Recent Comments

Bozkır'ın Demirel’i: Mahir Akkılınç

Bozkır O’nu sözünü esirgemeyen, sözünü dinleten Mahir Dayı’sı olarak tanıyor. Mahir Akkılınç’ın Bozkır için mücadele ve  siyaset  ile dopdolu hayatının kısa özetini, eleştirilerini, tavsiyelerini, okurken büyük keyif alacaksınız. Köyleriyle, merkeziyle tüm Bozkır’ı birlik olmaya çağıran Mahir Dayı’nın tarih ve tecrübe sinen sesine kulak vermemek imkansız.

“BOZKIR TEK YUMRUK OLSUN”


Mahir Akkılınç 81 yaşında dev bir çınar. Bozkır’da yıllarca siyasetin içerisinde yer almış, Bozkır’a ve Bozkırlıya sayısız hizmetleri olmuş bir isim. Bozkır Gündem Gazetesi olarak yaklaşan seçimler öncesinde Bozkır’ın koca çınarıyla söyleşi yapmaya karar verdik. Mahir Akkılınç, Bozkırlıların deyimiyle Mahir Dayı; 1930 yılında Bozkır’da doğmuş. İlkokulu bitirdikten sonra, maddi imkânsızlıklarından ve yürüme engelli olduğu için öğrenimine devam edememiş ve küçük yaşta terzi çırağı olarak çalışmaya başlamış. İlk iş yerini 1950 senesinde açan Mahir Dayı uzun yıllar birinci sınıf terzi olarak çalışmış. Şimdilerde emekliliğin tadını çıkaran Mahir Dayı’nın siyasete girişi ise 1946 yılında Demokrat Parti Gençlik Kollarıyla başlamış. Biz de söyleşimize ordan başladık:

Neden Demokrat Partide siyaseti seçtiniz?

Hürriyet için.. O dönem devleti yönetenler halktan kopuk bir vaziyette idi, sıkıntılarımızı bir türlü yönetici zümreye iletemezdik. Baskıcı bir rejimde yaşıyor gibiydik. Hatta mebuslar Bozkır’a geldikleri vakit hemen Yolören (Fart) köyünden büyük dedeniz  Çakmak Dayı rahmetliyi (Ali Çakmak) çağırırdık, beraber karşılardık, o konuşur, şikayetlerimizi iletirdi, bu şekilde dertlerimizi zar zor mebuslara anlattırırdık. Hatta “sigara paketinin üzerine yazmayın bunları” diye de iğnelerdi. Çok zor günlerdi, altı lira yol parası veremediği içimi bu millet hapiste yatardı. Sonra Demokrat Parti kurulunca orda yer aldım. Gençlik kolları başkanlığı yaptım çeşitli yönetim kademelerinde yer aldım ve en son ilçe başkanlığı görevini üstlendim.

1960’da ihtilal nasıl oldu, ihtilal gününü hatırlıyor musunuz?

Menderes rahmetli 27 Mayıs’ta Konya’ya gelecekti. Bir gün öncesinde partinin yönetimi, milletvekilleri ile gençlik kolu müşterek olarak 26 Mayıs 1960 Perşembe akşamı toplandık.  Bana milletvekilleri dediler ki “Gençlik kolları başkanı olarak Bozkır’da ne istersin?” O zaman tahta olan şu anki büyük köprünün yapılmasını ve Çarşamba çayının temizlenmesini ilk isteğimiz olarak ilettik. Bana milletvekilleri dediler ki “Burası Halk partili” o zamanlarda Halk Partisi kuvvetliydi burada. Ben de “Halk partisini yenmek istiyorsak, Bozkır’a daha çok hizmet etmeliyiz” dedim. “Olurdu, olmazdı” diyerek mırın kırın ettiler. Biz de kapıyı vurduk çıktık. Menderes’i karşılamak için köylerden yağmur gibi insan geliyordu. Ama sabah bir baktık ki, ihtilal olmuş. Radyodan Türkeş’in “dikkat dikkat” diye başlayan ihtilal anonsunu dinledik. Konya’ya gitmedik.. Sonraları Adalet Partisi kuruldu, Demirel geldi, o çizgiden devam ettik..




İhtilal öncesinde Bozkır da kamplaşmış mıydı?

Menderes zamanında Vatan Cephesi vardı. O zaman halkın vakit geçirdiği kahvehaneler bile görüşlerine göre ayrılmış durumdaydı. Vatan cephesi bir yanda halk partililer bir yanda. Birbirimizin kahvehanelerine bile gitmezdik. Fakat ben muhaliflerle bile görüşürdüm, konuşurdum hatta işlerini bile hallederdim. Benim özelliğim oydu zaten.

Süleyman Demirel döneminde de görev aldınız mı?

