Meram Belediye Başkanı Serdar Kalaycı hakkında hangi gazete veya internette bir yazı görsem hemen birileri yorumları ile veryansın edip Başkan’ı suçlayıcı hatta rencide edici suçlamalar yapıyorlar. Meram’a başkan olanlardan seçimin hemen akabinde daha çalışmalarını bile görmeden yargısız infaza başlıyorlar. Ve Meram’ın başkanlardan yana şansız olduğunu ima ediyorlar.
Meram, çok geniş bir alana sahip olmasına rağmen gerek kentleşmesi, gerek tarihi dokusu, dahası doğal yapısı, yeraltı su havzası bakımından zenginliği ile çok hizmet almak mecburiyeti olan ama ne yazık ki geliri kıt olan bir ilçemiz. Nedense yorumcu ve yazarlar bu gerçeği göz ardı ediyor.
Çok gezen, gören bir yazar olarak araştırıyorum, tetkik ediyorum ve seçmenine en yakın olarak Başkan Serdar Kalaycı’yı görüyorum. Zaman zaman kendisiyle ilçenin sorunlarını konuşuruz hatta ilçeye bağlı bazı tarihi doğal güzelliği olan köylerin sorunlarını bile dile getirdiğimiz olur.
Kendisinin ne avukatıyım, ne aile dostuyum. Konya tabiri ile anamdan dayım değil babamdan soyum değil… Kendisinden beklediğim hiçbir şahsi menfaatim de yok… Böyle bir talebim de olmadı, ama yiğidi öldür ama hakkını yeme diye bir söz vardır Anadolu insanının dilinde… Elbette yanlış işlerini görsek acımasızca eleştiririz kendilerini bundan hiç çekinmeyiz. Zaman zaman kendisini tenkid etmişliğim de vardır…
Başkanın samimi ve mütevazı olması onu birilerinin dediği gibi çocuklaştırmaz, onun değerini düşürmez aksine onu yüceltir düşüncesindeyim…
Başkan bey, öyle insanlara tepeden bakan onları küçümseyen yapıya sahip bir insan değil. İşte ispatı… Geçenlerde merkeze en az 20 km’den daha uzakta Meram ilçesinin Karadiğinderesi köyünde bir kardeşimizin düğünü vardı. Bana akrabalık derecesinde yakın olan bu düğüne çocuklarımla birlikte iştirak ettim. Yemekten sonra düğün evinden bir başka eve gidiyordum yanımıza bir araç durdu. Sürücü camı açarak bana düğün evini sordu. Ben ve oğlum beraberdik. Oğlum düğün evinin az daha ileride olduğunu işaret etti. Bu arada aracın arka oturağı tarafındaki cam açıldı “İsmail abi nasılsın” diye bir ses işittim. Baktım ki Meram Belediye Başkanı Serdar Kalaycı ve yanında oğlu olduğunu tahmin ettiğim minik, güzel bir yavru. “Hayrola Başkanım sizi buralarda görmek ne güzel” dedim.
Güzel bir halkla ilişkiler çalışması idi. “Hoş sefa geldiniz” dedim gülerek araçtan indi ve el sıkıştık “Abi, böyle köylerden ve merkezden davet aldığımız düğünlere iştirak ediyoruz. Pazar da olunca kardeşlerimizin gönlünü alıyoruz” dedi.
Ben böyle orta sınıf bir ailenin düğününde akrabalık bağı olmadan ziyaretini çok anlamlı ve sevindirici buldum. Yerel idarelerde herkesin gönlüne göre hareket etmek zordur. Buna bazen bürokrasi bazen de yasalar el vermez, ama vatandaş istediğini alamayıp umduğunu bulamayınca başlıyor, idarecileri suçlamaya.
İşte kentsel dönüşünde haksızlığa uğradığını on sekizinci maddeden dolayı mağdur edildiğini tarlasına arsasına rant sağlayacak bir yol veya kat yüksekliği verilmediğini bahane ederek “vur abalıya” der. İnsanımızın fıtratında bu vardır. Bazılarının eleştirisi ise anıt civarındaki TMO’dan alınan binaya neden Meram Belediyesi’nin taşınacağını eleştirenler var.
Yok, “EBK’dan alına yere yapılsaydı iyi olurdu” diyorlar orada da hukuki sorunlar var sanırım. Varsın olsun Büyükşehir binasından ayrılmak kendisine bir bina tahsis edebilmek de bir başarıdır. Ya hastane olsaydı ne olacaktı, orayı hastane yapacak firmadan ne zorluklarla geri alındığını da biliyoruz. Bu Başkan’ın bir hukuki başarısıdır.
Burada şunu söyleyelim yine Konya ağzıyla bir gelinearkadaşları“kocan çirkin” demiş.O da“babamın evinde bu da yoktu” diye cevap vermiş. Eskiden Meram Belediyesi’nin kurumsal binası yoktu, şimdi oldu. İşte ne güzel, değil mi?
