruma en küçük borcun varsa hacze bile gidilebilir. Vatandaş alacaklı olursa, kullanıcı hatası, Şirket vs alacaklı olursa yasal hak oluyor.
Siz en iyisi yine de bir e- devlet şifresi alın. Ne olur ne olmaz.
Bir gün kredi almak için bankaya gittiğim zaman dosyan kabarık, sana kredi vermemiz zor dediler. Banka sorgulamasında herkesin bir puanı var ya, benimki normalden daha aşağıda görünüyormuş. Banka görevlisi, siz en iyisi kredi kartlarınızı bir kontrol edin, sicil notunuz düşük dedi. Hemen, bütün bankalara gidip hakkımda borç ya da kredi kartı olup olmadığını sordum. Hiçbirinde fazladan kart ve borcum yokmuş. Tekrar kredi almak istediğim bankaya gidip durumu sorunca yine aynı durum devam ediyor, ama kredi verelim dediler. Siz yine de hakkınızda araştırmaya devam edin diye de söylediler. Bu arada başka bir bankaya durumumu sorarken, oradaki bir görevlinin başına gelenler beni iyice korkuttu. Olay şöyle imiş: Bir başka bankadan kredi kartı gönderiliyor, o çalışana. O da kartı kullanmıyorum nasılsa diye ilgilenmemiş. Bir zaman sonra hesap işletim vs derken hacze dönüşmüş. Mahkemeden yazı gelince gidip bakıyor ki, 10 tl olan borç birkaç yüz tl olmuş. Hemen apar topar borcunu ödemiş. Haberimiz olmadan rast gele kredi kartı gönderilip hakkımızda takibat olabiliyor.
Bu gibi olaylardan sonra bir PTT şubesine gidip 1tl karşılığında şifremi aldım, kaybedersem 10 tl olduğunu da öğrenmiş oldum. Sonra o şifre ile internet ortamında bazı sorgulamaları yapma şansımın olduğunu gördüm. Askerlik yoklamasından, bordroya, nüfus, adres, bilgileri, iletişim adresi. Kısacası devletin internet adresine girip oraya üye oluyorsun. Devlet kurumlarının çoğuna girip aramalar yapabiliyorsun. Bir de aracımı sorguladım, baktım ki, haciz konmuş. Çok şaşırdım. Hukuktan anlayanları arayıp öğrenmeye çalıştım. Adliyeden öğrenirsin falan dedilerse de bütün uykularım kaçtı. Belki birine kefil falan olmuşsun deyince, ya, zaten dilimiz yandı tekrar olur muyum? Dedim. Neyse hafta sonu bitince soluğu adliye de aldık. İki yıl önce bir Gsm operatöründen faturalı hattımızı iptal ettirince, faturayı ödememize rağmen bir de kapatma adı altında ek bir fatura daha çıkmış. Fakat ne adrese gelen ne de telefona gelen bir haber, oldu.60 tl olan borç 500 tl olmuş hacze düşmüş. Avukata gidip parayı yatırıp, bizi bağlayan kâğıdı aldık. Aradan iki yıl geçmiş avukat da dosyayı kapatmamış. Kapatmayınca iki yıldır adımız kırmızı kalemle yazılı duruyormuş. Tekrar oraya buraya telefon halletmeye çalıştık. Aslında herkesin adresi belli, kayıtları da, işyerleri de belli olmasına rağmen, birileri boşlukları kullanıp, takibat yaptırabiliyor.
Ödenen borçlar ve faturalar için de ya otomatik ödeme vermeli ya da faturaları en az beş yıl saklamak gerekir. Çünkü bir süre sonra sen ödemedin şeklinde cezalar da çıkabiliyor. Yani evde bir muhasebe dosyası hazırlayıp bütün ödemeleri, faturaları arşivlemeli sanırım. Ya da bir muhasebeci mi tutmalıyız bilmiyorum. Bizim alacağımız olduğu zaman, ödenmeler çok zor olurken, hatta olmazken, bir şirkete, kuruma en küçük borcun varsa hacze bile gidilebilir. Vatandaş alacaklı olursa, kullanıcı hatası, Şirket vs alacaklı olursa yasal hak oluyor.
Siz en iyisi yine de bir e- devlet şifresi alın. Ne olur ne olmaz.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.