Evet ilçe yönetiminde yer aldım, ama orda da bir hükümet değişikliği oldu

12 Mart döneminden bahsediyorsunuz galiba, nasıl etkilendiniz?

Pek etkilenmedik, hükümet değişikliği oldu. Turhan Feyizoğlu rahmetli Hürriyet Partisini kurdu, biz de geçiş döneminde ilçe başkanlığını yaptık




Sonraki dönemde de aktif siyaseti sürdürdünüz mü?

Evet sürdürdüm, yine Demirel’in partisinde, 1980 sonrasında da Doğru Yol Partisini kurduk ve ilçe başkanlığı görevini yaptık.

Hemen hemen her dönem ülkede iktidardınız, hem iktidarı gördünüz hem 27 Mayıs’ı, 12 Mart’ı ve 12 Eylül’ü, Bozkır’da belediyeleri kazanamadığınız dönemler de çoğunluktaydı. Genel olarak ne gibi hizmetlerde bulundunuz?

1950-54 arasında Bozkır’da elektrik yoktu, biz getirdik. Yine o dönem Konya yolu açıldı .  Yıkılan bir hastane var park’ın olduğu yerde O’nu biz yaptırmıştık. Daha sonraları Cumhuriyet İlköğretim Okulunu yaptırdık. Bozkır Lisesini yaptırdık. Bir çok köy yolunu Demirel zamanında yaptırdık. 65 Yaşlılık maaşı, Bağ-kur gibi hizmetler bizim dönemimizde geldi. Bozkır’da pek çok kişinin bunlardan yararlanmasını sağladık.



Sizin de yıllarca siyaseten gönül verdiğiniz  9. Cumhurbaşkanımız sayın Süleyman Demirel; Ergenekon tutuklusu Prof Dr. Mehmet Haberal’ın CHP’den mileltvekili adaylığını destekliyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Gayet normal görüyorum, haklı buluyorum. Demirel ile Haberal’ın bir dostluğu var ki bunu destekliyor. Hem bu insanlar bu memleket için yıllarını vermiş insanlar. Hastaneler, üniversiteler kurmuş bir doktor. Demirel’in böyle birini desteklemesi gayet normal.

Peki siz Ergenekon Davası ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Ben bu olayı tasvip etmiyorum.İnandırıcı bulmuyorum.

Sizce bu siyasi bir çekişme veya hesaplaşma mı?

Tabi tabi.. Bence çamur atmaktan başka bir şey değil. Bu döneme gelinceye kadar hiç böyle bir şey oldu mu? Tutukluyorlar, çıkarttırıyorlar filan bunlar muhalifleri baskı altına almak için oluyor. Bıraksınlar bunları.

12 Haziran 2011 seçimlerinin sonucu sizce ne olur, tahminlerinizi alabilir miyiz?

Bu iktidar yine kazanır, yalnız biraz oy kaybı olabilir gibi geliyor; yine de birinci parti olur. Çünkü vatandaş oy kullanırken kömür, erzak vs. hükümetin vermiş olduğu yardımları düşünerek oy veriyor. Vatandaşı muhtaç ettiler bunlara. Tarlanı ekmiyorsun tarla parası veriyor sana, tembelleştirdiler iyice. MHP yine barajı geçer, CHP oyunu biraz fazlalaştırır gibi geliyor bana.

Eskiye nazaran seçim havası günümüzde nasıl?

Eskiden seçim dönemleri daha iyi olurdu. Daha hareketli olurdu. Vatandaş şimdi pek hevesli değil, bizim zamanımızda gece gündüz demeden köy köy dolaşırdık. Bugünlerde ise seçim havası çok renksiz.
Bozkır’ın sorunlarından sizce en önemlisi hangisi?

Bozkır olarak her zaman belediye başkanlarını seçerken hata yaptık. Bilinçli, yetenekli, becerikli insanları oraya seçmemiz gerekiyor. Doğru dürüst alt yapı yok; kerpiç binanın üzerine beton döker gibi bizim işimiz şimdilerde.

İlk alt yapı çalışmalarını 1968 senesinde biz yaptık. Evlerimizin önü  gübreden pislikten geçilmezdi, ilk kanalizasyonu da biz yaptık ve hâlâ da kullanılıyor. O zaman Bozkır Belediye Başkanı Durmuş Kaptan idi. Her evden tek tek para topladım, belediye başkanını zorladım ve Postaneden köprüye kadar olan kanalizasyon hattını yaptırdım. Daha sonra bağımsız belediye başkanı Sabri Saygı zamanında da tüm Bozkır’ın kanalizasyon hattını döşedik. Ben o dönem iktidar partisinin teşkilat başkanıydım. Belediye başkanı müstakil (bağımsız) olmasına rağmen milletvekillerine “Bu işi yapacaksınız yoksa sizi Bozkır’lıya taşlatırım” diye rest çektim; çünkü burada yaşayan bizleriz, parti kavgası yapmamalıyız. Ve başarılı olduk.  Şimdikiler de bu şekilde bir birlik sağlamalılar, tek yumruk haline gelmeliler. Parti farkı gözetmeksizin gerek iktidar partisinin yöneticileri gerekse belediye başkanı beraber hareket etmeliler. Bozkır için birlik olup bir altyapı çalışması yapmaları gerekir.

