Bizim oralar...Bozkır,kasaba,köyler...Yamaç,vadi,ova,koru-yaylalar...
İnsansız,ürünsüz,bahar olur mu,ya hasat..?
Hasat mevsimlerinden,hüzün mevsimlerine kırıntılar,kırıntılar,kıran görenler.Dört mevsim,on iki ay adeta bir fabrika düzeneğinde çalışan,üreten,tüketen,paylaşan, hasat yapan insanlarımız vardı.Çok seneler oldu,Torosların içlerinde,”öte dağ” hasret insanlara.Hüzne mahkum olmuş,hasret Keklik seslerine.
Ev yapımında kullanılan agaçlar,sövenler,pardılıklar,pürler kesilip yüklenmez olmuş eşeklere.Eşeklerin nal sesleri,çığrılan türküler,deyişler yankılanmaz olmuş vadilerin yamaçlarında.
Taş ocakları,kerpiçlikler,ne ustaları kaldı,ne de ameleleri.
Yaylamız da almış nasibini,ya birer,birer yıkılmış,ya da kaderine terk edilmiş,her gız gelin olup gurbete gideli beri.Şimdilerde kadersizliğine ağlar;nerde benim çiğdem-navruz açan,kekik kokan,keklik öten,tam bir koro oluşturan oğlak,guzu,koyun,keçi,
inek,buzağı melemelerim.
Sizler de mi “gelin ”gittiniz gurbete?
Gu guk kuşu guguklamaz,en son Çal-Sivri tepelerinden yankılanan sesleri,taş olmuş,taşlık yamaçlarda.
Bağlar,bağlar,insanı toprağa bağlar.Bağ vasfını yitirmiş,orman olmaya aday olalı,sergi serilmez,pekmez kaynatılmaz,otlak olmuş hayvanata,tabii hayvan da kaldıysa.
Ya elmalıklar,bahçelerimiz,istinalar dışında oralarda vedalaşmış,hasat mevsimlerine küsercesine.Gezilince görülür,envayi çeşit otlar,dikenlerin arasında kaybolmuşlar,bir deri bir kemik misali,içinizi ağlatır manzaraları.
Yazılarımız,tarlalarımız,ekenek alanlarımız,çayıklıklarımız.En son harmana çıkılışı,hatırlayan var mı düğen sürmeyi,tınas savurmayı,kağnıyla sap çekmeyi,söğütden yapılan obaları,Gır bağlarından sepet,sepet harmanda yenen üzümleri.
Bişeğen nohutu,kelek,kavun kokusu,en son ne zaman yaşadık kelek bozumunu?
Bütün bunların menbaı,kaynağı insanlarımız.Gidenlerin yerini doldurabildik mi?İnsansız hasat olur mu,hüzünden gayrı.
Hasat olmazsa,mevsimi olur mu,olsa olsa hüzün mevsimi olur..!
Evlerimize sahip çıkalım,miras yoluyla varislere intikal olan evler.Adeta yalvarırlar sessiz,sessiz,anlaşın,cevap verin sessiz çığlığımıza.
Kemikleri sızlamasın,kıt kanaat inşa edenlerin,ustalarının ve dahi amelerinin.
O köy,bizim köyümüzdür,gitmesek de,görmesek de,hasretine yazılar yazmasak da.
Hasatı bereketli,hüznü boynu bükük mevsimler…
Ali Rıza Özaslan
www Meyre com
Kadıköy Bozkır Gönüllüleri
İnsansız,ürünsüz,bahar olur mu,ya hasat..?
Hasat mevsimlerinden,hüzün mevsimlerine kırıntılar,kırıntılar,kıran görenler.Dört mevsim,on iki ay adeta bir fabrika düzeneğinde çalışan,üreten,tüketen,paylaşan, hasat yapan insanlarımız vardı.Çok seneler oldu,Torosların içlerinde,”öte dağ” hasret insanlara.Hüzne mahkum olmuş,hasret Keklik seslerine.
Ev yapımında kullanılan agaçlar,sövenler,pardılıklar,pürler kesilip yüklenmez olmuş eşeklere.Eşeklerin nal sesleri,çığrılan türküler,deyişler yankılanmaz olmuş vadilerin yamaçlarında.
Taş ocakları,kerpiçlikler,ne ustaları kaldı,ne de ameleleri.
Yaylamız da almış nasibini,ya birer,birer yıkılmış,ya da kaderine terk edilmiş,her gız gelin olup gurbete gideli beri.Şimdilerde kadersizliğine ağlar;nerde benim çiğdem-navruz açan,kekik kokan,keklik öten,tam bir koro oluşturan oğlak,guzu,koyun,keçi,
inek,buzağı melemelerim.
Sizler de mi “gelin ”gittiniz gurbete?
Gu guk kuşu guguklamaz,en son Çal-Sivri tepelerinden yankılanan sesleri,taş olmuş,taşlık yamaçlarda.
Bağlar,bağlar,insanı toprağa bağlar.Bağ vasfını yitirmiş,orman olmaya aday olalı,sergi serilmez,pekmez kaynatılmaz,otlak olmuş hayvanata,tabii hayvan da kaldıysa.
Ya elmalıklar,bahçelerimiz,istinalar dışında oralarda vedalaşmış,hasat mevsimlerine küsercesine.Gezilince görülür,envayi çeşit otlar,dikenlerin arasında kaybolmuşlar,bir deri bir kemik misali,içinizi ağlatır manzaraları.
Yazılarımız,tarlalarımız,ekenek alanlarımız,çayıklıklarımız.En son harmana çıkılışı,hatırlayan var mı düğen sürmeyi,tınas savurmayı,kağnıyla sap çekmeyi,söğütden yapılan obaları,Gır bağlarından sepet,sepet harmanda yenen üzümleri.
Bişeğen nohutu,kelek,kavun kokusu,en son ne zaman yaşadık kelek bozumunu?
Bütün bunların menbaı,kaynağı insanlarımız.Gidenlerin yerini doldurabildik mi?İnsansız hasat olur mu,hüzünden gayrı.
Hasat olmazsa,mevsimi olur mu,olsa olsa hüzün mevsimi olur..!
Evlerimize sahip çıkalım,miras yoluyla varislere intikal olan evler.Adeta yalvarırlar sessiz,sessiz,anlaşın,cevap verin sessiz çığlığımıza.
Kemikleri sızlamasın,kıt kanaat inşa edenlerin,ustalarının ve dahi amelerinin.
O köy,bizim köyümüzdür,gitmesek de,görmesek de,hasretine yazılar yazmasak da.
Hasatı bereketli,hüznü boynu bükük mevsimler…
Ali Rıza Özaslan
www Meyre com
Kadıköy Bozkır Gönüllüleri
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.