Aslında bazı kişilerin “çalışmıyor” diyerek karaladıkları Başkan Kalaycı’nın Meram’ın her mahallesindeki yaptığı yatırım ve hizmetlerden dolayı sevildiğini, takdir edildiğini gösteren bir çok haber ve görüntüler de mevcut.
O köy düğününe giden Başkan ile yine beş on dakika da olsa Meram’ın sorunlarına giriverdik. Sordum “Başkanım, ‘arabın derdi papuç’ derler ya. İşte ona benzer çoktandır şu Konya Üniversitesi’nden bir haber çıkmıyor. Merak etmiyor da değilim. Bir yazar ve Meramlı olarak bir gelişme var mı, her zaman bu gibi şeyler için makama gelip rahatsızlık vermek de istemiyorum, kısaca nasıl gidiyor üniversite işi?” deyince, Başkan “Aşk olsun İsmail abi, size değil her gelene kapımız açık her zaman buyurup gelebilirsin kapımız açıktır” diyerek yine mütevazılığını gösteriyor.
Başkan üniversite konusuna sözü getirerek “Abi inşallah yüzde 80 gibi Meram’a dönüyor. Bu iş, zaten ilçemizin hakkı. Bu konuda gerek yazılı gerek görsel basında, hatta sokak ve cami önü sohbetlerinde bile bizleri destekleyen Konya’nın basınına ve ilçe gözetmeksizin ‘Sezar’ın hakkı Sezar’a verilmelidir’ diyebilen tüm Konyalı hemşerilerime ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Desteklerinden dolayı hepsine minnettarım. Hepiniz sağ olun” dedi.
Yine Başkan’dan: “Diğer ilçeleri asla dışlamıyorum, ama burada şunu da söylemeden geçemiyorum. Onlar da Konyamız’ın birer ilçesi. Bütün başkanlar Konya’ya hizmet için yarıştalar, ama onların aldığı büyük yatırımlarının yanında Meram’ın garip ve yatırımsız kalmasına hiçbir Konyalı’nın vicdanı razı olmaz.”
Meram’a yatırım için var gücü ile çalışan Başkan Kalaycı, bana üniversite için beğenilen yeri de söyledi, ama onu şimdilik yazmak istemiyorum. İş tamamen gerçekleşmeye başlasın, sizler için yerini ilk yazan ben olacağım inşallah. Şu kadarını söyleyeyim seçimi yapılan yer Meram’ın ve Konya’nın en güzel ve havadar yeri bunu biliniz.
Selam ile…
Meram, çok geniş bir alana sahip olmasına rağmen gerek kentleşmesi, gerek tarihi dokusu, dahası doğal yapısı, yeraltı su havzası bakımından zenginliği ile çok hizmet almak mecburiyeti olan ama ne yazık ki geliri kıt olan bir ilçemiz. Nedense yorumcu ve yazarlar bu gerçeği göz ardı ediyor.
Çok gezen, gören bir yazar olarak araştırıyorum, tetkik ediyorum ve seçmenine en yakın olarak Başkan Serdar Kalaycı’yı görüyorum. Zaman zaman kendisiyle ilçenin sorunlarını konuşuruz hatta ilçeye bağlı bazı tarihi doğal güzelliği olan köylerin sorunlarını bile dile getirdiğimiz olur.
Kendisinin ne avukatıyım, ne aile dostuyum. Konya tabiri ile anamdan dayım değil babamdan soyum değil… Kendisinden beklediğim hiçbir şahsi menfaatim de yok… Böyle bir talebim de olmadı, ama yiğidi öldür ama hakkını yeme diye bir söz vardır Anadolu insanının dilinde… Elbette yanlış işlerini görsek acımasızca eleştiririz kendilerini bundan hiç çekinmeyiz. Zaman zaman kendisini tenkid etmişliğim de vardır…
Başkanın samimi ve mütevazı olması onu birilerinin dediği gibi çocuklaştırmaz, onun değerini düşürmez aksine onu yüceltir düşüncesindeyim…
Başkan bey, öyle insanlara tepeden bakan onları küçümseyen yapıya sahip bir insan değil. İşte ispatı… Geçenlerde merkeze en az 20 km’den daha uzakta Meram ilçesinin Karadiğinderesi köyünde bir kardeşimizin düğünü vardı. Bana akrabalık derecesinde yakın olan bu düğüne çocuklarımla birlikte iştirak ettim. Yemekten sonra düğün evinden bir başka eve gidiyordum yanımıza bir araç durdu. Sürücü camı açarak bana düğün evini sordu. Ben ve oğlum beraberdik. Oğlum düğün evinin az daha ileride olduğunu işaret etti. Bu arada aracın arka oturağı tarafındaki cam açıldı “İsmail abi nasılsın” diye bir ses işittim. Baktım ki Meram Belediye Başkanı Serdar Kalaycı ve yanında oğlu olduğunu tahmin ettiğim minik, güzel bir yavru. “Hayrola Başkanım sizi buralarda görmek ne güzel” dedim.
