Siyaset idare etme yönetme sanatıdır. Siyaset toplumların sorunlarını çözmek, düzenlemek ister. Siyaset toplumların temelini oluşturan insan unsurunu ise materyal olarak kabul eder ve o şekilde kullanır.
Siyasetin özü insandır. Siyasetin omurgasını da insan oluşturur. Siyaseti insanlar yürütür ve dizayn eder. Amaç, İnsanların insanca yaşaması insanlık için, o zaman şunu açık net bir şekilde söyleye biliriz.Kaliteli siyasetçi insanları da kaliteli yapar.
İnsanda ise kalite ahlaktır, samimiyettir, ilimdir, ferasettir. Aynı zamanda zekâ, beceri cesaret, sabırda ilave edilebilir. İslam ise bunu ehil insan, ehil yönetici olarak tarif eder. O halde toplumları idare etmek için siyaset için birinci ve gerekli şart, önce ahlaklı ve ehil olmak, bu kişileri de bulup devlet idaresinde değerlendirmek gerekir.
Çünkü milletin maddi ve manevi varlığını emanet etmek, için güzel ahlak sahibi ve ehil insanları devlet yönetiminde kullanmak mecburiyet olmalıdır. Olmazsa ne olur? Hak, hukuk adalet olmaz. Yokluk olur, yoksulluk olur. Güçlünün hâkimiyeti olur.
Siyaset kurumunun(partilerin) dahası siyaset yapan kadroların insanların göz renklerinin yeşil, mavi, siyah, kahverengi olmasıyla değil gözlerden akan yaşla ilgilenmeleri gerekir. Şu çok iyi bilin-meliki! Millete rağmen seçim kazanılmaz, millete rağmen hizmet kabul görmez. Halk sana gerçek yüzünü göstermez, sandıkta inandığını yapar. Halkın kafasındaki sorunları çözeceksin. Suyu tersi yöne akıtamazsınız.
Siyaset kurumunda, siyaset ile ticaretin iç içe girmiş olması durumunda, siyaset kurumunda siyasetçi yetişmez. Gelecek vaat eden siyasetçileri uzuyorsa kes, yayılıyorsa biç, birilerinin koltuğundan edebilir sallayabilir tipte ise soğut ve yok et yöntemleri yanlıştır. Böylesi durumlarda siyaset kurumu zarar görür, ülke zarar görür güven zedelenir. Ülkenin kalkınması için önce siyaset kurumunun düzelmesi şarttır.
1980 yılından itibaren Siyaset kurumlarında tabandan tavana geçme oralarda tutunabilme artık zor olmakta böyle olunca da siyaset kurumları için kadrolar yetişmiyor. Siyaset kurumunda yandaş gurubu, bizim adamımız olsun düşüncesi dahası konformis tipler suya sabuna dokunmayan evet efendim olur efendimciler hâkim.
Aday listelerinde yıllarca il, ilçe başkanlığı yapmış kişilerin seçilebilir yerlerden adaylıklarını görmek zor. Yapılan temayül yoklamalarının hiç bir anlamı olmadığı buradaki sonuçların dikkate alınmadığı yalnızca teşkilatların gazının alındığı hesaplanmakta yalnızca genel merkeze yakın ekip içerisinde olabilenlerin listelere girebildiği görülmektedir. Denilebilir-ki teşkilatlarda beygir olmanın anlamı yok.
Vatandaş bunları görüyor, izliyor siyaset kurumundan bu yüzden uzaklaşıyor. Siyaset kurumununsa inandırıcılığı kalmıyor. Böyle olunca da Vatandaş tribünlerde yer alıyor. Siyaset dosta tavsiye edilmez, düşmana da terk edilmez bir hal alıyor.
Artık bilgi çağında, dijital dünyada yaşıyoruz, insanımız bilgiye daha kolay ulaşıyor. Gizli saklı bir şey kalmıyor. Kirli siyaset tasvip görmüyor. İnsanlarda artık biat dönemi son bulup sorgulama dönemi başlıyor. İnsanımız samimi, dürüst, şeffaf, kavgasız, adil, hak edenlerin hak ettiği yerde hizmet verdiği vizyon ve misyon sahibi yöneticilerin yönetimlerini arzuluyor. Unutmayalım ki Güç birliği ruh birliğinden doğar.
Halk siyaset kurumunun siyasilerin önünde yürüyor. Halk inançlı, ya siyaset kurumu, siyasiler değişecek, ya da halk onları değiştirecek. Halk devletiyle barışık milletin değerlerine saygılı siyaset adamlarını arzuluyor. Yarınlarımız, Halkı anlayan, kavrayan halkın içinden olan siyasilerin olacaktır. Kalın sağlıcakla.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.