Recent Comments

Taşeli yaylalarında

Konya – Ermenek yolu en sevdiğim yollardan biridir. Nice güzellikler, nice zenginlikler sunar görmesini bilenlere.



Konya – Ermenek yolu en sevdiğim yollardan biridir. Nice güzellikler, nice zenginlikler sunar görmesini bilenlere.
60. km.den itibaren bozkır görüntüsü yerini Toros dağlarının yükseltilerine bırakmaya başlar. Bitki örtüsü de farklılaşır. Bozkırda görmeye alıştığımız kavak, söğüt kümelerinin yerini ardıç, meşe, yer yer çam ağaçları almaya başlar. 
Cicek köyünü geçtikten sonra bir plato çıkar karşınıza. Platonun tam orta yerinde Sarıoğlan beldesi vardır. Konya- Karaman- Bozkır ve Hadim yollarının bir kavşak noktasıdır Sarıoğlan. Özellikle Hadim- Ermenek tarafına yolculuk edenler buradaki Karazoroğulları tesislerinde bir çay keyfi yapmadan yola devam etmezler. Biz gezginler de o taraflara yolumuz düştükçe tesislerin güler yüzlü sahiplerine konuk oluruz, çayımızı yudumladıktan sonra yola devam ederiz.
Sarıoğlan düzlüğünden sonra Eğiste deresine dikine iner yol. Hadim- Taşkent arası on iki kilometredir. Taşkent Sultan suyu son mola noktasıdır artık. Burada susuzluğunuzu giderir, park açıksa çayınızı yudumladıktan sonra yola devam edersiniz.
Her yolun bir güzel mevsimi vardır. Taşeli yaylalarından Ermenek taraflarına gideceksem şubat ortaları ile nisan ayının ilk haftasını tercih ederim. Çünkü bu aylarda yaylalarda ilkyaz çiçeklerinin harman olduğu aylardır. Düzlüklerde karlar erimeye başlar, kar çataklarda kalır. Karın eridiği yerlerde çiğdemden navruza onlarca ilkyaz çiçeği çıkar karşınıza. Feslikan, Barcın yaylaları kardelen güzelliğiyle ağırlar konuklarını.
Bu kere yedi gezgindik yayla yolcuları. Torunum Umutcan, fotoğrafa yeni yeni ilgilenmeye başlayan Gülşen Çetin, Mustafa Orhan ve eşi Ayşe Orhan. Hasan Beydilli ve eşi Serpil Büyükbağrıaçık Beydilli. Hasan Beydilli iyi bir fotoğrafçı, bugünlerde ilk sergisini açmak için uğraşıyor. O hala dijitale direnenlerden. Sanırım bu inadını epeyce sürdürecek. Belki taze film,  filmi banyo ettirecek bir atölye bulamayıncaya kadar.
İlk mola yerimiz Bolay yaylasıydı. Yılda birkaç kere gelirim bu yaylaya. İzmir’de oturup yazın yaylaya gelen dostlarımla sohbet ederiz. Murat, Hacıahmet Kıraslan gibi. Günümüzün Karacaoğlanıdır Hacıahmet Kıraslan. Sohbetine, şiirini dinlemeye doyum olmaz. Bazen birkaç gün kalırım yaylada. Küçük cadılarım kekik toplarlar bana. Eve döndüğümde aylarca kekik kokar evin içi. Kuş Ali gibi bazı göçer dostlarım da buralarda konaklarlar. Hacıahmet abiyle onların çadırlarına gideriz, sohbet etmeye.  
Çetmi beldesi yakınlarında güzel bir şelale oluşturan Bolay deresi eriyen kar sularıyla bozbulanık akıyordu. Yabani laleler, nergisler karşıladı biz gezginleri. Navruzların, kardelenlerin günü geçmişti. Ben ocağı yakmaya uğraşırken ötekiler ırmak boyunca dağılmışlardı çiçek çekmeye. Ben de çektim ama ne yalan söyleyeyim Umutcan’ın çektikleri benim karelerden çok daha güzeldiler. Farklı çekim açıları denemekten çekinmiyor, çok değişik açılar yakalıyor.
Yemeğimizi yeyip çaylarımızı içtikten sonra yeniden düşüyoruz yola. Başyayla üzerinden gideceğiz Ermenek’e. Yörük pazarından sola dönüp Başyayla yoluna sapınca daha ilk çataklarda çiğdemler çıkıyor karşımıza. Karların eridiği yerler çiğdem tarlası gibi.
Karların temiz yerinden kar dolduruyoruz bir tabağa. Mustafa Orhan bir şişe pekmez getirmiş karlı pekmez yemek için. Daha zamanı geçmiş değil, bir deneyin bu farklı tadı.
On km.lik bir platodan sonra bütün güzelliğiyle karşımıza çıkıyor Başyayla. Büyük, yeşermeye başlamış vadiden ilçeye doğru iniyoruz. Ermenek barajı uzaklardan bile görünüyor. Niyetimiz belediye otelinin altındaki parkta çayımızı içtikten sonra yola devam etmekti ama Taşkent Sultan suyunun yanındaki park gibi burası da kapalıydı.
Ermenek ve çevresi gerçek bir cennet benim için.  Doğal güzelliklerin yanı sıra adım başı bir tarihi eser vardır. İlçe merkezde Karamanoğullarının eseri Akmescit ve Tol Medrese görmeye değer. Balkusan yaylasında Karamanoğullarının türbesi var. İki büyük baraj yapıldı Ermenek suyunun üzerine. Gezende barajı ve Ermenek barajı. Bu baraj Karamanoğulları döneminin en güzel eserlerinden biri olan Görmel köprüsünü yuttu. Ermenek suyunun oluşturduğu Ermenek Yerköprü şelalesi vahşi bir güzelliğe sahip. 
Bir çay ocağında yorgunluk çaylarını içtikten sonra Sarıveliler üzerinden dönüş yoluna düştük. Son mola yerimiz yine Sarıoğlan’dı. Yüzlerce kare fotoğraf çekerek dönmenin keyfini yaşadık.
Meraklısı için not: Ermenek tarafına yolunuz düşerse pekmezli helvasının tadına mutlaka bakın. 
Ermenek ulaşım ve konaklama imkânları en iyi olan ilçelerimizden biri.
Konya – Ermenek 213 km.
Karaman – Ermenek 163 km.
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.