Başka neler yapılabilir ekonomik kalkınma için?

Ben şu iki yıllık meslek yüksek okulunu yetersiz buluyorum. Buraya dört yıllık üniversite yaptırabiliyor musun ben ona bakarım. Bozkır işte o zaman kalkınır .

İş sahası kurmak lazım gençlerimiz için. Pek çoğu işsiz şu anda. Belediye öncülüğünde küçük işletmeler kurulabilir mesela. Belediye önder olmalı, kaymakam önder olmalı. Bugüne kadar kaymakamın belediye başkanını peşine takıp Bozkır’ı gezdiğini göremedik malesef. Eskiden öyle değildi. Kaymakam belediye başkanını alırdı beraber nerde ne yapılacak araştırırlardı. Ayrıca iktidar partisi başta olmak üzere bütün partilerin bunu desteklemesi lazım.

Belediye başkanlığının çalışmalarından memnun musunuz?

Zaman gösterecek. Maalesef şimdilik gözle görülür somut bir şey yok.

“Belediye kaynakları kısıtlı ve aynı zamanda belediyemiz borçlu” denmekte?

Bu geçerli bir mazeret değil, kaynak bulunabilir,  Çarşı’nın içindeki vasıtalar için otopark kurulabilir, bu şekilde günlük ciddi bir gelir elde edilebilir. Öte taraftan belediyenin bir sürü dükkanı var.

Peki iktidar partisi (AKP) ilçe başkanlığının çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yetersiz buluyorum. Daha etkili olmalı. İktidar partisi dediğin yumruğunu masaya vuracak. Milletvekili ilçe başkanının karşısında titreyecek; çünkü oyu ilçe başkanı topluyor, vekil toplamıyor. İktidar, gücünü sadece o partililerin işinin görülmesi için değil bütün Bozkır’a hizmet için harcamalı.   

Hemşerimiz Prof. Dr. Mustafa Öz’ün yaptırdığı yurt bitmek üzere, bir de barınma evi yaptıracağı sözünü vermiş?

Mustafa Öz ile eskiye dayanan bir dostluğumuz var. Böyle bir söz vermişse çok memnun oluruz. Yurt yapılması da güzel fakat Bozkır’ın kimsesizler ve bakıma muhtaç yaşlılar için bir huzur evine ihtiyacı var. Ben de bu konuya değinecektim zaten. Bozkır’da  en önemli sosyal ihtiyaçlardan birisi bu. Evsiz, barksız hemşehrilerimizi, köylülerimizi gördükçe üzülüyorum. Bozkır’a hizmet etmek isteyenler bu işin üzerine düşmeliler.

Bozkır’da memur amir kesimi de sosyal alanların kısıtlılığından şikayetçi?

Haklılar. Mesela şu bizim oturduğumuz kahvehanelerin olduğu kordonboyu yeni bir görünüme kavuşturulmalı. İnsanlar aileleriyle Çarşamba Çayının her iki tarafına gelip oturabilmeliler. Memur-amir ve öğrenci kesiminin yemek yiyebileceği, birbiriyle kaynaşabileceği sosyal tesisler kurulmalı. İçinde kütüphane de olan bir kültür merkezi yapılmalı. Anıt’ın olduğu alan çok çirkin bir görünümde, hiçbir anıt alanında böyle bir manzara yoktur, maalesef biz o alanı gelişigüzel araba park edilen bir yer gibi kullanıyoruz. Kurban bayramları öncesinde şehrin göbeğinde Postanenin arkasına kurulan hayvan pazarı hiç hoş bir görüntü oluşturmuyor.Halbuki oraya dükkanlar yapılmıştı, önündeki belediyeye ait eski dükkanlar yıkılsa hem cadde genişler hem şehir canlanır ve yenilenir.

Bozkır’ın sevdiği saydığı bir büyüğüsünüz, son olarak Bozkır’lılara vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Birlik olsunlar. Tek yumruk olarak hareket etsinler. Bozkır’ın kaderi birlik olunursa değişir. Bu anlayışta bilinçli, aydın insanlarla yola çıksınlar.  


Röportaj:  Ömür ÇAKMAK

 
.



Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.
Etiketler

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.