Güzel bir halkla ilişkiler çalışması idi. “Hoş sefa geldiniz” dedim gülerek araçtan indi ve el sıkıştık “Abi, böyle köylerden ve merkezden davet aldığımız düğünlere iştirak ediyoruz. Pazar da olunca kardeşlerimizin gönlünü alıyoruz” dedi.
Ben böyle orta sınıf bir ailenin düğününde akrabalık bağı olmadan ziyaretini çok anlamlı ve sevindirici buldum. Yerel idarelerde herkesin gönlüne göre hareket etmek zordur. Buna bazen bürokrasi bazen de yasalar el vermez, ama vatandaş istediğini alamayıp umduğunu bulamayınca başlıyor, idarecileri suçlamaya.
İşte kentsel dönüşünde haksızlığa uğradığını on sekizinci maddeden dolayı mağdur edildiğini tarlasına arsasına rant sağlayacak bir yol veya kat yüksekliği verilmediğini bahane ederek “vur abalıya” der. İnsanımızın fıtratında bu vardır. Bazılarının eleştirisi ise anıt civarındaki TMO’dan alınan binaya neden Meram Belediyesi’nin taşınacağını eleştirenler var.
Yok, “EBK’dan alına yere yapılsaydı iyi olurdu” diyorlar orada da hukuki sorunlar var sanırım. Varsın olsun Büyükşehir binasından ayrılmak kendisine bir bina tahsis edebilmek de bir başarıdır. Ya hastane olsaydı ne olacaktı, orayı hastane yapacak firmadan ne zorluklarla geri alındığını da biliyoruz. Bu Başkan’ın bir hukuki başarısıdır.
Burada şunu söyleyelim yine Konya ağzıyla bir gelinearkadaşları“kocan çirkin” demiş.O da“babamın evinde bu da yoktu” diye cevap vermiş. Eskiden Meram Belediyesi’nin kurumsal binası yoktu, şimdi oldu. İşte ne güzel, değil mi?
Aslında bazı kişilerin “çalışmıyor” diyerek karaladıkları Başkan Kalaycı’nın Meram’ın her mahallesindeki yaptığı yatırım ve hizmetlerden dolayı sevildiğini, takdir edildiğini gösteren bir çok haber ve görüntüler de mevcut.
O köy düğününe giden Başkan ile yine beş on dakika da olsa Meram’ın sorunlarına giriverdik. Sordum “Başkanım, ‘arabın derdi papuç’ derler ya. İşte ona benzer çoktandır şu Konya Üniversitesi’nden bir haber çıkmıyor. Merak etmiyor da değilim. Bir yazar ve Meramlı olarak bir gelişme var mı, her zaman bu gibi şeyler için makama gelip rahatsızlık vermek de istemiyorum, kısaca nasıl gidiyor üniversite işi?” deyince, Başkan “Aşk olsun İsmail abi, size değil her gelene kapımız açık her zaman buyurup gelebilirsin kapımız açıktır” diyerek yine mütevazılığını gösteriyor.
Başkan üniversite konusuna sözü getirerek “Abi inşallah yüzde 80 gibi Meram’a dönüyor. Bu iş, zaten ilçemizin hakkı. Bu konuda gerek yazılı gerek görsel basında, hatta sokak ve cami önü sohbetlerinde bile bizleri destekleyen Konya’nın basınına ve ilçe gözetmeksizin ‘Sezar’ın hakkı Sezar’a verilmelidir’ diyebilen tüm Konyalı hemşerilerime ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Desteklerinden dolayı hepsine minnettarım. Hepiniz sağ olun” dedi.
Yine Başkan’dan: “Diğer ilçeleri asla dışlamıyorum, ama burada şunu da söylemeden geçemiyorum. Onlar da Konyamız’ın birer ilçesi. Bütün başkanlar Konya’ya hizmet için yarıştalar, ama onların aldığı büyük yatırımlarının yanında Meram’ın garip ve yatırımsız kalmasına hiçbir Konyalı’nın vicdanı razı olmaz.”
Meram’a yatırım için var gücü ile çalışan Başkan Kalaycı, bana üniversite için beğenilen yeri de söyledi, ama onu şimdilik yazmak istemiyorum. İş tamamen gerçekleşmeye başlasın, sizler için yerini ilk yazan ben olacağım inşallah. Şu kadarını söyleyeyim seçimi yapılan yer Meram’ın ve Konya’nın en güzel ve havadar yeri bunu biliniz.
Selam ile…
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.